Futbol Federasyonu devre dışı kalıyor

Kamuoyunda "Kulüpler Yasası" olarak anılıp, TBMM''ye sunulan ve an itibarıyla görüşülmeye devam edilen yasa teklifi tarafımızdan hassasiyetle incelenmiştir. Yasayla ilgili ilk teklifimiz yasanın ifade şekliyle ilgilidir. Türk sporunun tamamını ilgilendiren bu kanun önce; "Türk Spor Federasyon ve Kulüpleri Kanunu" diye anılmalıdır. Ardından teklifte sunulan 1, 3, 10, 12, 13, 21, 26, 27, 34, 35, 37 ve 54. maddeler tarafımızdan ve spor kamu oyunca tartışılmakta ve mutabakat sağlanamamıştır. Bu maddelerle ilaveten; 3289 sayılı yasada olduğu halde işletilmeyen "protokol tribünlerinin tanzimi" ile ilgili hususun "bu kanunda da yer almasını", Türk sporunun düzeni ve spor teşkilatının prestiji açısından da ayrıca önemli sayarız. Bizce behemehâl bu yasa da sportif müsabakada protokol tribünlerinin tanziminin, illerde il müdürü, ilçelerde ilçe müdürlüğünce sağlanacağı daha önceki 3289''daki yasada olduğu gibi yer almalı ve kanunun da işletilmesi temin edilmelidir. Mevcut durumda ise bu görevin bakanlıkça yapılması zaman kaybı, düzensizlik ve 3289 sayılı kanundaki yetkinin kullandırılmaması açısından manidardır. Devletin Spor Bakanlığı bu işlerle uğraşmamalıdır.

***

Yeni kanun teklifinde ise; kendi kuruluş kanunu olan Futbol Federasyonu''nun (TFF) bu kanun kapsamı dışında olması ifade edilirken "her şeyi zapturapt altına almayı amaçladığı" anlaşılan bu yasada TFF''de "Denetimlerinin nasıl yapılacağı" 3813 sayılı kanunda özel denetmenlerce yapılabilirliği yanında, *Spor Bakanlığı''nca da; "hangi hallerde" denetlenebilirliğinin kanunda yer alması. *Spor Kulüplerinin Kuruluşu; eskiden il müdürlüklerince tescili yapılıp yaklaşık 1 haftada kurulurken yeni taslakta tüzüğünün hazırlanıp 7 kişinin imzasıyla bakanlığa sunulması 60 gün içinde incelenip "uygun görülürse" kuruluşuna izin verilmesi kulüp kurulumunun zorlaştırılması anlamına gelmesi. *Spor tesis ve sahaların ortak kullanımında bakım, onarım ve işletme giderlerinin nasıl ve kim tarafından karşılanacağının ortada bırakılması. *Federasyon ve konfederasyon kurulması; kurucu kulüp ve federasyon sayılarının artırılması ile yenilerinin kurulmasının zorlaştırılması "kurulu mevcut yapıların" Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (ASKF) gibi federasyonların rakipsiz bırakılması. *Bakanlık ve federasyonların spor kulübü ve spor A.Ş.''lere yardımda bulunacakları düzenlenirken, belediye ve bağlı şirketlerin ne ad altında olursa olsun para aktaramayacağı (kulağa hoş gelip doğru gibi sunulsa da) ve yardım edilemeyeceği düzenlemelerinin "Büyük Şehir Belediyelerinin el değiştirdiği bu döneme!" rastlaması. *Yeni kurulacak federasyonların ana statüsünün bakanlıkça yapılacak olmasının eski 2540 sayılı kanunla çelişmesi.

***

* Spor federasyonlarının delege tespitinde olimpiyat şampiyonlarının sadece "5''inin noter tespiti ile" oy kullanıp varsa diğerlerinin kullanamayacağı hususundaki adaletsizlik. *Federasyon seçimleriyle ilgili Danıştay iptal kararlarına rağmen, yeni kanunda halen delegenin yüzde 15''i kadar imza zorunluluğu istenmesi hususu. *Federasyonlarda genel sekreterlik müessesi anılırken, şartları tanımlanmış olmakla birlikte, "kimisinin devletçe atanıp, kimisinin dışarıdan sözleşmeli olarak atanmasına cevaz" veren bu kanun taslağıyla "standardizasyonun ortadan kalktığı" hususu. *Ayrıca genel sekreterlik makamlarında "devletin atadığı ile sözleşmeliler" arasında bazı branşlarda uygulanan fahiş rakamlı maaşların standardizasyona kavuşturulması hususu.

*İl temsilcilerinin atanması eskiden olduğu gibi bakanlıkça değil il müdürünün teklifi ilgili federasyon başkanının onayı ile atanmasının doğru olacağı ve federasyon başkanının çalışacağı il temsilcisini tercih edebilmesi hususunu. *Futbolda düzenlenen menajerlik sisteminin futbol dışındaki branşlarda da uygulanmasının yıldız sporcu teminini kolaylaştırmada fayda sağlayabileceği konusunun da değerlendirilmesi ve fakat bunu yaparken "uluslararası kuruluşlarla tenakuza düşülmemesi". *Temmuz 2021 yılı TFF Genel Kurullarında MHK ve Hukuk Kurulları''nın seçimle gelmesi kararlaştırılmasına rağmen yeni kanunda tekrardan bu kurulların atamayla göreve getirilmesi hususu tespit ettiğimiz önemli eksikliklerdendir. Ayrıca borçlanan kulüplerimizin "art niyetle borçlandırılmasına mani" olmak adına kulüp başkan ve yöneticilerinin dönemlerine ait, "planlı ve art niyetli" mali zararlardan müteselsil sorumluluklarının tarafımızdan da olumlu karşılanmakla birlikte bir şarta bağlanması. Bu vesile ile birlikte çıkarılması çalışılan yasada "kulüplerin siyasi iktidarın kapısından ayrılmaması" amacına yönelik bir görüntü vermemesi hususlarını Türk sporunun menfaatlerinden saymaktayız. Saygı ve başarı dileklerimizle.

Vedat BAYRAM. İYİ Parti Spor Kurulu Başkanı.

Yazarın Diğer Yazıları