Fransız kaleci Paul konuştu. Konyaspor'daki kirli çamaşırları bir bir ortaya serdi
Fransız kaleci Paul Bernardoni, Konya’da yaşadığı bütün olumsuzlukları, ülkesinin en önemli medya kuruluşlarından birisi olan
Le Parisien'e anlatmış…
Okurken tüylerim diken diken oldu…
Konyaspor’da bu yaşananları yazıyorum zülfüyare, yazmıyorum bana dokunuyor…
Hadi gel de yazma bu olayı!
“Davet etmeselerdi ne işim var Konyaspor’da” diyen birisi geliyor ya da birileri tarafından getiriliyor kulübün başına, 100 yıllık Konyaspor, tarihinin en berbat, en rezil, en itibarsız günlerini yaşıyor...
Allah’tan reva mı?
Kaleci Paul’un söylediklerini okudukça, ne yalan söyleyeyim Konyalı olarak kendimden utandım…
Utanılmayacak gibi değil…
Adam neler söylemiş, neler!
Bunların bir kısmını biliyordum, dolayısıyla da maaşını alamadığı için FIFA’ya gittiğini ve FIFA’nın Konyaspor kulübünü uyarmasından sonra parasının yatırıldığını yazmıştım…
Paul Bernardoni, “Konyaspor'dan ayrılmamın nedenlerinden biri maaşımı zamanımda alamamamdı. ilk iki ay boyunca hiç para alamadım. Daha sonra iki kez ödeme alabildim. Bir tanesi FIFA'nın uyarısından sonraydı. İkincisi sözleşmemi fesh ettikten sonra. Neden maaşım zamanında yatmıyor diye sorduğumda, ‘Çok yakında paranı alırsın’ dediler ama hiç böyle olmadı” demiş…
İftira mı atmış?
Değil…
Bir şey daha demiş…
“Sözleşmemde olmama rağmen, ev kiramı ödemediler” demiş…
Yalan mı?
Değil…
Fransız kalecinin 25 bin lira kirasını ödemeyen kim?
Ben değilim…
Paul, konuştukça açılmış ve bakın daha neler söylemiş: “Konyaspor tarafından eşimin vize sorunları bir türlü çözülemedi. Bir noktada Fransa'ya dönmek zorunda kaldı. 90 günlük Türkiye vizesinin bitmesine sadece 3 gün kaldığı söylendi. Bu yüzden Türkiye'ye dönemedi. Bu bardağı taşıran son damlaydı. Maaşımı alamıyorum, köpeğim zehirlendi ve öldü, eşimden uzak kaldım. Bu çok fazlaydı. Artık bu hayatı yaşamak istemiyordum” diye içini dökmüş…
Kaleci Paul’un bu röportajında tek katılmadığım konu, köpeğinin zehirlenerek ölmesi!
Bu konuda bir araştırma yaptım ve köpeği, Konya’da ya da Kayacık tesislerinde değil, Ürgüp veya Göreme ziyaretinde ölmüş…
Zehirlenerek mi yoksa hastalanarak mı öldüğü belli değil…
Paul, “zehirlenerek” diyor…
Bilemiyorum…
Köpeğin ölümü ile illaki bir rapor vardır ve rapor ne derse doğrudur…
Ancak, Fransız kalecinin diğer söylediklerinde bir abartı yok, çünkü ödemeler konusunda olsun, vize konusunda olsun Konyaspor hem teknik adamlarına hem de oyuncularına büyük sıkıntı yaşattı…
Bu konuları daha önce yazdım…
Ve yalan konusu…
Fransız kaleci, “bana hep yalan söylediler” demiş…
Kime söylemediler ki!
Koskoca Konya’yı kandırdılar yalanlarıyla, dolanlarıyla…
İşte Paul’un Bernardoni’nin söyledikleri:
Konya'da oynamış arkadaşlara onlarca mesaj gönderdim. Ne oldu biliyor musunuz? Gitmememi söyleyen bir kişi dışında diğer tüm oyuncular bana şunu söyledi, ‘En kötü ihtimalle 1-2 ay geç alırsın ama sonunda tüm paranı alırsın’ dediler, ben de çoğunluğu dinledim. Birkaç hafta sonra yalanları duyanın sadece ben olmadığımı anladım. Örneğin, takım arkadaşlarıma çocukları için harika okullar olduğunu söylemişler ve bu şekilde imza attırmışlar. Bu da yalandı.
Konya’nın ve Konyaspor’un dünyaya nasıl rezil edildiğini görüyor musunuz?
Nasıl itibarsızlaştırıldığını!
Konyaspor’u futbol camiasında “itibarsız” hale getiren, dahası “öldüren” adam şimdi nerede?
Çarşamba günleri Akyokuş’taki Kartal yuvasında, Konyaspor’un helvasını yiyor, yönetici arkadaşlarıyla!