Türkiye'nin ihracat rakamları Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM tarafından Akçakoca'da açıklandı.
Her ay bir şehirde bu rakamları açıklayarak hem o bölgedeki ihracatçıları onore eden hem de bölgenin sorunlarını gündeme getiren TİM, maalesef bu ay da ihracatın düştüğünü bildirdi.
İhracat düşüyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı da tabii ki düşüyor.
Türkiye'nin ihracatının düşmesindeki en büyük sorun küresel gelişmeler. Komşu ülkelerdeki savaş durumu, Rusya'daki ekonomik kriz ve en önemlisi Avrupa'da yaşanan büyük durgunluk.
Bütün bu gelişmeler Türkiye'nin ihracatını yaklaşık 8 aydır olumsuz etkiliyor.
Her ay yüzde 5-10 arası bir oranda ihracat düşüş gösteriyor.
Türkiye'nin ihracatının düşmesi yeni bir olay değil.
Her küresel sarsıntıda ihracatımız yerle bir oluyor.
Yerle bir olan sadece ihracat olmuyor ekonomimiz de oluyor. Binlerce çalışan işsiz kalıyor, şirketler batıyor, batan şirketler nedeniyle bankalar alacaklarını alamayıp güç durumda kalıyorlar.
Tam bir zincirleme reaksiyon.
Türkiye maalesef son bir yıldır aynı kaderi bir kez daha yaşıyor.
Türkiye bu kaderi sürekli yaşamamak için ne yapmalı?
Bunun çaresini TİM açıklıyor.
Katma değeri yüksek ihracat ürünlerine yönelmeli Türkiye.
TİM aslında şunu söylüyor:
Artık don-gömlek üretmeyi bırakıp, kiloda az, değerde yüksek ürünler üretip satmalıyız. Üstelik her dönem kriz olsa bile bu para etmeli.
Nedir bu ürünler?
Akçakoca'da gördük ki, Türkiye'de bir fındık gerçeği var.
Fındık şu an, altın kadar etkili bir ihracat ürünü. Üstelik TİM verilerine baktığınızda 8 aydır düşen ihracata rağmen fındık ihracatı hiç düşmemiş, üstüne üstlük 8 ayda yüzde 45 artış göstermiş.
Fındıkçıların yurt dışına ihracatı şu anda 2.8 milyar dolar. Hedefleri ise 4 milyar dolar.
Fındıkçılar bize gösteriyor ki Türkiye, şu güne kadar hep yanlış ürünlerle zaman kaybetmiş.
Fındık işlemek
Türkiye bugüne kadar fındığı toplayıp kamyonlara yükleyip yurt dışına satıyordu. İşlenen Türk fındığı dünyanın her bölgesine pazarlanıyor. O halde Türkiye neden fındığı ham olarak ihraç ediyor? Madem bu kadar değer gören bir ürün, biz Türkiye olarak bu ürünü işleyip daha yüksek fiyata satmalıyız. Şu an için Türkiye'de yetişen fındığın sadece yüzde 40'a yakını işlenip yurt dışına satılıyor. Oysa bu kadar değerli ve pazarı etkili bir ürün için Türkiye seferber olup, her bir adet fındığı bile işlemeden satmamalıyız.
İşte o zaman hem Karadeniz'in işsizlik sorunu çözülür hem de Türkiye 2.8 milyar dolar değil en az 5 milyar dolar ihracat yapar.
Bunun için Türkiye ihracat stratejisini tepeden tırnağa değiştirmeli. Tabii ki bu Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM'in tek başına yapabileceği bir şey değil. Bu bir devlet politikası olmalı.
Türkiye eğer dünyadaki her krizden olumsuz etkilenmek istemiyorsa fındık gerçeğini çok iyi görüp örnek alması lazım.-
