“Filistin’e dost, ABD’ye müttefik” diyorlardı siyasal İslamcılar -2-

Nerede kalmıştık?

Evet “Dost Filistin” dedikleri, sözde Ermeni Soykırımını tanıyan Filistin’dir.Osmanlı’ya başkaldırıp ihanet eden,

Türk Mehmetleri arkadan vuran Filistin’dir.

*

İkinci dünya savaşından sonra Avrupa’da yahudilere yapılan zulüm sonrasında bölgedeki Araplar topraklarını Avrupa’dan gelen yahudilere etmeyecek fiyatların katbekat üzerindeki fiyatlarla sattılar.

Bölgelerindeki çok büyük toprak alanlarının yahudilere geçmesini sağlayan da Filistinlilerdi.

Filistinlilerin bugün yaşadıkları aynen şu ifadeyle anlatılabilir;

“Dün İngilizlerle işbirliği yaparken tatlı tatlı yedikleri hurmalar bugün kıçlarını tırmalıyor.”

*

Filistin Kurtuluş Örgütü PKK’ya kucak açtmıştı.

PKK’lı teröristlerin ve onlarca büyük elçimizi ve vatandaşımızı katleden ASALA terör örgütü üyelerinin eğitimlerinin verildiği, yetiştirildiği yerler Filistin kamplarıydı.

*

Yıl 2009.

Filistin Yönetimi Lideri Mahmud Abbas, Kıbrıs Rum kesimini ziyaret etmiş ve Kıbrıs sorununda Rum tezlerini desteklediklerini açıklamıştı.

*

“Mavi Vatan” davamızda Yunanistan’ın yanında yer alan da Filistin ve Arap dünyası olmuştu.

*

Filistin Yönetimi Lideri Mahmud Abbas’ın Filistin’de bir caddeye “Ermenistan” ismini verdiğini de burada hatırlatmakta yarar görüyorum.

*

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 09 Ekim 2019 tarihinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı “ülkemizin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek" amacıyla başlatıldığı Barış Pınarı Harekâtı’nı Arap Birliği ile birlikte kınamış olan da Filistin’dir.

*

Arap ihanetlerine bir sayfa daha ekleyelim.

Ne mi oldu?

13 Haziran 2023 tarihinde Filistin Yönetimi Lideri Mahmut Abbas Çin’i ziyaret etmiş, Uygur Türklerinden terörist olarak bahsetmiştir.

Mahmut Abbas, Uygur soykırımının insan hakları sorunu olmadığını, bunun Çin'in sözde terörizme, bölücülüğe karşı mücadelesi olduğunu ve bu konuda Filistin’in Çin hükümetini desteklediğini ifade etmişti.

“Ümmet, Müslüman” dediğiniz Filistin, Doğu Türkistan sorununda da Çin’e tam destek vermektedir.

Alın size ümmet birliği.

*

Filistin davasını dilinden eksik etmeyip “ümmette ümmet.” diyerek Arap’ı baş tacı eden içimizdeki Arap seviciler, bu nankör ve vefasız Mahmut Abbas’ın bu ifadelerine ses dahi çıkarmamışlardır.

*

Cumhurbaşkanı’nın sözcü olduğu dönemde Sayın İbrahim Kalın’ın aşağıdaki ifadeleri basında yer almıştı;

“Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Araplar bize ihanet etti, bizi arkadan vurdu tezi işlendi."

Yani Kalın’a göre Cumhuriyet Arap düşmanlığı üretmiş!!!

Efendim, Cumhuriyet Arap düşmanlığı üretmedi. Araplar geçmişten beri halen Türk’e düşman bir politika izlemektedirler.

*

Karabağ’da, Kerkük’te, Doğu Türkistan’da Türkler katledilirken Türkler için ağlayan bir tek Arap, Gazze sokaklarına dökülüp buna tepki gösteren bir tek Filistinli görmedik öyle değil mi?

Bir çok Arap ülkelerinde olduğu gibi Filistin’deki okullarda da Türk düşmanlığı anlatılmaktadır.

Söz konusu Türkler olunca Müslüman kardeşliğini nedense göremiyoruz.

*

Sonuç;

Türk düşmanı olan hangi unsur varsa “ABD, Yahudiler ve de Filistinliler” hep onların yanında yer almış yani düşmanımızın dostu, dostumuzun düşmanı olmuşlardır.

*

Filistin cephesinde savaşan Mehmet Hüseyin Çavuş'un yazdıklarına bir bakalım;

“Gazze'nin kumundan çok imiş meğer kalleşi,

Nasıl sırtından vurur insanı din kardeşi!

Filistin, Trablusgarp, Yemen illeri,

Hangisini kanım ile sulamadım,

Gezdim cephe cephe bütün çölleri.

Türk'e, Türk'ten başka dost bulamadım! “

*

Bügün Filistinliler dedelerinin Osmanlı’ya ihanetlerinin bedelini ödüyorlar.

Şimdi bölgelerinde Osmanlı dönemindeki adaleti bulamayan Filistinliler kan ağlıyor.

“Etme bulma dünyası derler.” efendim.

Osmanlı döneminde Mehmetlerimize yaptıkları ihanetin tohumlarını bugün biçseler de İsrail’in saldırgan tutumu, Gazze’yi hapishaneye çevirmesi karşısında Filistinlilerin haklı mücadelesi de gözardı edilmemelidir.

Ancak iki devletli çözüm sorunu sonlandırır.

ABD, İsrail ve Filistin’in Türkiye’ye karşı geçmişte ve bugün izledikleri haince tutumlar dikkate alınarak ve ülkemizin menfaati gözetilerek ”taraf olmadan ılımlı ve ortada bir politika” izlenmesinde kesinlikle yarar görüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları