Fikir zikir meselesi...

HANGİ ülkede Savunma Bakanı, silahlı kuvvetleri ve mensupları hakkında ipe sapa gelmez lâf eder...

Bu soruyu aklı başında kime sorarsanız sorun, alacağınız cevap "Hiçbir savunma bakanı kendi askeri hakkında kötü düşünceler beslemez ve saygınlığını ortadan kaldıracak laf etmez" şeklinde olacaktır...

İstisnalar olmaz mı...

Elbette olur...

Mesela geri kalmış Afrika ülkelerinde, ya da diktayla kucaklaşmış Latin Amerika ülkelerinde üst düzey zırzoplar sadece askere değil her kesimden insana dil uzatır, beslediği kötü düşünceleri açıklamaktan çekinmez...

Böyle olanlar için tıp psikopat diyor, psikopati hastası...

Yine tıbba göre hasta, psikopat olduğunu fark edemiyor...

....................

Bizim siyasetçileri tenzih ederim...

Lakin tek tük de olsa aralarından psikopat çıkıyor...

Kendi askerine, polisine, bürokratına, girişimcisine, sanayicisine, işçisine köylüsüne, öğrencisine öğretmenine lâf etmekten, itibarlarını zedelemekten, onları karşısına almaktan kurtulamayanlar oluyor...

......................

Fikri neyse zikri de o olan biri, terörle mücadelede yaşanan geç kalmışlığı siyasal iradenin sırtından alıp askere yüklemeye kalktı...

"Askerler şehit veririz diye çatışmaya girmedi" dedi...

Halt etti...

Şehit sayımız yanlış doğru 600 civarında. Canını vatan için seve seve veren bu kahramanlar hangi ordunun subayı, erbaşı ve erleri...

Siyasal iktidarın mülki ve askeri görevlilere verdiği "Teröristin yakasına yapışmayın" talimatını bu kadar densiz bir çıkışla gizlemeye kalkmak ayıptan öte askere hakarettir.

Demek ki insanın fikri neyse zikri de o!

*

Hak etmedi mi

İLAHİYATÇI Mustafa Aşkar, TRT'de sunulan iftar programına konuşmacı olarak katıldı...

Aşkar profesör, yani gençlere ders veren, onlara eliyle, diliyle ve beliyle örnek olmak durumunda bir bilim adamı...

Programda "Ayet var, namaz kılmayan hayvandır" deyiverdi...

Dün de çark etti, her densizin yaptığı gibi "Sözlerim çarpıtıldı" diyerek aklanmaya çalıştı...

"Namaz kılmayan hayvandır" demek "kılan değildir" anlamını ortaya çıkarır. Bu lafın, çarpıtılacak yanı neresi...

Şimdiiii...

Namaz kılmayan bir yurttaş çıkıp Mustafa Aşkar'a "Hayvan sensin be adam" dese lâf yerini bulmuş olur mu...

.......................

İlgili merciler ve üniversite yönetimi Aşkar hakkında soruşturma başlattı diyorlar. Soruşturma, öğrencilerin kafasına yerleştirilen Aşkar ürünü bâtılı silip atabilecek mi...

Allah, dinimize bâtılı bulaştıranları zevzeklikten kurtarsın...

*

Tuzağa düşenler

TERÖRÜ kim hortlattı, bölücü örgüte kim taviz üstüne taviz verdi...

Bu tartışılıyor...

AKP'liler "CHP" diyerek ana muhalefete ve Kemal Kılıçdaroğlu'na ağır cümlelerle yükleniyor.

Edepsizlikte çirkefleşmek de mündemiçtir!

.......................

Bugüne kadar seyrettiğimiz filme, bir de geri sarıp göz atalım...

Oslo'da ilk kez PKK temsilcileriyle masaya oturan CHP mi, AKP mi?

Cevabı derhal, hükümet değil devlet diye verecekler...

Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran, yani bu üç erki kendinde toplamaya çalışan bir iktidar, hem hükûmet, hem devlet demek değil mi...

Türkiye 14 yıldır bu süreci yaşıyor...

PKK ile ha hükûmet masaya oturmuş ha devlet, farkı var mı!

..........................

"Çözüm süreci" ya da başka ad altında şekillendirilen ve Habur kapımıza kadar uzatılan projelerin (!) müellifi, eski AKP Genel Başkanı ve Başbakanı...

Daha ileri gidin ve Dolmabahçe'deki mutabakata kadar değişik aşamalardan geçerek uzanan ilişkiye bakın, terörü kimlerin hortlattığını görün.

Terör çetesine taviz üstüne taviz veren AKP değil de Real Madrid mi!?

Destek anlamına gelen ve bazılarının yardım ve yataklık diye nitelediği ilişkilerin hangi birini sayalım...

.........................

CHP'liler hastanelerde ya da cezaevlerinde tutulan teröristleri ziyaret etmekle suçlanıyor...

Allah'tan, çekilmiş fotoğraflar var. CHP'li vekilin yanında AKP'li Mehmet Metiner ile Erdoğan'ın başdanışmanlarından Ayşe Türkmenoğlu duruyor.

Metiner bu ya da benzeri konularda Meclis'teki koltuğundan CHP'lilere

sıkça laf yetiştiren ve onları suçlayan tiplerden biri...

Kılıçdaroğlu ile CHP'ye tuzak kuran, fakat o tuzağa düşenlerden...

Artık susarlar mı bilemiyorum!

*

Özür dileme

FUTBOLDA taktiğimiz değişti:

-İyi oynayamadım özür dilerim...

-Golü yedim özür dilerim...

-Maçın en hareketli anında saçlarımı düzeltirken pası alamadım özür dilerim...

-Gol atamadım özür dilerim...

-Bu defa iyi oynayacağız özür dilerim...

Ağızları alıştı bir kere; Avrupa Şampiyonasını galiba özür dileyerek noktalayacağız...

*

ONDAN BUNDAN

BİR AKP'li MHP'de Genel Başkanlığa aday olanların verdiği iftar yemeklerine takmış "Bu paralar nereden geliyor" diye sormuş... Ben de sordum, "MHP'ye gönül vermiş insanlardan geliyor" dediler. Şimdi AKP'liler cevap versin; iktidar tarafından verilen görkemli iftar yemeklerinin paraları nereden geliyor...

*

BİLGİYİ futbolla yakından ilgilenen işletme mühendisi büyük oğlum verdi. Meğer Fatih Terim milli takım çalıştıran teknik direktörler arasında en yüksek ücret alan üç hocadan biriymiş... Arnavutluk, Ukrayna ve Hırvatistan hocaları ise tek kuruş almadan görev yapıyormuş... Herkesin dağarcığında bulunsun diye bu bilgiyi aktarıyorum...

*

BUNLAR DA kısa vurgulamalar...

-Muhammed Ali'nin cenazesinde bulunmak ve dua etmek için devletten çıkan para tam 2 milyon lira. Yazık değil mi; buradan da dua edebilirdik.

-Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci "500 milyar dolarlık ihracat hayal" dedi. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar ya, Zeybekci de hazır olsun, altındaki koltuktan olabilir.

-AKP'li Çankırı Belediye Başkanı, belediyenin borçlarını ödemek için cami sattı diyorlar. Satış yalanlanmadı. Borç ödeme sadakatine bakın. Bu uğurda kim bilir daha nelerini satarlar...

*

BİR SÖZ

KAPTANIN ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.

Yazarın Diğer Yazıları