Fiilî işsizlik oranı yüzde 15 oldu
TÜİK , 2011 işsiz sayısını 2 milyon 429 bin ve işsizlik oranını da yüzde 9.1 olarak açıkladı. Gerçekte ise kazın ayağı öğle değil.. Yine TÜİK 2011 yılında ayrıca 1 milyon 822 bin kişiyi iş aramadığı için işsiz saymıyor ve fakat bunlar iş bulsa hemen başlayacaklar, diyor.
Türkiye’de birçok işsiz, iş aradığını beyan etmiyor’85 El altından, dost-ahbap ilişkisi içinde iş arıyor. İşsiz sıfatı taşımak istemiyor... Yine bazı insanlar üç-beş sene iş arayıp bulamadığı için, artık iş aramaktan vazgeçmişler. TÜİK bunlara da “İş ümidi olmayanlar” diyor. Ancak bütün bunları işsiz saymıyor.
Öte yandan iş aramadığı halde yarın iş bulsalar iş başı yapacak olan bu işsizleri, TÜİK işgücü içinde göstermiyor. Aslında Türkiye’nin gerçek işgücü potansiyelini ölçmek için iş aramayan işsizleri de işgücü içine ilave etmek gerekir.
Aşağıdaki tabloda, iş aramayan işsizleri de ilave ederek, fiili işgücü yeniden hesaplanmıştır. Bu iş aramayan işsizler ile ilan edilen işsizler sayısı toplanarak, fiili işsiz sayısı bulunmuştur. Fiili işsiz sayısını işgücüne oranlayınca, Türkiye’de fiili işsizlik oranı bulunmuştur.
Fiili işsizler (bin olarak) ve fiili işsizlik oranı (%)
İş İlan Fiili Fiili Fiili aramayan edilen işsiz İşsizlik
Yıllar iş gücü işsizler işsizler sayısı oranı
2000 22.708 1061 1786 2847 12.5
2005 24.409 1954 2388 4332 17.7
2010 27.719 2078 2811 4889 17.6
2011 28.518 1822 2429 4251 14.9
Eğer işsizliğe çözüm bulmak istiyorsak ,istihdam yaratacak projeler üretmek istiyorsak, fiilen kaç kişinin işsiz olduğunu bilmemiz gerekiyor. Söz gelimi 2011 yılında işsiz sayısını 2 milyon 429 bin olarak kabul edip, bunlar için istihdam politikası geliştirirsek, daha 1 milyon 822 bin iş aramayan işsizi atlamış oluruz. İstihdam politikası eksik olur.
2011 yılında, fiili işsizlik oranı yüzde 14.9 oldu. 2010 yılına göre 2.7 yüzdelik puan düştü. Ancak 2000 yılına göre halen 2.4 yüzdelik puan daha yüksektir.
Siyasi iktidarın, işsizlik konusunda yaptığı iki uygulama var...
Birisi, fiilen işsiz olanları kelime oyunları ile işsiz sayısı dışında tutmak... ikincisi işsizliğin birkaç puan düşmesini abartarak çözüm gibi göstermek.
Geçenlerde Maliye Bakanı, “çalışanların ve işyerinin ödediği vergi ve primleri düşürmek istiyoruz.. Ancak bütçe gelirleri azalır... Bütçe açığı artar diye çekiniyoruz” benzeri bir laf etti.
Aslında istihdam üstündeki vergi ve prim yükleri ortalama yüzde 37 dolayındadır.Buna karşılık 8 milyon kayıt dışı çalışan var. Mevcut çalışanların da yarısı daha düşük ücretle gösteriliyor. Eğer biz istihdam yükünü yüzde 25’e indirirsek, bu kayıt dışı çalışanın yarısı kayıt altına girer. Aldığı ücretten daha düşük gösterilenlerin yine en az yarısı da gerçek ücretten gösterilir. Yük 12 puan düşer... Ancak gelir daha fazla artar.