FETÖ'nün temeli AK Parti'nin içinde
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın neden kendisine çok sayıda yardımcı atamadığını, sadece bir bürokrat ile Cumhurbaşkanlığını yönettiğini hiç düşündünüz mü?
Şöyle bir örnek vereyim.
Fenerbahçe'nin teknik direktörü tek kişi ama yanında kadrosu yok mu?
Elbette kondisyonerden istatistikçiye kadar, masörden, doktora kadar, bir çok uzmanı vardır.
Cumhurbaşkanlığı kabinesinin de bakanları var ki hepsi atanmış sarayın bürokratları.
Tamam ama uygulamada ortaya çıkan sonuçlara bakarsanız devletin ortak aklı işlevsiz kalmış durumda.
Bürokrasi devleti yönetiyor ve siyasi tek kişi halkın seçtiği tek adam Recep Tayyip Erdoğan.
Siyasi karar almada en önemli kurum olan Türkiye Büyük Millet Meclisi tamamen devre dışı bırakılmış durumda.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletin ilkesinin gelip tıkandığı nokrada tam burası.
Seçilmiş partili cumhurbaşkanı ve gerisi bürokrat olan bir devlet yönetim tarzı.
Bunun adı demokrasi mi?
Hayır…
Değerli okurlarım,
Bir okurum Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun konuşmasından bir bölümü gönderdi.
Hepimiz unutmuşuz.
Karamollaoğlu der ki;
"Hukukun dışına çıkamazsın… Harpte de çıkamazsın, Adaletin dışına çıktığın zaman zalim olursun. Bunu herkesin bilmesi lazım…
- Efendim ülkemiz zorda… O halde biz burayı eşkiya metodu ile yürütelim… Suçlu zannettiğimiz insanlar var…
Zannettiğimiz diyorum, mahkemelerde, yani mahkeme nezdinde ispat edilsin tamam…
Bir sürü kayyım atandı şimdi doğuda. Yetmedi Cumhuriyet Halk Partisinin, ana muhalefet partisinin belediye başkanını görevden aldılar. Sırada başkaları var deniyor.
Yahu arkadaş hani sen demokrattın? Hani sen demokrasiye inanıyordun.
- "Efendin bunlar memleketin köküne kibrit suyu ekiyorlar yahu bunlar FETÖ'cü…"
Arkadaş bugün ciddi bir araştırma yapılsın, herkes görecek ki FETÖ'nün temeli AK Partinin içinde zaten. Bu laf değil…
Bugünkü bakanların, 10 sene önceki internetteki sitelerine bir girin.
Göreceksiniz ki çoğunda Fethullah Gülen'den aldıkları tezkiye mektupları var.
Hepsi kalktı…
Zemzemle yıkanmış gibi oldular…
Bu FETÖ denilen şeyi ortaya kim çıkardı Allah aşkına?
Bütün adalet mekanizmasını bunlara kim teslim etti?
Emniyeti kim bunlara teslim etti?
Ordunun üst kademelerinde belli bir noktaya gelmelerini kim sağladı yahu?
Siz sağladınız…
İnsanda biraz insaf olur…
- "Bendense bunun FETÖ'cülüğü millete zarar vermez hele bana hiç vermez…"
Böyle bir mantıkla siz ülkenin bir problemini çözemezsiniz…
Benden olursa iyi, benden değilse kötü…
Onun için çözemezler…
Bunun sonunu bulamazlar…
Bizim elhamdülillah bir özelliğimiz var biz bu ekiple hiçbir araya gelmedik.
Hiç…
50 senelik siyasi hayatımızda bizimle bir araya gelemeyen tek grup bunlar oldu…
Herkes biliyor bunu…"
Değerli okurlarım,
Erdoğan'ın yıllarca özel kalem müdürlüğünü yapan ve AKP'den milletvekili de seçilen ve sonrasında üzerine atılan iftiralar nedeniyle Londra'ya yerleşen Turhan Çömez ile Mustafa Yılmaz'ın hazırlayıp sunduğu TV 5'deki "Kulis Ankara" canlı yayına katıldık.
Çömez, cumhurbaşkanlığı yardımının değil ama AKP'ye yakın bir iş insanının şirketi tarafından İngiltereye satılan ve iade edilen sağlık malzemeleri konusunda şöyle dedi:
İngiltere'nin parasını vererek aldığı ikinci parti ekipmanların ne yazık ki standartlara uygun olmadığı ortaya çıktı. Hiç birisi kullanılmadan geri iade edildi. Bu Türkiye için çok büyük bir prestij kaybı oldu. Bir yandaş firmanın yaptığı açgözlülük hepimiz adına bir itibar kaybının ortaya çıkmasına neden oldu."
İngilizlerin Türk ekonomisine saldırıları konusundaki soruya ise Çömez, "İngiltere'de bazı lobilerin Türkiye'ye yönelik bir operasyon başlattığına yönelik hiç bir belge, bulgu yok" diye yanıt verdi.
Çömez çok önemli bir bilgiye şöyle paylaştı:
"İngiltere'ye, Türkiye'den gelen, hekimlik yapmak ve sağlık alanında çalışmak için buranın sınavlarını veren 400 tane meslektaşımız var. Bu inanılmaz bir sosyal sermaye kaybıdır.
Yürekleri yanarak üzülerek buraya geldiler. Neden buraya geldiniz diye sorduğumuzda, hepsinin ortak cevabı gelecek kaygısı ve çocuklarının geleceğini düşünmeleri."
Çömez'e, Atatürk havaalanının 2 pistinin katledilip, sahra hastanesinin mevcut binalara değil de yeni yapıya kurulmasını sorunca, Turhan Çömez ilginç bir yanıt verdi:
"Dışarıdan görebildiğim kadarıyla cumhurbaşkanına neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söyleyebilecek kadrolardan çok, kendisinin ne düşündüğünü ve istediğini hissedip ona uygun politikalar üretebilecek kadrolar var. Bu o kadroların suçu değil, cumhurbaşkanı böyle kadrolarla çalışmaktan hoşlanıyor. Bugüne kadar kendi görüşüne uygun şeyleri söyleyen insanlarla yoluna devam etmeyi tercih etti."
Yorumsuz…