FETÖ yoksa, taktiği mi var!!!

Yargı, ordu ve emniyete, hatta bürokrasinin tüm alanlarına sızan Fethullahçıların deşifresi ve tasfiyesi kadar, hedef alınan önemli bir "strateji" daha vardı...

Cemaatin yıllardır sessizce ve sinsice sürdürdüğü faaliyetlerin başında, kritik kurumlar başta olmak üzere, devlet memurluğu sınav sorularının önceden ele geçirilerek müritlere dağıtılması ve bu şekilde "paralel devlet"in temellerinin atılması...

Evet; cemaatin bu organizasyonuyla devlete yerleşenlere karşı onlarca operasyon yapıldı, binlerce kişi gözaltına alındı ve yine onbinlerce kişi memuriyetten tasfiye edildi...

Neredeyse FETÖ''ya yönelik her hafta yapılan operasyonlarda sadece gizli hücrelerde değil, yurt dışına çıkarken de çok sayıda mürit yakalanıyor...

Yani altı yıldır devlette FETÖ tasfiye devam ederken, memuriyetten atılanların çoğunun cemaatin sınav sorularını sızdırmasından yararlandıkları ortaya çıkıyor...

İşte daha iki gün önce gazetelere yansıyan şu haber de, sınav soruları çalınarak müritlerin devlete yerleştirme sisteminin ne kadar etkin kullanıldığını gösteriyor...

Bakınız, 2 Ağustos 2022''de gazetelere yansıyan haberde neler vardı;

"Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) sınav sorularının önceden verilmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede çarpıcı detaylara yer verildi. Tamamı kadınlardan oluşan çalışma evlerinde, sınav sorularından ''Dua'' diye bahsettikleri, soruların önceden dağıtılacağı örgüt üyelerine ''Dualık'', çalışma evlerinden sorumlu olanlardan ise ''Bilimci'' adını verdikleri kaydedildi. İddianamede, sınav sorularını Bylock üzerinden gönderildiği, muhasebe bilgisi zayıf olan hukukçulara SPK sorularını vermekte tereddüt ettikleri, zayıf olan alanlarından yüksek puan almalarının dikkat çekeceği kaygısı yaşadıkları aktarıldı."

İşte cemaatin sınav sorularının sızdırılmasında ne kadar ince detaylara yer verdiğine dikkat çeken bu haber, şaibeli KPS sınavı nedeniyle yeniden gündemde...

Sermaye-bürokrasi-kuşku!..

Medyaya yansıyor ki; 15 Temmuz 2016''daki darbe girişiminin ardından devlete çalıntı sınav sorularıyla yerleştirilen örgüt üyelerine yönelik operasyonlar durmadı...

AKP yöneticilerinin bile, "operasyonlar buzdağının görünen yüzü, bir de altı var" diyerek örgütlenmenin boyutlarını itiraf ettikleri "paralel devlet yapılanması"nın bürokrasi içerisinde ne kadar örgütlendiği henüz saptanamadı...

Emniyet, ordu ve yargıdan 50 binden fazla cemaat üyesi atılmasına rağmen, operasyonların neredeyse 500 bin kişiyi kapsaması FETÖ yapılanmasının devletten halen temizlenemediğinin de işareti...

Tüyü bitmemiş yetimlerin haklarını yiyerek çalıntı sorularla devlete yerleştirenleri gündeme getiren son vaka ise, bir yayınevinin sorularıyla KPSS''deki soruların aynı olduğunun ortaya çıkması...

Konu "kuşku" olunca, FETÖ taktiklerinin cemaate yapılan tüm operasyonlara rağmen halen uygulamada olduğu "şüphe"si de öne çıkıyor...

Hele de ÖSYM''de, daha önce eski başkan Ali Demir''ile birlikte 20 kişinin gözaltına alındığı FETÖ operasyonu unutulmadığına göre, sınav soruları üzerinden yürütülen oyunların bitmediği şüphesinin derinlemesine araştırılması kaçınılmaz oluyor...

İşte KPSS''deki son soru skandalının ardından Cumhurbaşkanı ÖSYM Başkanı Halis Aygün''ü görevden alsa da "çelişkiler" bitmiyor...

Çünkü skandalın ortaya çıkmasının ardından "sınavda bir sorun olmadığını" söyleyen aynı başkanın, görevden alınınca "vicdanım rahat" gibi bir açıklama yapması, son KPS sınavının perde gerisinin iyice karanlık olduğunu gösteriyor...

Hele de Devlet Denetleme Kurulu''nun "problem var" dediği sınav sorularının aynısını barındıran ve daha önce devletten ihale aldığı da ortaya çıkan bir yayınevinin polis tarafından basılması, sermaye-bürokrasi-siyaset ilişkisinde "kuşkulu" olaylar iddiasını ısrarla deşifre ediyor...

Operasyon, torpil ve şüphe!..

Evet; sadece AKP yandaşçılığının değil, tarikat ve cemaatlerin de devlette hızla kadrolaştığı bir dönemde, "torpil- liyakatsızlık" rezaletinin yeni örnekleri de vicdanları yaralamaya devam ediyor...

İşte KPSS skandalının ardından ÖSYM başkanlığına atanan zatın, geçen haftalarda ölen İsmailağa cemaati şeyhine "efendimiz" diye hitap ettiği tweetlerinin ortaya çıkması gündemi sarstı...

Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın 2013''teki bir konuşmasında, (Bingöl''deki bir projesi nedeniyle örnek gösterdiği) Ahmet Katıksız adlı memurun,

"Beni yönetenlerin liyakatsiz bir şekilde atandığı kadroların altında kendimi tüketeceğime, Belçika''dayım" diyerek Türkiye''yi terk ettiğini duyurması, son 20 yıldır en çok tartışılan yandaş kadrolaşmanın ikinci taze örneği...

Velhasıl; ÖSYM''nin yaptığı son "KPS sınavında sorular çalındı mı, birilerine önceden dağıtıldı mı" konusu henüz açıklık kazanmasa da; devletten ihale alan bir yayınevinin sorularının son KPS''deki sorularla aynı olması, başlı başına derin kuşkuları büyütüyor!!!

Arkasında torpili-dayısı olmadığı için sadece KPS sınavına inanarak memur olmaya çalışan milyonlarca gencin hakkının yenildiği şüphesinin belirmesi ise devletin çivisinin iyice çıktığının işareti...

ÖSYM başkanını görevden alan ve gölge düşmüş sınavı da tepkiler üzerine iptal eden AKP iktidarının ısrarla yanıtlanması gereken sorular ise çok önemli;

KPS sınavındaki kuşkularda Fethullahçılar yoksa, FETÖ taktiklerinin halen faaliyette olduğu şüphesi yeterince ürkütücü değil mi?..

Ve bir başka soru; ÖSYM''nin daha önce yaptığı KPS sınavlarında da benzer soru skandallar oldu mu, örtbas edilen şüpheler var mıydı?..

Yani, bu ülkede çalıntı sınav sorularının yol açtığı FETÖ rezaletleri unutulmamışken, son yıllarda KPS gibi, insanların ekmek peşinde koştuğu sınavlarda kaç yüz bin kişinin hakkı yenildi acaba?..

Velhasıl muhalefet, milyonlarca insanı ilgilendiren ÖSYM skandalının üzerine hiç çekinmeden gitmeli...

Yazarın Diğer Yazıları