Fenerbahçe'yi asla ele geçiremezler…

Fenerbahçe'ye 100 milyon dolar şahsi ve dolaylı gelir sağlayan başkan Ali Koç'un Galatasaray yenilgisinden sonra tribünden atlama videosunu görünce iki şey düşündüm.

- Birincisi hırsının aklını geçmemesi gerektiğini…

- İkincisi ise mağlubiyeti kabullenmesi gerektiğini…

2009'dan bu yana 20 yıldır süren Galatasaray'a, sahamızdaki yenilmeme baskısı için son yıllarda yenilelim de kurtulalım bu baskıdan diyordum.

Hiçbir takımın kolay kolay kıramayacağı efsaneyi yarattık ve Pazar günü yenilerek bu büyük baskıdan kurtulduk…

"Bir musibet bin nasihat" der atalarımız…

3 Haziran 2018 günü yapılacak genel kurul öncesi Ali Koç'un Ankara'daki toplantısına katıldım.

"Siyasette yıllardır görüyorum ki liderlerin en büyük zafiyeti etraflarındaki yalaklarla, salaklardır" diyerek kadrosunda kimler bulunduğunu sordum.

Koç, "Ekibim çok güçlü ama bu sözünüzü de hiç unutmayacağım" diye yanıt verdi…

Fenerbahçe'min son zamanlardaki hatalarından iki örnek vermek istiyorum:

1. Elazığ ve Malatya depremleri sonrası Malatyaspor-Trabzonspor maçının ertelenmesine Fenerbahçe'min yaptığı resmi açıklama son derece yanlıştı.

2. Galatasaray maçı öncesi 2 saat basın toplantısı yapılması da çok yanlıştı.

Özeleştirimi yaptıktan sonra konumuza gelelim.

Değerli okurlarım,

"Şike kumpası" ile Fenerbahçe'yi ele geçirme projesini dönemin etkili savcıları Zekeriya Öz ve Mehmet Berk başta olmak üzere FETÖ'cü polis, savcı ve hakimler yürüttüler.

Peki, futbol federasyonu başkanı kimdi?

- Fenerbahçe kongre üyesi Mehmet Ali Aydınlar.

Şike davası sanki yargı kararı ile kesinleşmiş gibi, Aydınlar, Federasyonu Fenerbahçe'yi yemedi içmedi UEFA'ya şikâyet etti.

"Ne şikesi, ne şike davası? Memleket elden gidiyor" diye konuşan başkanımız Aziz Yıldırım, yıldırım hızıyla tutuklandı.

15 Temmuz hain darbe girişimi gösterdi ki Yıldırım yerden göğe kadar haklıymış…

Fenerbahçe hakkında FETÖ'cü polis ve savcıların hazırladığı asılsız iddiaları içeren dosyalar Aydınlar federasyonu tarafından UEFA'ya, "yaptırım uygulanması" için gönderildi.

UEFA, "Bu sizin iç işiniz, yaptırımı da eğer şike kesinleşmişse TFF olarak siz uygulayacaksınız" diye yazı gönderdi.

Güya Fenerbahçeli Federasyon Başkanı Aydınlar, 2. Başkan Nihat Özdemir'i çağırarak, "Biz Fenerbahçe'yi Avrupa kupalarına göndermeyelim. Fenerbahçe kendisi gitmemeye karar versin" mesajı verdi.

Nihat Özdemir başkan vekili olarak yönetim kurulunu toplayarak Aziz Yıldırım'ın karşı olmasına rağmen "Fenerbahçe'nin Avrupa kupalarına katılmaması" için karar aldırttı.

Aydınlar ise o günlerde şu iddiayı öne sürdü:

"Fenerbahçe dava sonucunda beraat ederse, o durumda 45 milyon Euro'luk tazminatı cebimden ödeyeceğim."

Fenerbahçeli olarak bu ödemeyi hala bekliyorum Sayın Aydınlı…

Gelelim günümüze

FETÖ, Fenerbahçe'yi Mehmet Ali Aydınlar federasyonu üzerinden ele geçirmek istiyordu, bugün ise Fenerbahçe'yi Nihat Özdemir baskısı ile AKP ele geçirmek istiyor ki Fenerbahçe'ye "şike kumpası" günlerinde yaptığı o günkü kötülüğü asla unutmayız.

Bu baskı;

- Sportif başarısızlığı sağlayarak,

- Ekonomik çıkmaz içine iterek ortaya çıkıyor.

Ya Fenerbahçe'nin rakipleri ne durumda?

Berat Albayrak'ın Trabzonspor'a verdiği destek,

Mevlüt Çavuşoğlu'nun Alanyaspor'a verdiği destek,

Başakşehir'e, Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği destek apaçık ortada.

Nihat Özdemir'e gelince,

- AKP döneminin ihale krallarından biri olarak saray çevrelerinde "uysal kedi" diye anılıyor.

- Kayınbiraderi korgeneral Metin İyidil, FETÖ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis aldı ama istinaf mahkemesi "beraat" olarak bozdu. İyidil, serbest kaldığı gece kaçma hazırlığı içinde olduğu iddiası ile oğlu Batuhan Özdemir'in eşinin akrabasının evinde yakalandılar. Haklarında soruşturma yürütülüyor.

- Demem o ki Nihat Özdemir bugünlerde "süt dökmüş kedi" oldu.

Değerli okurlarım,

Fenerbahçe, 20 yıl sonra Galatasaray'a yenilince Saray'daki Fenerbahçe düşmanlarına gün doğdu:

Sözde Fenerbahçeli sarayın hukuk kurul üyesi eski solcu Mehmet Uçum şöyle Tweet attı:

"Kazanan takıma bir şey demem, öyle ya da böyle kazandı. Lafım bizimkilere; çekilin bence, onurlu bir çıkış yapın, Fenerbahçe sizin bu seviyesizliğinize layık değil. Ne yani Fenerbahçe size muhtaç mı sandınız, bu büyük camiaya her türlü dipi yaşattınız, yük olmayı bırakın."

Saray'ın yanaşması Yiğit Bulut adlı baş danışmanın attığı Tweet:

"Bütün taraftarlara, hangi takımı tutarlarsa tutsunlar bir çağrım var; Camialarımızı hiç kimsenin siyasi hırslarına, hiç bir ailenin devlet ile düello yapmasına alet etmeyelim!

Hiç kimse, hiç bir zümre, hiç bir aile, bu ülkenin saf ve temiz vatandaşlarını kendine alet edemez!"

Fenerbahçeli Recep Tayyip Erdoğan bu açıklamalara bakalım ne diyecek?

Bu arada şunu da vurgulayayım sahada hakem yoktu, sadece sarayın infaz memuru vardı…

Sevgili Başkan Ali Koç,

Ne istifa et ne de Ersun Yanal'ı görevden al…

Biz Fenerbahçeliyiz, her sorunu büyük taraftarımızla el ele ezer geçeriz…

***

M. Ali Aydınlar'dan cevap ve düzeltme

Yeniçağ Gazetesinin 25.02.2020 tarihli nüshasında Orhan Uğuroğlu tarafından kaleme alınan "FENERBAHÇE'Yİ ASLA ELE GEÇİREMEZLER" başlıklı yazıda; Şike kumpası ile Fenerbahçe'yi ele geçirme projesini dönemin etkili savcıları başta olmak üzere FETÖ'cü polis, savcı ve hakimlerin yürüttüğü, o dönem Futbol Federasyonu Başkanı'nın Fenerbahçe Kongre üyesi Mehmet Ali Aydınlar'ın olduğu, şike kararı sanki yargı kararı ile kesinleşmiş gibi Aydınlar Federasyonu yemeden içmeden Fenerbahçe'yi UEFA'ya şikayet ettiği, Fenerbahçe hakkında FETÖ'cü polis ve savcıların hazırladığı asılsız iddiaları içeren dosyaların Federasyon tarafından UEFA'ya, "yaptırım uygulaması" için gönderildiği, Federasyon Başkanı Aydınlar'ın, 2. Başkan Nihat Özdemir'i çağırarak "Biz Fenerbahçe'yi Avrupa Kupalarına göndermeyelim. Fenerbahçe kendisi gitmemeye karar versin" mesajını verdiği, Nihat Özdemir'in başkan vekili olarak yönetim kurulunu toplayarak Fenerbahçe'nin Avrupa kupalarına gitmemesi için karar aldırttığını, Aydınlar'ın o günlerde "Fenerbahçe dava sonunda beraat ederse, 45 milyon Euro'luk tazminatı cebimden ödeyeceğim." dediğini iddia ederek, "FETÖ Fenerbahçe'yi Mehmet Ali Aydınlar federasyonu üzerinden ele geçirmek istiyordu" şeklindeki tümüyle gerçeğe aykırı isnatlarla müvekkil Mehmet Ali Aydınlar'a karşı hakaret, müvekkilimin FETÖ projesi olduğu beyanıyla da iftira edilmiştir.

Öncelikle belirtmek isteriz ki; Şampiyonlar Ligi UEFA'nın bir organizasyonu olup, UEFA tarafından belirlenen kurallar ve talimatlar çerçevesinde oynanmaktadır. 3 Temmuz 2011 tarihinde emniyet tarafından yapılan ilk gözaltılardan hemen bir gün sonra 4 Temmuz 2011 tarihinde UEFA tarafından Türkiye Futbol Federasyonuna bir yazı gönderilmiş, Federasyonun acilen konuya müdahil olarak gerekli sportif kararları hızla alması ve konu ile ilgili olarak emniyet kayıtlarının dikkate alınması istenmiştir. Dolayısıyla müvekkilin Fenerbahçe'yi UEFA'ya şikayet ettiği iddiası tümüyle gerçek dışıdır. UEFA sürece derhal ve re'sen müdahil olmuştur. 22 Ağustos 2011 tarihinde bir müfettişini İstanbul'a göndermiş ve soruşturma dosyasındaki belgelerin kendisi ile paylaşılması istenmiştir. İddianamenin henüz yazılmamış olması ve soruşturmanın gizliliği gerekçeleri ile UEFA müfettişine herhangi bir belge verilmemiştir. Bu nedenle dosyaların "yaptırım uygulaması" için Aydınlar Federasyonu tarafından UEFA'ya gönderildiği iddiası da gerçek dışıdır. Bunun üzerine UEFA 23 Ağustos 2011 tarihinde TFF'na gönderdiği mektupla, özetle; adli yargı sürecinin beklenemeyeceğini, yapılan tutuklamaların ve basında yer alan haberlerin kendileri için yeterli olduğu ve bu nedenle Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılma kriterlerini taşımadığını belirterek, en doğru seçeneğin Fenerbahçe'nin kendiliğinde katılmama kararı alması ve bu durumda cezanın 1 yıl ile sınırlı olduğu, kulübün bu kararı almaması halinde ikinci seçenek olarak TFF'nun bu konuda karar alması, TFF'nun da karar vermemesi ve UEFA'nın soruşturma açması halinde hem soruşturmada adı geçen takımlar hem ülke olarak daha ağır cezaların verileceği belirterek, Fenerbahçe ile ilgili kararın en geç 24 Ağustos'a kadar UEFA'ya bildirilmesi istenmiştir. UEFA'nın bu yazısı müvekkil tarafından Fenerbahçe'nin o tarihteki iki başkan vekili ile paylaşılmıştır. Yazarın iddiasının aksine, Fenerbahçe katılmama kararını almamış, bunun üzerine TFF tarafından ülke menfaatleri gözetilerek 24 Ağustos 2011 tarihinde, o sezon için tedbiren Şampiyonlar Ligi'nden men edilmiştir. Müvekkilimin TFF başkanlığı döneminde Fenerbahçe ile ilgili aldığı tek karar bu olup, 31 Ocak 2012 tarihinde de istifa etmiştir.

Fenerbahçe bu karar üzerine TFF ve UEFA aleyhine CAS'da 45 milyon Euro'luk tazminat davası açmıştır. Ancak 2012 yılı Şubat ayında bu davalardan feragat etmiş ve gerekçe olarak da "ülke menfaatleri" gösterilmiştir. Soruşturmada adı geçen şahıslarla ilgili disiplin soruşturmaları ise yeni seçilen TFF Kurulları tarafından yapılarak 6 Mayıs 2012 tarihinde sonuçlanmış ve Fenerbahçeli iki yöneticiye ceza verilmiştir. TFF kararlarından sonra ise UEFA Disiplin komitesi re'sen soruşturma açmış ve disiplin yargılaması sonucu Fenerbahçe 2 yıl daha Avrupa kupalarından men edilmiş olup, bu karar UEFA Tahkim, CAS ve İsviçre Federal Mahkemesi aşamalarından geçerek kesinleşmiştir.

Bu vesile ile 45 milyon Euro konusuna da tekrar açıklık getirmek gerekirse; müvekkil Mehmet Ali Aydınlar'ın, "Fenerbahçe davadan beraat ederse 45 milyon Euro'yu cebimden ödeyeceğim" şeklinde bir beyanı hiç olmamıştır. Müvekkil hiçbir zaman adli ceza yargılamasına ilişkin yorumda bulunmamış, istifa ettikten sonra 9 Şubat 2012 tarihinde katıldığı CNN Türk 32. Gün programında, sportif anlamda "şayet uygulamalarımla Fenerbahçe'ye bir zarar verdiysem, bedeli ne olursa olsun şahsen tazmin etmeye hazırım" demiştir. UEFA'nın kesinleşmiş disiplin kararları ise müvekkilin herhangi bir yanlış uygulamasının olmadığını göstermiştir. Kaldı ki, müvekkilim UEFA'nın Fenerbahçe ile ilgili aldığı kararların kesinleşmesinden sonra 18 Eylül 2013 tarihinde yaptığı ve tüm televizyonların canlı yayınladığı basın toplantısında, bu sürece ilişin tüm detayları belgeleri ile açıklamıştır.

Mehmet Ali Aydınlar vekili

Av. Ferda Kaya

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları