Fenerbahçe'ye şampiyonluğu getiren detayı açıkladı. Recep Çınar yazdı
Bir spor sever ve spor yazan bir insan olarak, müsaadenizle yazıma bir teşekkürle başlamak istiyorum…
Yiğidin hakkını yiğide vermek lazım...
Konya’daki basketbol heyecanını yükselten, yayan, sevdiren, öyle ya da böyle futbolun önüne geçiren Federasyon Başkanı Hidayet Türkoğlu başta olmak üzere, basketbol aşığı olan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ile Basketbol Federasyonun da Konya’yı temsil eden Alper Arıkoğlu’nun emeklerini de ıskalamamak lazım…
Konyalılar adına kendilerine teşekkür ediyorum…
Elbette ki, salonun hazırlanmasında büyük emekleri olan Spor İl Müdürü Abdurrahman Şahin ile personelini de unutmuyorum…
Onar da sağ olsunlar.
xxx
Salonun hınca hınç dolu olması, Fenerbahçe Beko ile Anadolu Efes sevgisinden kaynaklı olmakla beraber, Konyalıların basketbola verdikleri değerle de ölçülebilir…
10 bin kapasiteli salonda tek bir boş koltuğun olmaması, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Efes Anadolu, İzmir temsilcisi Karşıyaka’nın basketbola yaptıkları yatırım, Anadolu kulüplerinin de basketbola yapacakları yatırımlara örnek veya bir ışık olacaktır…
Örneğin Konyaspor basketbol, egolu ve kibirli bir adamın elinde zayi olup, bu kötü günleri yaşamamış olsaydı…
Özetlersem; Konya bir basketbol şehri mi?
Maalesef değil…
Ama, 10 bin kişilik salon hınca hınç doluyorsa, oturup bir düşünmek lazım.
xxx
Salon müthiş, atmosfer daha müthiş..
10 bin kişilik salonda sanırsınız ki, 15 bin spor sever var...
Konya’daki bu muhteşem salon, siyasi toplantıların haricinde, bir spor müsabakasında ilk defa böyle hınca hınç doldu ve deyim yerindeyse, oturacak yer kalmadı…
Dedim ya, atmosfer müthişti…
Dolayısıyla da, Fenerbahçeli oyuncular parkeye çıktıkları anda yer yerinden oynadı…
Daha ötesi, Fenerbahçeliler müthiş bir gürültüyle ısınmaya başladılar...
Futbol takımının Rize’den çıkardığı “altın” değerindeki 3 puanı, taçlandırmak ise basketbolcuların hünerli ve düzgün atışlar yapabilecek ellerine kalmıştı…
Şunu da söylemek lazım; maçtan önce, ne Fenerbahçe, ne de Anadolu Efes maçın favorisiydi…
Ancak, salonda “egemen” olan taraf sarı-lacivertli takımdı…
“Görünen köy klavuz istemez” atasözünden yola çıkarsak, parkede de “egemen” olan Koç Sarunas Jasikeviciuslu Fenerbahçe’ydi…
Elbette final maçlarının havası başka olur…
Öyle de oldu…
Hem kadro olarak, hem de taraftar olarak parkede ve salonda “egemen” olan Fenerbahçe maçı 80-67 kazanmayı bildi…
Fenerbahçe ilk çeyreği 26-20, devreyi de 42-35 önde bitirdi…
Sarı-lacivertliler, taraftarlarının da baskısıyla ikinci yarının ilk çeyreğini 63-49 önde tamamladı…
Maçın son 10 dakikasında ise Anadolu Efes’in maçı çevirmeye ne gücü kaldı, ne de mecali…
Fenerbahçe maçın son çeyreğini 80-67 önde bitirerek, Konya’dan İstanbul’a kupayla döndü…
Konya’da son yılların en önemli spor organizasyonun da eksiklerden de bahsetmek gerekirse, özellikle basın akreditasyonun da sıkıntılar yaşandı ve bunu gazeteci arkadaşlar da “TSYD bu işi daha iyi yapıyordu” diye dillendirdiler!