Süper Lig’de yaşanan hayal kırıklığını unutturmak ve Avrupa kapısını açmak adına önemli bir başlangıçtı Slavia Prag maçı.
Sarı-Lacivertli taraftarlar da takımlarını yalnız bırakmadı zorlu mücadelede.
Belki de tribünler daha çok inanmıştı Sarı-Lacivertli futbolculardan galibiyete...
UEFA Avrupa Konferans Ligi son 16 play-off turunda Fenerbahçe ile Çekya ekibi Slavia Prag arasındaki mücadelede ilk düdük çaldığında kimse bu denli bir trajik 90 dakika beklemiyordu eminim.
18. dakikada Slavia Prag gole yaklaştı. Hızlı gelişen atakta sol kanatta topla buluşan Sor, Szalai''den sıyrıldıktan sonra süratle ceza sahasına girdi. Kaleci Altay Bayındır ile karşı karşıya kalan Sor''un çaprazdan yaptığı vuruşta top auta gitti.
20. dakikada sağ kanattan rakiplerini geçerek ceza sahasına giren Holes''in çaprazdan çıkardığı şutta meşin yuvarlak kaleci Altay''dan döndü. Dönen topu önünde bulan Holes''in yakın mesafeden bekletmeden yaptığı vuruşta top direk dibinden auta çıktı.
45. dakikada Slavia Prag öne geçti. Plavsic''in sol çaprazdan yaptığı vuruşta top direkten döndü. Altıpasın gerisinde meşin yuvarlağı önünde bulan Traore''nin uygun durumda bekletmeden yaptığı vuruşta top filelerle buluştu: 0-1.
Karşılaşmanın ilk yarısı, Slavia Prag''ın 1-0 üstünlüğüyle tamamlandı.
İlk yarıda dikkat çeken, Fenerbahçe’nin kaleyi bulan şutunun olmaması, korner atamaması ve hatta orta bile yapamamış olmasıydı.
Siz olsanız ne beklerdiniz?
Tüm bu olumsuz tablo Sarı-Lacivertliler adına umut vermiyordu ikinci 45 dakika adına.
Temsilcimiz Fenerbahçe''de ikinci yarıda Kim Min-Jae’nin yerine Marcel Tisserand oyuna girdi.
İkinci yarının hemen başında beraberlik golüne çok yaklaştı Fenerbahçe. Dimitris Pelkas''ın güzel ara parasında Enner Valencia ceza alanı içinde topla buluştu. Enner Valencia, sağ ayağıyla çok sert vurdu ancak top yan kale direğinden geri döndü.
58’de Fenerbahçe, Dimitris Pelkas''ın golüyle maçta eşitliği sağladı.
Ancak bu golden sonra maç sanki bambaşka bir hal aldı.
Önce 62. dakikada bir kez daha öne geçen Slavia Prag 2 dakika sonra farkı ikiye çıkardı.
83’te Ferdi’nin golü skoru 3-2’ye getirirken Fenerbahçe adına kabus gibi geçen sezonda, Kadıköy’de alınan bu mağlubiyet umut vermedi.
Umut vermedi diyorum çünkü kulübü ayağa kaldıracak, camiayı uyandıracak bir hamle de gelmiyor ne yönetimden ne de başkan Ali Koç’tan.
İnsan merak ediyor: Aziz Yıldırım olsaydı, ne değişirdi?
En kötü ihtimalde Sarı-Lacivertlilerin elinde kalan son kazanım ise, bu sezon Avrupa’da 1 maça daha çıkacak olması!
