"Fatiha bilmeyenler" şehit oluyor!

10 Ekim 2015 Ankara

12 Ocak 2016 Sultanahmet

17 Şubat 2016 Ankara

13 Mart 2016 Ankara

19 Mart 2016 Taksim

27 Nisan 2016 Bursa

1 Mayıs 2016 Gaziantep

7 Haziran 2016 Vezneciler

ve 8 Haziran 2016 Mardin patlaması...

Çok değil bundan 13 sene evvel, 2003 yılında ABD tarafından Irak işgal edildi. Sonrasında bombalar patlamaya başladı, yüz binlerce insan öldü, geriye yıkılan bir ülke, toprakları lime lime edilmiş bir coğrafya kaldı.

O dönemde Bağdat ve Irak'ın birçok noktasından gelen facia haberlerini önemsemez olduk. Olaylar bize çok uzaktı; olan biteni gördük fakat hiç önemsemedik... Batı ise bu olayları görmek istemedi... Kendi ürettikleri bombalarla Müslümanların birbirini öldürmesini görmezlikten gelmeleri çok doğaldı... Tıpkı şu an yaptıkları gibi!

Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Mısır derken sırayı Türkiye'ye getirdiler... Irak'tan beter olduk ne yazık ki... Bölündükçe bölündük, ayrıştıkça ayrıştık, kutuplaştıkça kutuplaştık... Şehirlerimizde bombalar patlıyor, Batı medyası bizim haberimizi rutin bir gelişme gibi görüyor...

Vezneciler'in düşündürdükleri

İstanbul Üniversitesi'nin hemen yanı başında gerçekleşen saldırının faillerini çok uzaklarda aramamak gerekli. Üniversitenin içine girdiğinizde; bölücübaşı için imza toplayanları, slogan atanları, eylem yapanları hemen görebilirsiniz. Göremezseniz de onlar sizi bulup bir şekilde tehdit ederler, saldırırlar.

Akademisyenleri var, lojistik imkânları var, kadroları var. Sistemli bir örgüt gerçeğiyle şehirlerin kana bulanmasında, gençlerin eğitim haklarının ellerinden alınmasında aktif rol oynuyorlar.

Ancak ne hikmetse bombalar patlamadan bunlara operasyon yapılmıyor. İlla canımızı yakıp, kan dökmeleri gerekiyor. Tıpkı çözüm sürecinde bir türlü işlemeyen adalet gibi!

Son günlerde PKK'ya karşı esip gürleyenlerin çözüm sürecinde söyledikleri sözler, şehirlere yerleştirilen bombaları görmezlikten gelmeleri, PKK'lılara müsaade etmeleri hâlâ hatırımızda...

"Bunlar Fatiha bilmezler",

"Sen ne kadar Türküm dersen o da o kadar Kürdüm der",

"Çözüm sürecine karşı çıkan, sürecin altında kalır",

"Sarkık bıyıklı, militan görünümlü özel harekatçılar, bölge halkını PKK'nın safına itti..."

Daha yüzlerce, binlerce cümle...

Peki şimdi ne oldu... Bu sözleri söyleyenlerin bakanlıkları, vekillikleri bitti, emekli maaşı alıp, sanal alemde ahkâm kesiyorlar.

Onların kötü dedikleri, ötekileştirdikleri, hakaret edip dışladıkları milliyetçiler, vatanseverler, ülkücüler ise en ön safta ülke bölünmesin diye can veriyorlar.

Daha önceki gün Vezneciler'de şehit düşen polislerin hikayelerine bakın... Hepsi o hakaret edilen ülkücü, milliyetçi gençler...

***

Yaşar Özlem... 1,5 yaşında babasını kaybetti... Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'ni kazandı, tüm imkansızlıklara rağmen, okulun ve hocalarının en sevdiği öğrencilerdendi, derslerindeki başarısıyla yüksek lisans yaptı... Akademisyen olacaktı... Ancak bu ülkede ülkücü olunca kapılar sonuna kadar kapalı oluyordu. Ne de olsa "Fatiha bilmeyenlerdi onlar." Polis oldu, ailesine o bakar oldu...

Vezneciler'deki hain saldırıda ne olduğunu anlayamadan şehit oldu.

Yaşar Özlem, Muğla Üniversitesi'nde okul başkanlığı yapmıştı, ülkücüydü...

***

Gökhan Topçu, Emrah Pekdoğan, Duha Beker, Kadir Cihan Karagözlü, Ramazan Kırboğa... Hepsinin ayrı hikayesi, hepsinin ayrı vatan aşkı vardı... Hepsi de milliyetçi, vatanseverdi. Kimisi sazıyla vatan aşkını dile getirirken, kimisi Göktürkçe kolyesiyle Türklüğüyle övünüyor, kimisi sosyal medya hesabından Fırat Çakıroğlu'nu paylaşıyordu...

Ve hepsi de birilerinin çözüm sürecinde hakaret ettiği "Fatiha bilmeyenlerdi"...

Gökleri yaran bir patlama sesiyle şehit düştüler!

***

Çözüm sürecinde PKK'ya sempatik gözükmek için hakaret ettikleri milliyetçiler, ülkeleri için en önde gönüllü olarak gidiyor. Nusaybin'de, Sur'da, Lice'de, İzmir'de, İstanbul'da can veriyorlar... Bu ülkede milliyetçiye ne yazık ki reva görülen bu. Yeri geldiğinde hakaret et, yeri geldiğinde "öl" de...

Bir düşünün bakalım... Bugüne kadar iş bulamadığı için özel harekâtçı olan, polis olan bir AKP gençlik kolları yöneticisi gördünüz mü?

Yazarın Diğer Yazıları