Faruk Koca'nın itirafı ortaya çıktı. Kirli çamaşırlar yıkanmadan nasıl aklandı. Gürel Yurttaş yazdı
Türkiye günlerce konuştu o yumruğu.
Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçından sonra sahaya giren Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, hakem Halil Umut Meler'e yumruğu çaktı.
Kimsenin beklemediği bir şeydi bu. Doğal olarak ortalık sallandı.
Başkanlıktan istifa etti, tutuklandı.
O maçta takımı saçma sapan bir kararla 10 kişi kalmıştı. 90+7'de de golü yemişti.
Buna kızmıştı kızmasına da... Ah o yumruk! İşte bu hiç olmadı.
O süreçte Faruk Koca yerden yere vuruldu. Mikrofonu gören konuştu, bilgisayarın başına geçen yazdı.
Haklılardı.
Haklılardı haklı olmasına da Faruk Koca'yı o sürece götüren neden niye hiç konuşulmadı. Faruk Koca'ya etmedik laf bırakmayanlar o yumruktan önce hakemlere verip veriştirmiyorlar mıydı?
Ama bir yumruk her şeyi değiştirdi. Bir anda hakemler sütten çıkmış ak kaşık gibi ortalıkda dolanmaya başladı. Basın açıklamaları, ekrandan konuşmalar falan filan.
Niye bizde her şey saçma sapan!
Yahu arkadaş...
- Bu hakemler değil mi bir maçı alıp bir takımdan diğer takıma veren?
- Bu hakemler değil mi bir takımın maçında penaltı verirken, aynı pozisyona diğer takımın maçında devam diyen?
- Bu hakemler değil mi gösterdikleri kartlarda tutarsızlıklar bulunan?
- Bu hakemler değil mi futbolcu bilmem kime itiraz ettiğinde kırmızıyı çıkaran, futbolcu diğer bilmem kimi ise görmezlikten gelen?
- Bu hakemler değil mi bazı maçları çığırından çıkaran?
- Kimi VAR çağrısına giden, kimi kaale bile almayan yine bu hakemler değil mi?
Örnekleri çoğaltabilirim. Siz de ek yapabilirsiniz. O kadar çok ki...
Ya eğitimleri eksik!
Ya eğitimleri farklı farklı!
Ya da kasten yapıyorlar!
Başka mazaret olabilir mi?
Faruk Koca cezaevinden çıktı. Çıktığında meşalelerle karşılandı. Orada yaptığı bir konuşma acı bir itiraftı aslında. Dedi ki;
"Bu kadar acı, ızdırap varken, gündemi bu meseleyle işgal etmekten dolayı çok üzgünüm. 35 yıllık ticari, siyasi, sosyal hayatımda tanıdığım ve benden böyle bir şey beklemeyen dostlarımdan özür dilerim.
Hayatta ilke edindiğim bazı değerler vardır. Haksızı, hırsızı haklı çıkaracak sebep vermememiz lazım. Maalesef bu olayları gerçekleştirenlere karşı bir yumrukla, onları haklı çıkarmış gibi oldum. Bütün kulüplerin, taraftarların tüm dünyada beklediği tek şey adalettir. Çoluk çocuğunun rızkını keserek stada gelen insanların, tek mutlu oldukları futbol maçını izlemek en büyük lüksleridir. Bu insanların hukukunu çiğnememek için lütfen empati yapalım.
Yaptığım bu eylemi hiçbir zaman savunmuyorum. Beni tanıyan bütün dostlarım emin olabilir, bu eylemi yapacak belki de en son insan benim. Ancak insanız, beşeriz. Gördüğümüz yanlış ve haksızlıklara karşı bir tepki veriyoruz. Tepkinin biçimi yanlış olabilir ama insan olmak, adam olmak; haksızlığa, yanlışa tepki vermektir, itiraz etmektir. Hayatta ilke edindiğim bazı değerler vardır. Hak edilmemiş hiçbir unvanı almak istemiyorum. Buradan bir kahraman figürü olarak çıkmak istemiyorum. Kahramanlar din, dil, ırk ayırmadan dünyanın mazlum insanlarıdır. Kahramanlar bugünlerde Gazzeli müslümanlar, çocuklar, kadınlardır. Onların hakkını yiyerek bir kahraman figürü olarak ortaya çıkmak istemem. Sadece ve sadece bugünden itibaren bu olaylardan dolayı lütfen bütün paydaşlar adaletli olsun."
"Bir yumrukta hırsızı haklı çıkardım" diyor kısaca Faruk Koca.
Ama işte verdi sebebi bir defa.
Bundan sonra ne olur?
Faruk Koca suçlu tamam da...
Çok takımın canını yakanların hiç mi suçu yok acaba?