Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Farkında olmadığın sorunu çözemezsin

Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ekonomiye yönelik övgüler dizerek, "CHP Genel Başkanı'nın tarihini en ağır ekonomik krizinin yaşandığını iddia etmesi, ülkesine ve milletine itibar etmeyen bir siyasetçinin deli saçmasıdır" demiş.

Sanırım Devlet Bey memlekette çok ağır bir ekonomik kriz olduğunun farkında bile olmayan üç beş kişiden biridir…

Eh nasıl farkında olsun ki?

Çok merak ediyorum Devlet Bahçeli en son ne zaman; alış verişe çıktı, kasaba manava gitti elini cüzdanına atıp para verdi?

Acaba en son ne zaman dışarıda bir yemek yiyip hesap ödedi?

Kira derdi yok…

Makam arabası kullanıyor, benzin mazot derdi yok…

Çoluk çocuk, torun torba yok ki okul masrafı eğitim ücreti bilsin, çocuklar nasıl iş bulacak neyle geçinecek, evlenmek istese düğün derneği nasıl yaparım, çocuklara nasıl ev açarım diye düşünsün dertlensin…

Ayrıca aileden zengin, dahası milletvekili maaşı var, sanırım emekli milletvekili maaşı da alıyordur…

Cukka sağlam amma velakin pek masraf yok…

Yani hayat Bahçeli’ye güzel…

Bu şartlarda elbette kriz ona uğramaz ve sonrada kriz var diyene “ülkesine ve milletine itibar etmeyen bir siyasetçinin saçmalamasıdır” diyerek söylenir.

Oysa bakın bir ekonomik krizin en temel göstergesi enflasyon hızıdır!

Yüksek enflasyon ekonomi yönetiminin başarısızlığına ve ekonomik krize kanıttır.

Bir ülke eğer iyi yönetiliyorsa orada enflasyonun esamisi okunmaz…

Türkiye bugün dünyanın en yüksek enflasyonunu yaşayan üç beş ülkeden birisidir!

Özellikle devlet sayılabilecek devletler arasında kesinlikle en yüksek enflasyon hızı Türkiye’dedir.

Açıkça söylemek gerekirse Türkiye’deki enflasyon sorununu ve ekonomik krizi inkâr etmek akla mantığa sığacak bir iş değildir.

Malum bir sorunu çözebilmek için önce sorunun varlığını kabul etmek gerekir sorunun varlığını kabul etmeyen ya da sorunun varlığının farkında bile olmayan kişilerin o sorunu çözebilmesi asla mümkün değildir.

Peki, iktidarın minik ortağı Devlet Bey sorunun farkında değil de Recep Bey farkında mı?

Ben onun da sorunun farkında olduğunu hiç sanmıyorum…

Daha evvel birkaç kez yazmıştım, sarayların yüksek duvarları daima kralları, imparatorları, çarları ya da padişahları önce halktan ve sonra da gerçeklerden koparır.

Gerçeklerden kopan hükümdarlar sorunu fark etmez, sorunu fark etmeyince şikâyet edip sızlananlara öfkelenir ve bunları susturmak için zor kullanır.

Sonra iş işten geçer ve sorunu fark etsen bile çözebilecek gücün kalmaz.

Türkiye’de de hâl tam böyledir saray erkânı halktan ve gerçeklerden tamamen kopmuş vaziyettedir, bunlar sorunları dile getirenleri dinlemek yerine sinirlenip susturmaya çalışmaktadırlar.

Peki, bu iş böyle gider, bu devran hep böyle döner mi?

Elbette bir noktada bu gidişat kırılacak ve o zaman halka bunu yaşatanlar sandıkta hesap verecek.

Tamam, şimdilerde düşünceleri “nasılsa seçimlere dört yıl var, dört yıla kim öle kim kala hele bu günü bir atlatalım” şeklinde ama demedi demeyin, sayılı gün pek çabuk geçer bir bakarsın ki sandık önüne gelivermiş…

Yazarın Diğer Yazıları