Faiz şifresi (1)
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar, hep birden Merkez Bankası Başkanı’na, faizleri indirmesi için baskı yapıyor. Cumhurbaşkanı’nın “Beni çıldırtacaklar... Enflasyonu faiz belirler” şeklindeki tepkisi ise faizde indirim konusuna ne boyutta önem verildiğini gösteriyor.
Ekonomide iki kere iki dört eder kuralı yoktur. Teorik varsayımlar, hayatın gerçeklerine, ekonomik konjonktüre uymayabilir. Buna rağmen böyle bir teknik konuda siyasi iktidarın bu baskısının altında ne yattığını anlamak mümkün değildir. Eminim ki bu ısrara Merkez Bankası Başkanı ve ekonomi yönetiminin başı Ali Babacan da bir anlam veremiyordur.
Geriye tek bir gerekçe kalıyor, seçimlere giderken tüketimi artırmak, ekonomiyi canlandırmak ve suni ve geçici bir refah yaratmak.
Siyasi iktidar hep nominal faiz üstünden konuşuyor. Oysa ki faiz denilince nominal faiz değil, reel faiz anlaşılmalıdır. Bu nedenle MB, faiz oranlarını belirlerken, enflasyon artı ülke riskini dikkate almak zorundadır.
Merkez Bankası gösterge faizi olan, bir haftalık repo faizi yüzde 7.75’tir. Ancak bu faiz nominal faizdir ve söylediğim gibi tek başına bir anlam ifade etmez. Bir anlam ifade edebilmesi için reel faizi hesaplamak gerekir. Reel faiz, enflasyonu barındırır... Reel faiz nominal faizden, enflasyonun etkilerinin çıkarılması ile bulunan faiz oranıdır. Reel faizi hesaplamak için aşağıdaki formül kullanılır :
Reel faiz oranı = (1+ nominal faiz oranı / 1+ enflasyon oranı) -1x 100
Eğer enflasyon oranı nominal faiz oranından daha yüksek ise kuşkusuz ki reel faiz eksi çıkacaktır. Merkez Bankası 2015 yılı enflasyon hedefi yüzde 5.4’tür. Eğer bu enflasyon gerçekleşirse ve bugün yüzde 7.75 olan gösterge faizi aynen devam ederse, reel faiz yüzde 2.6 olacaktır. Bugün Avrupa’da ve birçok gelişmiş ülkede reel faiz eksi iken, bizdeki yüzde 2.6 oranındaki reel faize yüksek denebilir. Ancak Türkiye’de ülke riski yüksektir. Ve daha önemlisi, inşallah enflasyon hedefi tutar. Zira bu güne kadar MB enflasyon hedefi, aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi kriz yılı olan 2009 ve devamı 2010 yılı haricinde hiçbir zaman tutmadı.
Bugün yayınlanan Ocak ayı TÜFE oranı elbette geçen seneden düşük olacaktı. Çünkü geçen sene ocak ayında aylık TÜFE oranı yüksek, yüzde 1.98 idi. Muhtemelen şubat ayında da tersi olacaktır. Bu sene şubat enflasyonu kur artışının perakendeye gecikmeli yansıması ile geçen yıldan daha yüksek çıkabilir.
Geçmişe bakarsak enflasyon cephesinde değişen bir şey yoktur. Petrol fiyatlarındaki düşme 2015 enflasyonunu olumlu etkiliyor ve fakat döviz kurlarındaki artışta olumsuz etkiliyor.
Bu nedenle yalnızca Ocak enflasyonu düştü diye gösterge faizini düşürmek doğru olmaz.
Öte yandan, bugüne kadar MB gösterge faizi zaten eksi oldu. İki yıl için örnek vereyim...
1) 5.08.2011’de gösterge faizi 5.75 olarak açıklandı. Bir yıl sonra 5.08.2012’de enflasyon oranı yüzde 8.88 oldu. Bu demektir ki reel faiz oranı eksi 2.87 oldu.
2) 17.05.2013’te, MB gösterge faizi yüzde 4.5 idi. Sonra 10 ve sonra 9.50 oldu. Aylara göre ağırlıklı hesaplarsak, bir yıl sonrası, yani 17.05.2014 arasında, ortalama MB gösterge faizi yüzde 6.3’tür. Aynı yıl TÜFE oranı yüzde 9.66’dır. Yani MB gösterge reel faiz oranı eksi 3.06’dır. (Yarın devam edecek)