Faiz aldatmacası (14 Kasım 2016)
Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nı kandırıyor.
Bankalar, Başbakan'ı da kandırıyor.
Bankalar, 75 milyonluk Türkiye'yi kandırıyor.
Evet! Bankalar faiz düşürdük derken başta devleti yönetenler olmak üzere tüm ülkeye yalan söylüyor.
Üstelik bu yalanı gerek Merkez Bankası, gerekse BDDK çok daha iyi biliyor.
Bankaların nasıl yalan söylediklerini 3 belge çok iyi anlatıyor.
1.BELGE: Daha Başbakan'ın yaptığı toplantıdan hemen sonra faizleri 0.50 puan indirdiğini açıklayan bankadan. Bankanın yarım puanlık faiz indirimi çok büyük olaymış gibi tüm gazetelerde yer aldı. Politikacıların adeta gazını aldılar. Bankalar hemen bu operasyonun arkasından özellikle ekonominin can damarı KOBİ'lerden (küçük ve orta ölçekli işletme) aldığı faiz dışı komisyonlarını artırdı. BDDK bankalara bireysel müşteriler için faiz dışı gelir kalemlerini sınırladı ve kontrol altına aldı. Ancak işletmelerin her türlü soyma yöntemini serbest bıraktı. Bu özgürlükten yararlanan bankalar neredeyse ayda bir yeni bir komisyon icat ederek hesaptan para kesiyorlar.
Söz konusu belgede 650 bin lira besicilik kredisi kullanan bir çiftçi adeta banka tarafından soyulup soğana çevrilmiş. Sözde yarım puan düşen faize sevinen çiftçiden; bankaya 8 bin lira tahsis ücreti, 4 bin 340 lira hayat sigortası ve 1780 lira finansör sigortası olmak üzere 14 bin 120 lira faizin dışında bir anda para tahsil etmişler.
Bu rakamı aylara bölüp maliyet hesabı yaptığınızda bu gariban çiftçi için faiz inmemiş tam tersi yarım puandan fazla artmış oluyor. Esnaf ve işletmeler BDDK'nın bu kontrolsüzlüğü nedeniyle adeta bankaların kucağına itilmiştir.
2. BELGE: Bu da Türkiye'nin en büyük özel bankasından. Bankanın bir bölge müdürlüğü tarafından başarı belgesi olarak tüm şubelere gönderilmiş. Yaklaşık 15 şubeden 25 milyon 444 bin lira gibi oldukça büyük bir rakam hizmet komisyonu adı altında alınmış.
Allah aşkına bu komisyon dünyanın neresinde var?
Esnafın her ay hesabından kafasına göre para çekmek nasıl komisyon oluyor? BDDK bunun izahını yapmak zorunda. Bugün binlerce küçük esnaf bu bankalar tarafından soyuluyor ve adeta iflasa sürükleniyor.
3.BELGE: Bu da bir yabancı bankadan. Konut ve ihtiyaç kredilerini indirdiklerini açıklayan banka, bu faiz farkını misliyle sigorta olarak vatandaşın sırtına yüklüyor. Sözde yarım puan faiz indiriyor ama 1 puanlık faize eş değer bir rakamı fazladan sigortayı zorunlu tutarak tahsil ediyor. Banka, şube personellerine gönderdiği yazıda kendilerinden kredi kullanmaya gelen vatandaşlardan ilave sigorta kesmelerini istiyor. Banka 180 lira ile 360 lira arasında ilave bir ücretin sigorta adı altında tahsil edilmesini istiyor. Bunu da yapmaları için personeli adeta tehdit ediyor.
Sigorta vurgunu
Bankalar Türkiye'de yaşanan derin krize rağmen 9 aylık bilançolarında büyük karlar açıkladılar. Yüzde 300'e varan kâr artışı var. Bu kârlar işte böyle oluyor.
Bankaları denetleme ve düzenleme kurumumuz olan BDDK evlere şenlik. Bu belgeleri ihbar olarak kabul etmeyip işlem yapmaz ise bunun vebali günahı başta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben olmak üzere tüm yetkililerde olacaktır.
Bankaların işletme-KOBİ tarafındaki kontrolsüz komisyonlarına dur demeli ve buna bir çeki düzen getirmeli.
Yine bir başka sorun ise sigortalar. Bankalar artık bankacılık yapmıyor. Sigorta acentesi gibi çalışıyor.
Kendisine gelen dara düşmüş vatandaşa ve esnafa kafasına göre sigorta kesiyor. Yerli sermayeli özel bir bankaya yönelik bu zoraki sigorta şikayetini kimse duymuyor. Bu banka tüm şube personeline adeta mobbing (psikolojik taciz) yaparak sigorta hedefi dayıyor.
Hazine Müsteşarlığı bu konudaki şikayetleri neden duymuyor anlamış değilim.
Bankalar Türkiye'yi yarım puanlık faiz indirimi ile uyuturken, büyük vurgununu soluksuz sürdürüyor.