Facebook'tan Bulut'a sansür!

Facebook''un kurucusu Mark Zuckerberg, bir önceki ABD Başkanı Trump''a, Twitter tarafından sansür uygulandığında, "Facebook ya da diğer internet platformlarının genel olarak hakikatin hakemi olmaması gerektiği kanısındayım. Bana sorarsanız bu, neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verme açısından tehlikeli bir çizgi" demişti.

Twitter daha sonra Trump''ın hesabını tamamen kapattı ama Zuckerberg sessiz kaldı.

Facebook zaten "pandemi" ve "iklim değişikliği" uygulamalarındaki akıl ve bilim dışı uygulamalara dikkat çekenleri "topluluk kurallarına uyulmadığı" gerekçesiyle sansür ediyordu.

İyi de "topluluk kuralları"nı kim tespit etmiş? Topluluk mu? Amerikan basın yasası mı? Uluslararası medya örgütleri mi? Hayır, kendileri tespit etmiş... Bari, "yayın politikamıza uymuyor" deselerdi...

***

"Pandemi" ve "iklim değişikliği" iddiaları konusunda itirazlara tahammül edemiyorlar... Bütün insanlık küresel sermayenin dayatmalarını sorgusuz-sualsiz kabul etsin istiyorlar.

ABD ve AB''nin medya kuruluşları zaten küresel sermayenin çıkarları adına yayın yapıyor... Sosyal medyada çıkan sesleri de sansürle susturmaya çalışıyorlar.

Facebook, daha önce de birkaç defa yaptığı gibi 7 Haziran 2022 tarihli yazımı da sansür etti. "Dünyayı en çok kirleten ülkelerin iklim değişikliği gerekçesiyle koyduğu kuralları, sahte pandemideki gibi harfiyen benimsediğini ilan edenlerin, çevre ve tarım sorunları bir tarafa; herhangi bir sorunu çözmesi beklenebilir mi? Radikal kararlar gerekiyor dostlar." mesajım, topluluk standartlarına uymuyormuş!

Oysa basın tarihi gösteriyor ki, sansürün amacı gerçeklerin geniş hak kitleleri tarafından duyulmamasını sağlamaktır. Fakat sansür edilen "kelimeler", daha fazla ilgi çekiyor ve kitlelere mal oluyor.

İşin sırrını 2500 yıl önce Konfüçyüs keşfetmiş ve "Kelimelerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız." demiş.

Facebook sahipleri, kelimelerin gücünü, kendi amaçları uğruna kullanmaya çalışıyor... Fakat "sansür" kelimesi artık Facebook ile özdeşleşmiş durumdadır.

Facebook, "Altı gün boyunca paylaşımda bulunamaz veya yorum yapamazsınız. Gönderileriniz 29 gün boyunca akışta daha aşağılarda görünecektir!" diyor. Yani hangi hesabın kaç kişi tarafından görülebileceğine karar veriyorlar! Belki de hep öyleydi...

***

ABD''de konu bir süre tartışıldı ama sonra gündem değiştirildi...

Joe Biden''ın oğlu Hunter Biden''ın bilgisayarından kopyalanan e.postalar ve fotoğrafları esas alan bir makaleye sansür getiren Facebook''un sahibi Mark Zuckerberg ve Twitter''ın sahibi Jack Dorsey, ABD Kongresi Adli Komitesi tarafından ifade vermeye çağrılmıştı.

Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, resmî Twitter hesabından "Büyük teknoloji firmalarının CEO''ları, güç sarhoşluğu yaşıyor ve yaptıklarından sorumlu tutulmalı" şeklinde bir mesaj atmıştı.

***

Facebook, Türkiye''de uyguladığı sansürü genişleterek Sözcü gazetesine de erişim engeli getirmişti...

Sözcü''nün konu ile ilgili haberinde "Mayıs 2018''de Facebook ile sözleşme imzalayan teyit.org, aldığı yüz binlerce dolar karşılığında Facebook''ta asılsız olduğunu iddia ettiği haberleri işaretliyor ve yayıncıları ''yalan haber üreten mecra'' olarak nitelendiriyor.

En küçük bir fikir, ifade hatta bazen bir kelime nedeniyle işaretlenen sayfalardan yapılan paylaşımlara erişim düşürülüyor. Bu şekilde ilgili kuruma veya sayfaya, gizli bir ''trafik kesme'' ya da ''trafik engelleme'' cezası veriliyor." denilmişti...

Türkiye''de de sansür yasası benzer gerekçeyle hazırlandı!

***

Neyin "yalan" neyin "gerçek" olduğuna sadece sermaye sahipleri ve onların hükümetleri karar versin isteniyor.

Sorun kişisel veya kurumsal değildir; kitlelerin haber alma hakkı engelleniyor... Bu sebeple bilginize sundum... Gazeteler, tamamen İnternet''e dönerse, "sürekli sansür" sorunu ile karşı karşıya kalınacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları