Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

F-35 farkı

Seçim meçim derken bölgemizde gerçekleşen bazı önemli olayları gözden kaçırdık, konuşamadık bu olaylardan en önemlisi de İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’da nisan ayının hemen başında gerçekleştirdiği hava saldırısı.

Bu saldırı İran’ın da içinde bulunacağı bölgesel bir savaşın fitilini ateşleyebilecek bir mahiyettedir.

Önce ne olduğunu bir hatırlayalım:

İran Devrim Muhafızları, İsrail'in Suriye'nin başkenti Şam'daki İran Konsolosluğu binasına düzenlediği saldırıda yedi subayın öldüğünü duyurmuştu.

Suriye Savunma Bakanlığı ise İsrail uçaklarının konsolosluk binasını yerel saatle 17:00'de vurduğunu açıklamıştı.

Yerel medya ise "İsrail, Şam'ın lüks mahallesini vurdu" başlığıyla saldırıyı duyurdu.

İran resmî haber ajansı IRNA tarafından duyurulan habere göre, İran'ın Şam Büyükelçisi Ekberi, İsrail'in İran'ın Şam Büyükelçiliği yerleşkesindeki konsolosluk binasını F-35 savaş uçaklarından fırlatılan 6 füzeyle hedef aldığını belirtti.

Bakanlık, hava savunma sistemlerinin bazı füzeleri durdurduğunu, ancak bazılarının isabet edip, tüm binayı yıktığını ve içerideki herkesi öldürdüğünü açıkladı.

İran Büyükelçisi Hüseyin Ekberi ise "İsrail'e ait F-35 uçakları konutumu ve büyükelçiliğin konsolosluk bölümünü vahşi bir şekilde hedef aldı" açıklamasını yaptı.

Devrim Muhafızları Ordusu, İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına düzenlenen saldırıya ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, İran'ın Şam Büyükelçiliği yerleşkesindeki konsolosluk binasına İsrail tarafından füze saldırısı düzenlediği belirtilerek, saldırıda Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi ve Tuğgeneral Muhammed Hadi Hac Rahimi ile beraber Hüseyin Emanullahi, Mehdi Celaleti, Muhsin Sadakat, Ali Aga Babayi ve Ali Salihi Ruzbehani’nin öldürüldüğünü açıklandı.

İran ve Suriye hükümetleri, İran Büyükelçiliği'nin hemen yanındaki konsolosluk binasını tamamen yıkan saldırıyı derhal şiddetle kınadı.

İran'ın dini lideri Ayetullah Hamaney; "Onları bu ve benzeri suçları işlediklerine pişman edeceğiz" dedi.

Dedi de ne oldu?

Bakın Suriye hava sahasını esas olarak Rusya koruyor orada S-300 ve S-400 hava savuma sistemleri var ve lakin İsrail F-35’leri ile Şam’ın göbeğinde son derecede stratejik bir yeri büyük bir hassasiyetle vurdu ve ölenler de eminim ki öldüklerini bile anlayamadı.

Rus hava savunma sistemlerinin F-35’ler karşısında hiçbir işe yaramadığı Rus Hava Kuvvetleri’nin ise uçak kaldırmaya bile cesaret edemediği ortaya çıktı.

İşte teknolojinin önemi ve gücü de tam buradadır ve eğer yeterli teknolojin yoksa bir savaşa girmek aptallık girip kazanmak ise içi boş ham hayaldir.

Bizim de S-400 alıp sonra F-35 projesinden dışlanmamızın Türkiye’nin hava savunma gücü için ne kadar olumsuz bir iş olduğunu sanırım bu olay açık ve net olarak ortaya koymuştur.

Şimdi bu iş bir bölgesel savaşa yol açacak mı açmayacak mı? Bu sorunun yanıtını bekliyoruz. Malum İran, en ağır şekilde cevap vereceğim diyor. Bakalım kendini F-35’lerin hedefine oturtmayı göze alacak mı? Açıkçası ben buna cesaret edebileceğini pek sanmıyorum sonuçta ölçüp biçip, bir şekilde çözüm yolu bulmak zorunda kalacaktır diye düşünüyorum.

Şundan ise eminim; Amerika ve İsrail ‘keşke İran bir hamle yapsa da biz de gerekeni yapsak’ diye pusuda bekliyordur.

Bu noktada İran’ın elinde iki ucu keskin bıçak kalıyor; ya cevap verip büyük bir askerî riske girecek ya da cevap vermeyecek ve halkının gözünde prestij kaybedecek. Bakalım tercihleri ne yönde şekillenecek…

Yazarın Diğer Yazıları