Eylül'de kim kazandı, kim kaybetti?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayında finansal yatırım araçlarının, aylık ve yıllık reel getirilerini yayınladı. Biz bu getirilerin içinde tüketici açısından daha önemli olduğu için TÜFE’ye göre hesaplanmış olan reel getirileri aldık.
Eylül ayında en çok kaybettiren yatırım aracı dolar oldu. Diğerleri pozitif getiri sağlarken, yalnızca doların negatif getirisi oldu. Türk Lirası karşısında binde 9 oranında bir değer kaybı oldu.
Aslında Dolar bütün dünyada değer kaybediyor. Dünyada 1991 yılından beri, en kötü performansını gösteriyor. Dolar- Euro paritesi 1.49’a yükseldi.
ABD doların değer kaybını istiyor. Bu yolla rekabet gücünü ve takiben ihracatını artırmak istiyor.
ABD’nin tutumuna Avrupa Birliği itiraz ediyor. Merkez Bankaları, döviz rezervlerinde doların payını düşürüyor. Doların yanında Euro ve Yen’i ilave ediyorlar. Halen Dünyada toplam rezervlerinin yüzde 62.8’i dolardır.
Doların yıllık reel getirisi ise, yüzde 14.37 oldu. Yıllık reel getirisi mevduat faizinin üstünde kaldı.
Euronun aylık reel getirisi, doların üstünde yüzde 1.57 oldu. Yıllık reel getirisi de yüzde 15.80 oldu.
Eylül ayında ve Eylülden Eylüle son bir yıl içinde, en yüksek reel getiri altında oldu. Altın tasarruf sahibine aylık yüzde 4.59 ve yıllık yüzde 39.36 oranında reel getiri sağladı.
Dolara olan güvensizlik ve sermaye piyasalarının yeniden balon yapması altına olan talebi artırdı. Ancak altın üretimi de kontrollü olduğu için, arz- talep dengesinde çok defa manipülasyon yapılabiliyor.
IMKB 100 endeksi, geçen sene, 29 Eylül 2009 Cuma günü 36.556 seviyesinden kapattı. Bu sene 30 Eylül 2009 tarihinde ise 47.910 seviyesinden kapattı.
Eylül ayında yüzde 2 ve Eyülden Eylüle son bir yılda yüzde 15.80 oranında reel getiri sağladı.
Yalnız Türkiye’de değil, dünyada borsa artık bir kumar masasına dönüştü. Dünyada ve Türkiye’de ekonomi denilince, piyasa denilince sermaye piyasası anlaşılıyor. Kısa vadeli fon hareketleri globalleştiği için Borsalar birbirini yakından takip ediyor.
Borsanın aşırı şişmesi... Kırılgan yapısı, reel ekonomide de kırılganlığı artırıyor. Yine borsanın manipülasyona açık olması, tasarruf sahipleri arasında haksız rekabet yaratıyor. Sermaye piyasasına yeni ve güvenli kurallar getirmedikçe, dünya daha çok krize girecek.