Eylülde işsiz sayısı 5.8 milyona çıktı
Eylül ayında, TÜİK'in açıkladığı işsizlik oranı yüzde 11.7 oldu. Geçen sene bu oran yüzde 10.8 idi.
İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar (iş bulma umudu kaybolan ve bir iş bulma kanalına baş vurmamış olan) işsizleri de katarsak Eylül ayında fiili işsiz sayısı 5 milyon 836 bin ve fiili işsizlik oranı da yüzde 16.7 oluyor.
İşsizlik verileri içinde en kritik olan, eğitimde ve işte olmayan gençlerdir. Bunların oranı yüzde 27.4 oldu. Fiili işsizliğe göre düzeltirsek üç gençten birisinin eğitimde ve işte olmadığı anlaşılır.
İşsiz sayısının daha da artması kaçınılmazdır.
1- Üçüncü çeyrek fert başına büyüme sıfıra yakın oldu. (Yüzde 0.39.) Dördüncü çeyrekte büyümenin eksi olacağı ve 2019'da daralma yaşanacağı anlaşılıyor..
2- Toplam yatırımlar yüzde 3.6 oranında geriledi. Özel sektör, yerli ve yabancı istikrar sorunu olduğu ve güven duymadığı için yatırım yapmıyor. Yılın ilk on ayında da doğrudan yabancı yatırım sermayesi geçen yıllara göre 6 milyar dolar olarak düşük kaldı. Devlet de yatırım yapmıyor. 2019 bütçesi içinde yatırımların payı yalnızca yüzde 6.1 oranındadır. Yatırım olmayınca, üretim ve istihdam da olmaz. Devlet alt yapı, piyasayı düzenleyici yatırımlar yapmazsa, özel sektör de üstüne fabrika kuramaz.
3-TÜİK verilerine göre Ekim ayında, sanayi üretim endeksi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.7 oranında geriledi. Sanayi üretim endeksinin düşmesinin nedeni halen TL karşısında yüzde 26 oranında değerli olan döviz kurunun, ithalat girdi fiyatlarını artırmasıdır. Sanayi üretiminde kullanılan ithal girdi azalınca, üretimde düşme oldu.
Yine yüksek kur dış kredilerde finansman sıkıntısı doğurdu. Dış kredilerin maliyeti arttı ve çevrilmesi zorlaştı. Reel sektörde birçok firma borçlarında yeniden yapılandırma istedi ve bazıları da konkordatoya gitti.
4- Ekim 2018'de sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamı ciro endeksi de geçen senenin aynı ayına göre yüzde 26 arttı. Ancak bu artış nominal artıştır. Ekim ayı TÜFE oranı yüzde 25.24 oldu. Bu demektir ki reel olarak ciroda artış yok. Zaten Üçüncü çeyrek tüketim artışı da düşük kaldı. Yüzde 1.1 oldu. Mart seçimleri nedeni ile hükümet bir miktar talep pompalayabilir. Ancak marttan sonrası daralma hızlanır.
5- Türkiye'de 3.5 milyon Suriyeli var. Bunların bir milyonu kaçak çalışıyor. Bir milyon da Suriyeli dışında kaçak çalışan yabancı var. Başkalarına insanî destek diye vatandaşını işsiz ve aç bırakmayı insanlık olarak gören tek iktidar her halde bizim iktidardır.
Sonuç: Türkiye'nin bir istihdam politikası yoktur. Kaldı ki, bundan sonra tek başına bir istihdam politikası da olamaz. Zaten İktidar ve muhalefet tamamıyla popülizm üstüne kurulu bir istihdam politikası çıkmazına girdi. İşsizliğin çözümünde ön şart popülizm tuzağında çıkmaktır.