Eylül enflasyonu ne diyor?
Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE), Eylül ayında yüzde 1.55 ve Eylül’den Eylül’e son bir yılda yüzde 12.15 arttı. Tüketici Fiyatları endeksi (TÜFE) ise, Eylül ayında yüzde 0.75 ve son bir yılda ise yüzde 6.15 arttı.
ÜFE ile TÜFE arasında 6 puan fark var...
ÜFE’deki artış, döviz kurlarının artmasından ileri geliyor. Kur artışı üretim maliyetlerini artırdı. Çünkü, sanayi üretiminde ithal ara malı ve hammadde girdi oranı yüzde 70’tir. Bir dolarlık ihracatın 82 cent’i ithal girdidir. Kur artınca, TL olarak ithal girdi fiyatları da arttı ve bu nedenle üretim maliyetleri de arttı.
ÜFE, Nisan ayından beri artıyor. Nisan ayında yıllık ÜFE yüzde 8.21 iken, Eylül ayında yüzde 12.15’e yükseldi. Maliyetlerin artması, eğer talep elverişli ise, perakendeye yansır. TÜFE’ye yansır. Ne var ki, TÜFE ise tersine düştü... Mayıs ayında yüzde 7.17 iken, Eylül ayında yüzde 6.15’e geriledi.
Bu demektir ki, kurdan dolayı ortaya çıkan maliyet artışları, talep uygun olmadığı için, vitrine yansımıyor. Üreticinin kâr oranı düşüyor.
Üretici malını satamadığı içindir ki stoklar da arttı.
Merkez Bankası’nın düzenlediği Reel Kesim Güven Endeksi’nde, mevcut durumda, firmalara mal siparişlerinde Haziran-Eylül arasında yüzde 1.6 oranında düşme var... Bu nedenledir ki mal stokunda yüzde 4.7 oranında artış var.
Aslında talepte gerileme olması, uygulanmakta olan sıkı maliye politikasının ve kredilerin daralması gibi para politikasını etkili olduğunu gösteriyor. Özet olarak talep yapısı izin veremediği için, kur artışları enflasyonu artırmadı. Öte yandan, gerek tüketici güven endeksi ve gerekse reel kesim güven endeksi, aynı zamanda, iktisadi faaliyetlerin daralmakta olduğunu da gösteriyor.
Haziran Eylül Değişme
(Ağustos) (Yüzde)
Tüketici Güven 96.4 91.7 -4.8
Endeksi
Satın Alma Gücü 93.5 90.2 -3.5
(Gelecek 6 Ay)
Reel Sektör 117.2 112.4 -4.1
Güven Endeksi
Genel Gidişat 115.0 105.3 -8.4
Toplam Sipariş 93.3 91.8 -1.6
(Mevcut Durum)
Mamul Mal 96.6 101.1 4.7
Stoku
Tüketici güven endeksi, Haziran-Ağustos arasında yüzde 4.8 düşme var. Satın alma gücünde aynı aylar içinde yüzde 3.5 gerileme var. Reel sektör güven endeksinde yüzde 4.1 düşme var. Reel sektör genel gidişatı da iyi görmüyor. Haziran-Eylül arasında, genel gidişat endeksi yüzde 8.4 oranında düşmüş. Yani reel kesim, ekonominin iyi gitmediğini düşünüyor.
ABD ve AB’deki sorunları da dikkate alırsak, bu şartlarda, 2011 üçüncü çeyrek ve özellikle dördüncü çeyrek büyüme oranları da ilk yarıya göre daha düşük çıkacaktır.
İktisadi faaliyetin yavaşlaması, vergi gelirlerinde de düşme getirecek, sonuçta bütçe açıkları da artacaktır. Paralı yolların gelirinin satılması gibi, gelecek gelirlerin bugünden kullanılması yoluyla açıkların kapatılması, açıkların ertelenmesidir. Bu nedenle ben, bu yolla bütçe açıklarının kapatılmasının, borçlanmayla aynı etkiyi yaptığına inanıyorum.