Eyalet sistemi neden şart? Az sonra! (30 Kasım 2018)

İkinci Oslo'yla hızlanan ve ısıtılmaya çalışılan gündem üzerine bizim malum televizyon programımızı tekrar izletmek şart oldu… Eyalet sistemini halka kasma yolunda endişeye gerek yok!.. Her zamanki gibi!.. Buyrun:

Tarih:21 Haziran 2020... Televizyonda bir tartışma programı... Konu: Eyalet sistemi neden gerekli?

- Burhan Bey, bir hukukçu olarak sizden başlamak istiyorum... Neden böyle bir tasarı gündeme geldi? Eyalet sistemi tartışması hangi ihtiyaçtan doğdu?

- Bakınız Letafet Hanım... Şu anda 86 milyon bizi izliyor... Eyalet sistemi demek 250 yıllık vesayet sisteminin bitmesi ve şaha kalkmamız demek... Bizi küçük düşünmeye iten, bileklerimize pranga vuran, ilerlememizi engelleyen İngiliz ve Yahudi oyunlarıdır... Bu prangaları söküp attık mı bizi kimse tutamaz... Buradan halkımıza sesleniyorum... Bir verin desteği bakın ülke nasıl ileriye doğru fırlıyor...

- Burada mikrofonu Sami Bey'e aktaralım... Kendisi tarihçi, siyaset bilimci, astrolog, overlokçu ve sonu ütücü olduğu için bu konuya farklı bir perspektif getirebilir... Buyrunuz lütfen...

- Öncelikle şunu ifade edeyim... Eğer Osmanlı gibi dünyaya hükmetmek ve zamana mührümüzü basmak istiyorsak eyalet sistemine bir an önce, bugünse bugün, yarınsa yarın mutlaka geçmeliyiz... Artık dünyanın şartları değişti, bir merkezden koca koca coğrafyaları yönetemiyorsunuz... Bunu görelim artık... Yapı hantallaşıyor, hızlı davranamadığı için geri kalıyor... Karşı çıkanları anlamıyorum, hiç Kurtlar Vadisi de mi izlemiyorlar? Eğer eyalet sistemine geçersek Kuzey Irak ve Kuzey Suriye derhal, Kuzey Kore, Kuzey Kutbu ve Kuzey Jupiter ise bilahare bize bağlanacak... Kuzeygillerden Kıbrıs'ı versek de olur... Böylece önce bölgesel, sonra küresel güç, en sonunda da galaksi gücü olacağız...

- Siz böyle diyorsunuz, çok parlak bir tablo çiziyorsunuz ama bu sisteme karşı çıkanlar, eyalet sisteminin ülkeye zarar vereceğini savunanlar var... Onlar neden böyle davranıyorlar? Bu sorunun cevabını da parti yöneticisi, terör uzmanı, dermatolog, gazeteci yazar ve âkil adam Hüseyin Bey'den alalım...

- Şimdi bakınız, bunların hepsi terörist...

- Hepsi demesek...

- Peki bir kısmı terörist, diğer kısmı ise terörist yatakçısı... Daha da aşağı inmem Letafet Hanım... PKK, FETÖ, IŞİD, DHKP-C, TKPML, WCPİLGEÇVEZİYQ, ZMİKÇEC ve alfabede ne kadar harf varsa onlarla kurulan örgütlerin adamları...

- İyi de deniliyor ki, o örgütlerin çoğuyla siz oturdunuz zamanında...

- Rica ederim... Oturduk oturmasına da kalkmasını da bildik... Fesuphanallah, sanki pijamaları çekip yatıya kalmışız gibi konuşan iftiracılar var... Bu arada hazır söz bendeyken eyalet sistemine karşı olan şer cephesini saymaya devam edeyim... Câmileri ahır yapıp, ekmeği karneye bağlayan Cehape zihniyeti... Eskiden bir parti vardı, ırkçı-kurtçu, onlardan arta kalanlar... Faiz lobicisi ve Geziciler... İşte hep bunlar karşı çıkıyorlar... Tabii halkımız da bunları görüyor...

- Şimdi bir reklam arası vermek istiyorum... Sakın bir yere ayrılmayın reklamlardan sonra görüşmek üzere...

- Bi dakka... Ne reklam arası? Biz zaten reklam arasındayız, 100 yıllık reklam arasında... Şimdi yok deterjan, yok konut kredisi, yok telefon, yok şu kadar cigabayt filan sokmayın araya... Başka reklama gerek yok, devam edelim kardeşim...

- Peki o zaman sizinle devam edelim Şevki Bey... Siz aynı zamanda dinî yönden çok güçlü, âlim, âbid, âhid ve zâhid bir zatsınız... Bizi eyalet sisteminin dindeki yeri hakkında aydınlatabilir misiniz? Lütfen ağlamadan... Fena oluyoruz yoksa...

- Ama ben ağlamadan anlatamam... Aha şimdiden başladım bile... Ben bir dahaki turda konuşayım o zaman... Zaten bu husustaki çalışmalarım devam ediyor, 12 milyon yıldır zulüm altında inim inim inleyen halkımıza bunları anlatacağım... Hadislerle, âyetlerle...

- Tabii bir de işin ekonomik boyutu var... Eyalet sistemine geçtiğimizde ülkemizin ekonomisi bundan nasıl etkilenecek, halkın hayat standardında ne gibi değişiklikler olacak? Bu konuda da bizi bilgilendirmesi için stüdyomuza Yiğit Bey'i davet etmiştik... Şimdi söz onda...

- Memleket şu anda rampada... Tutucuları çekip, ateşlemeyi yaptık mı uçuşa geçiyoruz... İşte eyalet sistemi budur... Bir büyüğümüz demişti ya "Biz gelmeden önce fareler gibi açtınız, geldik de karnınız doydu" diye... Şimdi dış kulvardan öyle bir atak yapacağız ki, meselâ millî gelir ben diyeyim 50 bin dolar, sen de 100 bin dolar olacak... Şimdiye kadar eyalet sistemine geçmediğimiz için bunlar olmadı, halkımız refahtan mahrum kaldı... Buz hokeyi takımımız bir daha Ruslara 42-0 yenilmeyecek, Orta Doğu'daki bütün petrol boru hatları Türkiye'ye petrol akıtacak... Sefalet içindeki Deutche Bank'ın Genel Müdürü bizim bir kamu bankasında güvenlik görevlisi olabilmek için araya 40 kişi sokacak... Frankfurt Havaalanı kapısına ya kilit vuracak ya da lunapark olacak... Eyalet sistemi böyle bir şey işte... Şimdiye kadar bunu bizden esirgeyenler utansın, ne diyelim başka...

- Peki millî birliğimiz, üniter yapı ne olacak?

- Eyalet sistemi millî birliğimizi zedelemeyecek, tam tersine kuvvetlendirecek, kardeşliğimizi pekiştirecek... Şimdiye kadar vesayet sistemini kırmak için ne dedik de yalan çıktı ki? Bu da kesin bilgi, yayabilirsiniz... İstikrar için bu şart... Şerefsizim şart...

Yazarın Diğer Yazıları