Euro düşerse?
1991 yılının son aylarıydı. Avrupa ortak para birimi sistemine geçti ve Euro resmen piyasalarda kullanılmaya başlandı.
Dolar ve Mark ile dövizi tanıyan Türkiye, ilk bakışta Euro’ya pek önem vermedi. Sonra uluslararası piyasada değer kazanmasıyla birlikte Euro da hızla hayatımıza girdi. Doları geçti ve Euro hayatımızın bir parçası oldu.
Tam bir yıl önce 1 Euro, 3 liradan işlem görüyordu. Dolar ise 1800 seviyesinden.
Bugün 1 Euro 2630 ve dolar ise 2.338 liradan işlem görüyor.
Bu tabloya göre dolar yükseldi, Euro adeta göçtü. Euro’nun daha da düşmesi bekleniyor. 1 USD’nin 1 Euro olacağına yönelik analizler yapılıyor.
Euro’nun düşüş sebebi Avrupa Merkez Bankası’nın tıpkı Amerikan Merkez Bankası FED gibi tahvil alacağı haberi.
Avrupa, Merkez Bankası’nın aylık 60 milyar Euro tahvil alacağını açıklamasıyla rahatladı. Avrupa’da hayat yeniden canlanacak, ülkelerinde ithal ürünler adeta bedavaya yakın fiyata gelecek diye seviniyorlar.
AB Merkez Bankası’nın tahvil alım haberine biz de sevindik.
Tabii sevinen borsacılar ve bankacılar oldu. Çünkü tıpkı FED’in bol para dönemi Avrupa’da da yaşanacak. FED’in bol para döneminden Türkiye, ucuz krediden dolayı bayram etmişti. Şimdi bu karardan sonra bankacılık sektörü Avrupa Birliği’nden ucuz kredi bulacak. Bu krediyi Türkiye’ye getirip vatandaşlara konut, ihtiyaç ve araba kredisi olarak satacak. Bu ticaretten de kârını katlayacak.
Bu madalyonun bir yüzü.
Bir de bizi, yani sokaktaki vatandaşı ilgilendirecek boyutu var. Şimdi esas sorun, dahası Türkiye’yi ilgilendiren konu:
Eruo düşerse ne olur?
Euro’nun düşmesi Türkiye’yi elbette olumsuz etkiler.
Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde 45’i Avrupa’ya Euro karşılığında yapılıyor.
Yine Türkiye bu ihracatı ara mamul olarak nitelendireler ithalat ile Türkiye’ye getirilen malzemelerle üretiyor. Bunun anlamı şu, Türkiye ihracat yapacağı bir ürün için malzemeleri Çin, Hindistan, Rusya gibi ülkelerden dolar karşılığında alıyor. Bunları ihracat ürünü haline getirip Euro ile satıyor.
Daha da açık anlatmak gerekirse Türkiye, Çin’den bir gömlek üretmek için iplik ve kumaş gibi benzeri ürünleri Uzak Doğu’dan dolar vererek alıyor. Türkiye’de TL vererek ürettiriyor. Sonra bunu Avrupa’ya Euro karşılığında satıyor.
İşte bu Türkiye için en can alıcı nokta.
Türk ihracatçısının tüm işlerini bozacak bir gelişme. Euro her değer kaybettiğinde ihracatçı, doğal olarak zarar edecek. Zaten Rusya, İran, Suriye ve Irak pazarını kaybetmiş olan ihracatçı, son yılların en büyük bunalımını yaşayabilir. Başta tekstil ve otomobil olmak üzere bir çok ihracatçı şirket, büyük zararlar nedeniyle batabilir ve binlerce kişi işsiz kalabilir.
Türkiye demek, sadece banka ve borsa demek değil. Ancak Türkiye’yi yönetenler maalesef olaya sadece böyle bakıyorlar. Bankaların kârı iyiyse ve borsa yükseliyorsa ekonomi güllük gülistanlık. Borsa düşüyorsa Türkiye batmış demektir.
Önümüzdeki günlerde Türkiye, borsa yönünden çok ama çok kalkınabilir.
Ya vatandaş?
Vatandaşın ne önemi var ki? Önemli olan borsanın yükselmesi.