Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Eşitliği korkarak tescil ettiremeyiz!

Geçtiğimiz hafta KKTC siyasetinde oldukça hareketli bir hafta yaşandı. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar''ın İngiltere ziyaretindeki önemli temasları,konferans vermek üzee gittiği King''s Kolej girişinde Rum-Yunan fanatikler tarafından Tatar''a yapılan saldırı, Türkiye-KKTC arasında Lefkoşa''da imzalanan 2023 Yılı İşbirliği ve Mali Protokolü, Güney Kıbrıs''ta Türk bayrağına Rumların tahammülsüzlüğü, EOKA''nın kuruluş yıldönümünde Hristodulidis''in açıkça Enosis''i hedef göstermesi ve KKTC''de egemen eşitliğimize gölge düşüren siyasi maliyeti ağır iki skandal gündemi meşgul etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar''ın KKTC''nin tanınması için seferberlik ilan ettiğimiz bu dönemde yurt dışı temaslarda bulunması izlemekte olduğumuz yeni siyasetimizin,egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm siyasetimizin, anlatılması ve yayılması bakımından oldukça önemlidir. Cumhurbaşkanı Tatar fırsat buldukça dünyayı gezmeli ve Kıbrıs Türk halkının haklı davasını anlatmalıdır. Tatar bu amaçla geçtiğimiz hafta Londra''ya gitti. Tatar Londra temasları çerçevesinde Lordlar, İngiliz milletvekilleri, diplomatlar, büyükelçiliklerin yetkilileri, eski İngiliz bakanlar, medya mensupları, akademisyenler, hukukçular, siyasiler, iş insanları ve sivil toplum örgüt temsilcileri ile biraraya geldi ve yeni siyasetimiz anlattı. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar başkent Londra''da İngiliz Hükümeti''ne de mesaj vererek "Kıbrıs Türk Halkı Kıbrıs adasında eşit partnerdir. Uluslararası camia ve garantör ülke İngiltere''ye sesleniyorum; Kıbrıs''ta artık gerçekleri görme zamanı geldi, Kıbrıs Türk Halkı devletiyle, kurumsal yapısıyla eşit bir halktır, artık adalet istiyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Tatar''ın bu ziyaretinden Rum Yönetimi ve içimizdeki bazı kendini bilmez Rum sevici federasyoncular rahatsız oldular. Rum fanatikler Tatar''ın King''s College''de vereceği konferansı engellemeye kalkıştılar ve üniversitenin girişinde Tatar''a sözlü saldırıda bulundular. Yunan ve Güney Kıbrıs''ın bayraklarını taşıyan bu küstah fanatikler tarafından ''Türkiye Kıbrıs''tan dışarı'', ''Kıbrıs Rumdur,Rum kalacak'', ''Kıbrıs Helendir'', ''Türklere ve Tatar''a ölüm'' sloganları atıldı.

İngiliz hükümetinin Tatar''a yapılan saldırı öncesinde herhangi bir tedbir almamış olması ve olay sorasında da bu diplomatik skandal nedeniyle üzüntü ve özür bildirmemesi ibretliktir ve İngiltere''nin Rum yanlısı siyasetini açıkça göstermektedir. Cumhurbaşkanı Tatar Lefkoşa''da Sarayönü''nde oturarak KKTC''nin tanınmasının mümkün olmayacağını çok iyi bilmektedir ve bu türden temaslarına önümüzdeki süreçte de yılmadan devam edecektir.

Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC arasında 2023 yılı İktisadi ve Mali İş Birliği protokolü, düzenlenen imza töreniyle birlikte imzalandı. Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Başbakan Ünal Üstel''in imza koyduğu anlaşma 9,5 milyar TL''lik bir kaynağı içeriyor. Başbakan Üstel Protokol''ün imzasından duyduğu memnuniyeti "Dış politikadan, savunmaya, ekonomiden, ülkemizin ihtiyaç duyduğu tüm büyük yatırımlara kadar her alanda, Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin desteği vardır, emeği vardır, katkısı vardır. Kıbrıs Türk halkı bunu görüyor, bunu biliyor ve Anavatan Türkiye ile gönül bağlarını güçlendirerek, geleceğe emin adımlarla yürümeye devam ediyor." açıklamasıyla duyurdu.

Birkaç kez bu köşede belirttiğim ve uyarılarda bulunduğum Rum Yönetiminin hellim peyniri üzerinden egemenliğini KKTC''ye yayma girişimi maalesef amacına ulaşacak tehlikeli bir boyuta ulaştı. KKTC''de hellim üretimi yapan ve Avrupa Birliği ülkelerine ürün satmak isteyen firmalar AB''nin Hellim yasası uyarınca ürünlerinin Menşe Korumalı Ürün (PDO) olarak tescili için Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Tarım Bakanlığının, sağlık sertifikası için Rum Sağlık Bakanlığının, İhracat için Rum Ticaret Bakanlığı''nın tam yetkisinde ve kontrolündeki sürece uymak zorunda. Maalesef Avrupa ülkelerine 1-2 milyon avroluk ürün satılacak diye KKTC''deki üreticiler AB-Rum işbirliğine dayalı bu tuzağa düşmekte, Kıbrıs Cumhuriyeti otoritelerinin denetim ve iznine boyun eğmekte ve egemenliğimizin çiğnenmesine razı gelmektedir. Bu skandal durum iki devletli çözüm siyasetimize darbe vurmakta ve tanınma sürecindeki devletimiz yoksayılmaktadır. AB''ye, birkaç milyon avroluk hellim ihracı yapılacak diye KKTC yok sayılmakta, inkar edilmekte ve egemenliğimiz çiğnenmektedir.

Hellim skandalı gündeme bomba gibi düşerken bu kez de yine AB''nin mahareti ile Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Ortak Hizmetler Dairesi''nin organize ettiği ve Avrupa Birliği Komisyonu''nun finanse ettiği hizmet içi eğitimi geliştirme Çalıştay''ında bu kez de bayrak skandalı yaşandı.Yine maalesef Avrupa Birliği''nin "Çalıştay salonuna bayraklarınızı koyamazsınız, biz KKTC''yi tanımıyoruz " dayatmasına teslim olundu.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, AB temsilcisinin bayrak dayatmasına tepki olarak salonu terketmeyerek açılış konuşması yapması,konuşmasında ''bizi tanımayan,varlığımıza saygı göstermeyen AB''nin parasını istemiyoruz, pılınızı pırtınızı toplayıp defolun gidin demek yerine, "Kimliğimizden, bayrağımızdan, devletimizden vazgeçtiğimiz sanılmasın. Biz, KKTC''nin var olması, devletin yüceltilmesi için bu katkıları alıyor ve bu muamelelere razı oluyoruz." diye gelecek tepkileri önceden savuşturmaya çalışan teslimiyetçi ve onur kırıcı konuşma yapması tepkilere yol açtı.

Rumlar 1 Nisan günü EOKA''nın kuruluşunu ve EOKA teröristlerini andılar veher yıl yaptıkları gibi yine kin kustular. Faşist Enosisçi Hristodulidis''in etkinliklerde yaptığı konuşmalarda adayı Elenleştirmek hedefiyle halkına verdiği mesajlar iyi okunmalıdır.Hristodulidis''i dinleyenler Rumlarla yeniden birleşmenin mümkün olamayacağını ve izlediğimiz iki devlete dayalı siyasetin doğruluğunu daha iyi kavrayabilecektir.

Yazarın Diğer Yazıları