Bir soru ile yazımıza başlayalım. Siz hükümet yetkililerinin ve AKP kurmay kadrosunun bu güne kadar açık ve kapalı oturumlarında, “Türkler Ermenileri kesmedi; soykırım iddiası tümüyle yalandır” diye bir konuşmalarına tanık oldunuz mu? Duydunuz mu?
Duyamazsınız, çünkü onlar tarihi tarihçilere bırakalım demekle yetiniyorlar, “Asla böyle bir şey olmadı” demiyorlar. Ama, “Osmanlı katliam yapmaz” diyorlar. “Türkler soykırım yapmadı” demiyorlar. Ümmetçilik ruhları ağır basıyor. Konuyla ilgilenenler 2015 yılını hedef gösteriyor, kısaca sözde soykırımın 100. yılında tazminat ve toprak talebi gelecek dünyanın kanaat önderi ülkeleri, “Türkler soykırım yaptı” diye resmen tanıyacaklar. Sonrası malum...
Bir ara yarım gülücük atan Dışişleri Bakanı Davutoğlu Lahey Adalet Divanına gitmeyi dile getirmişti, neye dayanıyor bilemiyoruz.
Asıl sorulması gereken soru hangi ülkede kabul edilirse Türk yetkililer “küçük siyasi çıkar için” cümlesini kuruyorlar. Peki koskoca Türkiye, genleşen Orta Doğu’da ciddiye alınan, emperyal, pergel politikasını başarıyla yürüten dış politika uzmanı imitasyon Kissinger varken Ermeni soykırımında koskoca Türkiye’yi nasıl ve neden karşılarına alıyorlar.
Onlar başarılı iç ve dış siyaset yürütmekteler, her türlü riski hesaplayarak kararlar alırlar, kendi kendilerinden nefret eden toplum yetiştirmiyorlar. Siyaseti ülkelerinin başarısı için yapmaktalar, iç politikalarında güç elime geçince sen görürsün anlayışı hakim değil.
AKP herkesle barışmayı göze almış, Ermeniler ile ilk hamle Cumhurbaşkanı Gül tarafından atıldı. İnanınız bugün Başbakan Erdoğan, Azerbaycan konusunda bazı kararlarının arkasında durmasaydı Gül’ün önderliğinde bazı tavizler vermiş olarak Ermeni sorununun büyük bir kısmı Ermeniler lehine hallolmuş olacaktı.
Ermeniler Müslüman olsaydı AKP hükümeti ne yapardı? Sözde soykırımı kabul eden ülkelerin tümü Hıristiyan dinine mensup. “Müslüman Ermeniler’i Türkler kesti” diye senatolarından karar çıkartırlar mıydı?
Demek ki bu stratejik bir oyun ve bu oyunda Ankara sınıfta kaldı. Ermeniler Müslüman olsaydı Avrupa görmezden gelirdi. Cezayir Hıristiyan devlet, Fransa Müslüman devlet olsaydı, bugün Türkiye hangi konumdaysa Fransa oradaydı. Ermeniler Müslüman dinine mensup olsalardı AKP gönülden özür diler gerekeni yapardı.
Bir devleti hayali iddialarla karşılarına almayı göze almışlarsa sorunu başka yerlerde aramak gerekir, siyasi karar diye iç kamuoyunu kandırarak geçiştirilemez.
Hangisi büyükelçi
Ukrayna’da devlet kanalında Fransa senatosunun aldığı karar tartışıldı. Size aynen yayınlıyorum ve Cihan Haber Ajansı muhabiri Yunus Erdoğdu’yu yürekten tebrik ediyorum.
Bakınız Erdoğdu neler söylemiş:
Osmanlı Devleti’nin dağılma sürecinde milyonlarca Türk’ün de hayatını kaybettiğinin görmezden gelindiğini ifade eden Erdoğdu; “O dönemde Osmanlı Devleti bir çok cephede savaşıyordu. Yaşanan olaylar savaştı. Savaşta Türk ve Ermeni tarafının can kaybı olmuştur. Soykırımı nedir? Gerçek soykırımı Kırım’da Stalin’in yaptığıdır. Kırım’da bir tane bile Tatar bırakmadı. Fransızlar, Cezayir’de bir milyondan fazla Arabı öldürdü işte bunlar soykırımıdır. Çarlık Rusya’sının dağılma sürecinde, beyaz ve kırmızı taraflardan milyonlarca insan öldürülmesinin adına savaş ve devrim denilirken, Türkiye’de yaşanan olayları nasıl soykırımı olarak niteliyorsunuz?”
Peki, Türkiye’nin yeni Ukrayna Büyükelçisi Mehmet Samsar ne demiş:
“Parlamentoların tarihi konularda karar almasını doğru bulmuyorum. Üstelik alınan karar bilimsel araştırma ve ifade özgürlüğüne de darbe vurmaktadır. Tarihi tarihçilere bırakmamız gerekiyor. Türkiye’nin o döneme ilişkin arşivleri herkese açık. Fransa Senatosu’ndan geçen Ermeni tasarısının, Anayasa Mahkemesi’nden dönmesini bekliyoruz. İçerideki siyasi çıkarlara hizmet eden söz konusu kanunun çıkması durumunda Türkiye gerekli cevabı ivedililikle verecektir.”
Büyükelçi Mehmet Samsar “Osmanlı veya Türkler soykırım yapmadı yapmaz” demiyor, diyemiyor... Tam bir monşer yaklaşımı... Keşke Samsar yerine Erdoğdu Büyükelçi olsaydı...
