Gürel Yurttaş / YENİÇAĞ
Herkes "Acaba bir mucize olabilir mi?" diyordu.
Manchester City İngiltere'deki ilk maçta Bayern Münih'i 3-0 yenmişti ama. Yine de "İş bitti" diye bakamıyordu kimse.
Ne de olsa Alman panzeri Bayern bu! Ne mucizelere imza atmıştı tarihinde.
Ama Manchester City, mucizeye izin vermedi. 3-0'lık avantajını korudu. 1-1'le de adını yarı finale yazdırdı.
Aslında bu iki maç Erling Haaland'ın intikam maçı oldu.
Yaz transfer döneminde Haaland, Manchester City'e gelmeden önce Bayern Manih'le görüşmüştü.
Dortmund'la anlaşan Bayern, Haaland'ı almaktan son anda vazgeçmişti.
Nedeni de Haaland'ın sözleşmeye serbest kalma maddesi koydurmak istemesiydi. Bayern Münih, "Bu bizim geleneklerimize ters" dedi, masadan kalktı gitti.
Haaland da Manchester City'e imza attı.
Norveçli'nin Manchester City'de nasıl başarılı olduğunu biliyoruz.
Bunu Şampiyonlar Ligi'ne de taşıdı.
İngiltere'deki ilk maçta takımının son golünü atmıştı.
Bu kez Almanya'da da attı.
Dortmund'da oynarken zaten Bayern'in belalısıydı. 7 maçta 5 gol atmıştı.
Yine korkulu rüyası oldu. 57. dakikada takımının golünü atarak fişi çekti.
Bayern'in 83'te Kimmich'le attığı gol teselli olmaktan öteye gidemedi.
Bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde 12. golünü attı ve Manchester Unitedlı Van Nilsterooy'un 12 gollük bir sezonda en çok gol atma rekorunu egale etti.
Maça gelince.
Fazla da bir şey anlatmaya gerek yok aslında.
Bayern Münih elinden geleni yaptı. Yaptı yapmasına da bu kadar işte.
Manchester City, ilk maçtakı avantajını korudu. Ve bu sezon Şampiyonlar Ligi'nin en büyük favorisi olduğunu kanıtladı.
