Erken seçimde kim ne kadar bedel öder?
Yarın yapılacak Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesinde koalisyonun gidişatı az çok belli olacaktır. Bir koalisyon kurulursa, kamuoyunda yapıcı taraf olarak her iki taraf da yer alacaktır. Ancak CHP’nin puanı biraz daha fazla olacaktır. Çünkü bugüne kadar koalisyon görüşmelerinde zikzak çizmedi. Koalisyon imkânları ve muhtemel politikalar üstünde samimi olarak çalıştı.
Eğer koalisyon olmaz da Anayasanın zorunlu tuttuğu millî koalisyon ile “Seçimin yenilenmesine” gidilirse, seçim daha objektif olacağı için siyasi partilere tek tek daha az maliyet gelecektir. Buna karşılık bir takım siyasi manipülasyonlarla azınlık hükümeti formülü ile “erken seçim” e gidilirse, bundan başta ülke ve herkes zararlı çıkacaktır. Zira, erken seçimde azınlık hükümeti olarak AKP tek başına olacak, oysa ki zorunlu millî koalisyon olsaydı, tüm partiler sorumluluk almış olacaktı. MHP böyle millî koalisyona katılmayacağını bildirdi, ancak bu durum seçmen tarafından görevden kaçma olarak anlaşılacağından, MHP de zararlı çıkacaktır.
Azınlık Hükümeti ile erken seçime gidilirse, olacakları tahmin etmek zor değildir...
1. Siyasi kaos olacaktır.
Siyasi gerilim daha çok artacaktır... Siyasi ahlak zorlanacaktır... Toplumda ayırımcılık, kamplaşma ve gerilim artacaktır. Maalesef terör de bu ortamı karanlık gün olarak sayacak ve tırmanacaktır.
2. Ekonomi küçülecek, sosyal sorunlar artacaktır.
Bugünkü ekonomik konjonktürde zaten ortaya çıkan dolarizasyon, daha da genişleyecektir. Zaten oluşmuş olan güvensizlik ortamı da artacaktır. Yatırımlar gerileyecek. Büyüme oranı düşecek ve işsizlik artacaktır. Dolarizasyon artacağı için Merkez Bankası’nın para politikası boşa çıkacaktır.
Azınlık hükümeti de ekonomi politikası üretemeyecektir. Özetle siyasi kaos ekonomik kaosu tetikleyecektir.
İşçi ve işveren kuruluşları, odalar, özel sektör kuruluşları koalisyon istiyor. Buna rağmen erken seçime gidilmesi üretici ve tüketicinin moralini bozacak ve olumsuz beklentiler oluşacaktır.
AKP seçmene, beni tek başına iktidara getirmediğin için bunlar oldu diyemez. Çünkü son üç yıldır ekonomi iniştedir. Bu olanlar da son 13 yılın yanlışlarından dolayıdır.
3. AKP, çöküş trendine girecektir.
Bugüne kadar dünyada ekonomik kaos ve kriz ortamında, iktidarda olup da kazanan bir siyasi parti olmamıştır. Bugüne kadar birikmiş ve seçim sathı mailinde birikecek ekonomik sorunlar AKP’yi vuracaktır.
Dahası Gezici’nin son anketine göre Halkın yüzde 70’i koalisyon istiyor.
AKP tabanının yüzde 66’sı koalisyonu destekliyor ve yüzde 76’sı ise Cumhurbaşkanın ve Başbakanın koalisyon için çaba harcaması gerektiğini söylüyor.
Yine koalisyon olursa halkın yüzde 61.8’i “Türkiye normalleşir” diyor.
AKP, bu gerçekler karşısında AKP değil AK Parti sloganı ile daha fazla oyalayamaz.
Öte yandan azınlık hükümetinin hareket kabiliyeti de sınırlı olur. Her şeyden önce geçici hükümet kalıcı kararlar veremez. Belirsizlik bürokrasinin de duraklamasına yol açar.
Kaldı ki seçime odaklanmış azınlık hükümeti ile kamu hizmetleri de aksar. Geçici hükümetin yapacakları sınırlıdır.
Son üç yıldır, bütçe açık vermesin diye, zaten vergilere aşırı yüklenme oldu. 2/B bedelleri, irtifak hakkı bedelleri ölçüsüz miktarlarda artırıldı. Yine aynı amaçla sağlık hizmetleri adeta paralı hale geldi. Bunlar hoşnut olmayanların sayısını hızla artırdı.
4. Cumhurbaşkanlığı zarar görecektir.
Cumhurbaşkanı cenahında erken seçim isteği net olmamakla birlikte, kamuoyunda istediği yönünde kesin bir kanaat vardır.
Gezici anketinde “Hükümetin kurulması yönünde en büyük engel nedir?” sorusuna, halkın yüzde 56.8’i Cumhurbaşkanı, yüzde 25.2’si muhalefet, yüzde 18’i ise Davutoğlu, diyor.
Bu demektir ki erken seçim sırasında ortaya çıkacak ekonomik ve sosyal sorunlar Cumhurbaşkanı için de yeni tartışmalara yol açacaktır.
5. Diğer partilerden; CHP, eğer kırmızı çizgileri kırmayacak kadar esnetmezse, zarar görecektir. Koalisyon görüşmelerindeki samimi tutumundan dolayı da kârlı çıkacaktır.
MHP, uzlaşmaya yanaşmadığı ve halkın tercihi aksine Meclis Başkanlığı’nda AKP’ye destek verdiği için erken seçimden zararlı çıkar.
HDP de terörü açıkça kınamadığı ve terör karşısında açık tavır almadığı için, Türkiye’yi, Birleşmiş Milletlere şikayet ettiği için oy kaybedecektir.