Erdoğan’ı gönderecek değişim
Sene 2012…
Tekirdağ Çorlu’da askerim. Bir hafta sonu ziyaretime gelecek olan bir yakınımla buluşmak çarşı iznine çıktım…
Çorlu Belediyesi’nin önünde yer alan ve içerisinde bulunduğu parka da adını veren Atatürk heykelinin hemen yanında ziyaretçimle buluşmayı bekliyorum…
Ziyaretçimi beklerken, elinde Atatürklü Türk bayrağı bulunan 70 yaşlarında bir amca heykele doğru yavaş adamlarla yaklaştı…
Heykele biraz mesafe kala durdu ve ardından sanki karşısında ete kemiğe bürünmüş Atatürk varmış gibi anıta hitap etmeye başladı. İlk başta akli dengesi yerinde değil diye düşündüm.
Ancak hiç öyle birine benzemiyordu. Üstü başı gayet düzgündü.
Sakal tıraşı olmuş, ayakkabıları ve kıyafetleri gıcır gıcırdı. Sanki Atatürk’ün huzuruna çıkacağı için özenmişti üstüne başına.
Söylediklerini tam duyamıyordum, anlayabilmek için heykelin ucundan kaidesine doğru hafifçe ilerdim ve o amcamızın şu söylediklerine denk geldim;
“Halk Partisi muhalefet yapamıyor paşam! Senin ordun çökertiliyor, eserlerin yıkılıyor, kurtardığın vatanda ihanet kol geziyor bütün bunlar olurken Halk Partisi milli duruşu sergileyemiyor paşam!”
Bunları duyunca, biraz önce bu amcayı deli sandığım için kendimden utanmıştım…
O amcanın Atatürk’e CHP’yi şikâyet ettiği dönem, iktidarın devletin tüm kapılarını teslim ettiği FETÖ’nün gücünün zirvesinde olduğu, kumpasların ve çözüm sürecinin son sürat devam ettiği bir süreçti…
Aradan tam on bir sene geçti, değişen bir şey oldu mu? Siyasetin eskilerinin deyimiyle Halk Partisi, doğru muhalefet yapabildi mi? Yapabilseydi, en zor seçiminde Erdoğan iktidarda kalabilir miydi?
“Evet CHP sağa kaydı, haklısınız” gibi, seçim sonrasının modası olan bomboş bir değerlendirme ile bana hak vermeyin lütfen!
CHP’de önemli pozisyonlarda bulunan bazı isimleri şuraya koyup, ben de “CHP sağa kaydı” klişesine karşı pek ala “CHP PKK’nın söylemleri ile siyaset yapıyor. İkinci cumhuriyetçi çizgiye kaydı.” vs gibi bir sürü şey söyleyerek reddiyeler yapabilirim…
Eee? Hani sağa kaymıştı bu CHP?
Kimse şunu konuşmuyor; Türkiye’nin kurucusu olan CHP’nin eğer iktidara gelirse, PKK’nın siyasi şubesi olan parti ile ülkeyi böleceği söylendi ve seçmenler buna inandırıldı!
Bu algıyı işleyen iktidar ise, CHP’nin de simgesi olan ve Atatürk ilkelerini temsil eden altı oka altı süngü saplıyor oysa yıllardır…
Öyleyse gel de şimdi Atatürk’e CHP’yi şikâyet eden amcaya hak verme!
Çünkü CHP, Atatürk ilkelerine saplanan süngülerle muhalefet yapmaya çalışıyor, böyle olunca da halkın kendisine yakıştırdığı, kendisinden beklediği muhalefeti yapamıyor!
Yapamıyor, çünkü yüzde 50+1’lik iktidar olma barajının siyaseti kimliksizleştirmesine en çok CHP uyum sağladı…
Çözümün temeli basit…
1970’lerin Ecevitli CHP’si emeğin mücadelesini vermişti. Ortanın soluna kaymıştı. Bunu yaparken, sol kavramının içini ihanetle doldurmamıştı…
Ortanın solu, solun sağa en yakın noktasıydı ve o dönem tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de etkisini gösteren aşırı sola karşı bir setti.
Karaoğlan efsanesini işte bu iklim ve CHP’nin özü ile barışık bir paradigma değişikliği doğurdu.
Yıllar geçti, ama Türkiye’de bazı şeyler hala yerinde…
Mesela emeğin mücadelesi iktidarın en zayıf yanı olarak hala karşımızda duruyor…
Yapılması gereken; CHP’nin altı ok çizgisinde ulusal sol siyasete dönmesidir…
Hala “Bugünkü konjonktür farklı” diyen olursa, Atatürk’ün altı ilkesine baksın, süngüler saplanan o altı ilkenin de nasıl haklı çıktığını önce bir görsün, sonra konuşalım!
Elbette, muhalefetin sağ kulvarında da alınmasın gereken pozisyonlar var…
O da başka bir yazıya…