Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan konsolosluğuna girip çıkamaması "öldürüldüğü" iddialarını neredeyse kesinleştirdi.
Türkiye'de yaşanan bu feci cinayet kesinleşirse, dünyada bu yüzyılın en büyük devlet cinayeti olarak tarihe geçecek öneme haizdir.
İşlenen bu insanlık dışı cinayetin Müslüman (!) bir ülkenin mensupları tarafından diplomatik dokunulmazlık kurallarını bir yana bırakın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı büyük terbiyesizlik, saygısızlık, küstahlık ve hakarettir.
Çünkü Türkiye'de yaşayan 81 milyon Türk vatandaşının olduğu gibi başka ülke vatandaşlarının da can ve mal güvenliğini sağlamak Türkiye'nin asli görevidir.
Diplomatik dokunulmazlıklar bir insanın canlı canlı girdiği başka bir ülke toprağı sayılan konsolosluk ya da büyükelçilik binasında katledilmesine izin vermez.
Cinayetin işlendiği o konsolosluk binasının ve konutunun en önemli sorumlusunun Türkiye'den elini kolunu sallayarak ayrılmasına izin verilmesi çok önemli bir göz yummadır.
Kaşıkçı'nın Türk nişanlısının ihbarına rağmen Türkiye'nin "diplomatik dokunulmazlık" bahanesi ile hiçbir adım atmaması ve soruşturma için Suudi Arabistan Devletinden "izin istemesi" katillerin Türkiye'den kaçmasına neden olmuştur.
Değerli okurlarım bazı önemli sorular ile konuyu değerlendirelim.
1- Böyle bir olay Türkiye'deki, Suriye, Mısır ve İsrail konsolosluklarından birinde olsaydı Türkiye, Kaşıkçı cinayetindeki gibi "sakin, sessiz ve tepkisiz" kalır mıydı?
2- Eğer böyle bir olay Suudi Arabistan'daki Türk konsolosluğunda yaşansaydı Suudiler bizim gibi müsamahakâr davranır mıydı?
3- Bırakın Suudi Arabistan'ı başka bir ülkedeki Türk konsolosluğunda bu olay yaşansaydı o ülkeler bize bu kadar müsamahakâr davranır mıydı?
Şimdi ikinci soruya geçmeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile baş danışmanı İlnur Çevik ve Amerika Başkanı Donald Trump ile yardımcısı Mike Pence'in Kaşıkçı olayı ile ilgili açıklamalarını özetleyelim.
Erdoğan: "Savcılığın soruşturmasını bekliyoruz. Bu meselenin ülkemizde olması çok çok üzüntü vericidir. Beklentim hâlâ iyi niyetli. Umarım arzu etmediğimiz bir durum olmamıştır."
Trump: "Kaşıkçı'yı Suudi yönetiminin öldürdüğünün ortaya çıkması halinde, Washington'ın buna yönelik tepkisini çok ağır olacaktır."
Erdoğan: "Kaşıkçı'yı eskiden tanırım. Bu işin takibindeyim. Emniyet teşkilatımız konuyu takip ediyor ve bir neticeye vardıracaktır. Cumhurbaşkanı olarak takibindeyim, kovalıyorum, buradan çıkacak sonuç neyse onu da dünyaya bizler bildireceğiz. Konsolosluğa giriş çıkışlar hepsi inceleniyor. Süratle bir netice alalım istiyoruz."
Trump: "Kaşıkçı kesinlikle ölmüşe benziyor, bunun sonuçları ağır olacak. Bu çok kötü bir durum. Soruşturmanın sonuçlarını bekliyorum. Bazı soruşturmaları, bazı sonuçları bekliyoruz. Yakında bunları edineceğiz ve bir açıklama, çok güçlü bir açıklama yapacağız diye düşünüyorum. Ama üç farklı soruşturma hakkındaki sonuçları bekliyoruz."
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence: "Dünya bu konuda ne olduğuna dair bir cevap bekliyor. Olayda sorumluluğu olanlar hesap vermeli. Bunun bir bedeli olacaktır."
Cumhurbaşkanı baş danışmanı İlnur Çevik: "Türkiye Kaşıkçı olayını deşelemeyip aksine iyi niyetli adımlar atarak Suudi Krala yardımcı oluyor. Dünyayı Suudi Arabistan'ın başına yıkmıyor."
Şimdi diğer sorularımızı sıralayalım.
1- İsrail cumhurbaşkanına, "one minute" diyen, Gazze'deki katliama kükreyen Cumhurbaşkanı Erdoğan neden dünyayı Suudi Arabistan'ın da Kral'ın da başına yıkmıyor?
2- Türkiye neden yüzyılın en büyük diplomatik skandalına karşı sessiz kalıyor?
3- Geçen gün de yazdığım gibi Türkiye neden katil ile polisin kombin olup yani birlikte hareket ederek bu vahşi cinayetin savsaklanmasına hatta belki de örtbas edilmesine yardımcı oluyor?
4- Türkiye'nin onuru, şerefi söz konusu olduğunda çok sert çıkışlar yaptığı günlerde alkışladığımız Cumhurbaşkanı Erdoğan neden suskun?
5- Suudilerle tüm diplomatik ilişkilerimizi neden dondurmuyoruz.
Müslümanları katleden IŞİD gibi terör örgütlerinin İslam'la Müslümanlık'la alakalı olmadığını sık sık vurgulayan Erdoğan, konu Suudi Arabistan Krallığı'nın işlettiği vahşi bir cinayet olunca neden Suudilerin Müslümanlığı hakkında tek kelime etmiyor.
Son soru: Erdoğan neden suskun, neden kükremiyor?
