Erdoğan hakaretleri nasıl hazmedebildi?
Devlet Bahçeli Meclis grup toplantısında dedi ki;
-"Makam ve mevki pazarlıklarıyla masaya geri oturan İP başkanı, söylediği ağır sözlerin altından nasıl kalkacak, insanımızın yüzüne utanmadan, sıkılmadan nasıl bakacaktır?
-Türk siyaseti bu tip bir ilkesizliği ne görmüş ne de muhatap olmuştur."
Bahçeli''nin bu sözlerini dinleyince sizlerin olduğu gibi benim de aklıma AKP''li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki şu sözleri geldi:
"Türkiye Cumhuriyeti Recep Tayyip Erdoğan''ın kuşatması ve tazyiki altında.
Erdoğan layık olmadığı makamın ağırlığı altında ezilmiş, siyasi tarafgirlikle, açılış kılıfı altında düzenlediği mitinglerle Cumhurbaşkanlığını mahvetmiştir.
Bu şahıs her gün fitne saçmaktadır. Erdoğan israf, itham, inkâr ve iftiradır.
Dün yine zırvalamış, hezeyana batmış, zıvanadan çıkmıştır.
Erdoğan aklıyla arasını açmış, klinik bir vaka haline gelmiştir.
Güya ben demişim ki, ''HDP Meclis''e girmezse ülkede kaos olur, erken seçime gidilir.''
Erdoğan''dan bunu ispatlamasını istemiştim.
İspatlamayanın namert, alçak ve şerefsiz olduğunu hiç çekinmeden haykırmıştım.
Fakat Erdoğan bana mısın demiyor. Sanki duvara konuşuyorum.
Pişkince, hayâsızca asılsız ve ahlaksız iddiasını sürdürüyor.
Bak Sayın Erdoğan, MHP Genel Başkanı olarak, bölücü HDP''nin Meclis''e girmediği takdirde kaos olur türünden bir beyanatım varsa ve sen bunu somut şekilde, yer ve zamanını göstererek açıklayamıyorsan, tekrar ifade ediyorum, alçaksın, şerefsizsin.
Erdoğan, sen nasıl bir Müslümansın?
Hadi Cumhurbaşkanı olmanı geçtik de nasıl bir insansın? Sen de hiç mi Allah korkusu yok?
Sen de hiç mi günaha girme kaygısı kalmadı?
Yalan söylemek, iftira atmak, gıybet yapmak, dedikodu ve tezviratlara bel bağlamak İslamiyet''in hangi buyruğunda, Kur''an-ı Kerim''in hangi ayetinde vardır?
Senin yaptıklarına ancak iblis teşebbüs edecektir.
Erdoğan bu iddiasını ispata mecburdur. Erdoğan ileri sürdüğü hayasız iddiayı netleştirmekle mükelleftir.
Artık iyice anlaşılıyor ki, sende şeref ve mertlik işportaya düşmüş, hurdaya çıkmış.
Erdoğan bu sözlere dublaj, montaj, komplo diyebilecektir.
Fakat ne derse desin, neyi bahane gösterirse göstersin, her şey meydandadır. Ve terörle pazarlık edenlerin kirli yüzü açıktadır.
Erdoğan defalarca İmralı canisine AKP''den milletvekili aday adayı olmuş özel temsilcilerini göndermiş, PKK''yla görüşmelere en yakın adam ve arkadaşlarını görevlendirmiştir.
Erdoğan kendi kendini yalanlayarak ne duruma düşmüştür?
Biz geçmişte kendisine PKK''yla görüşüyorsun dedik, yine şerefsizlik polemiğine başvurdu, kaybetti.
Cumhurbaşkanı görevine başlarken şeref ve namus üstüne yemin etti, kaybetti.
Şimdi bir kez daha ispat bekliyor, aksi takdirde alçaklıktan, namertliğe kadar sövüp sayıyor.
Ve şerefsizliğin kara bulutu başının üzerinden bir türlü ayrılmıyor.
Erdoğan sen yakın tarihimizin en yanlış şahsiyetisin.
Böyle birisinin Cumhurbaşkanı olması yıkımdır, kayıptır, zulümdür, milli ve manevi depremdir."
Değerli okurlarım,
Erdoğan''ı da Bahçeli''yi de çok iyi tanıyorsunuz.
Bahçeli''nin çok ağır hakaretleri hakkında Erdoğan tek bir dava açmadı. Neden?
Erdoğan''ın şerefini ve hatta Müslümanlığını dahi sorgulayıp eleştiren Bahçeli nasıl oldu da en şiddetli Erdoğancı oldu?
Nasıl oldu da Erdoğan''ı anayasaya uyduracağına, anayasayı Erdoğan''a uydurdu?
Şimdi kalkmış İYİ Parti liderini eleştiriyor.
Hadi ordan…