Erdoğan gene kime kızdı acaba?

Yerel seçimler bitti bitmesine ama artçı darbeler devam ediyor. Hani şu nerden olduğu bilinmeyen 6 milyon seçmen gibi şimdilerde çöplüklerden oy pusulaları toplanıyor. Seçim sonuçlarını değiştirir mi bilemem, ama en azından Türkiye’de bir süredir oynanan seçim ayakoyunlarını sergilemesi bakımından önemli. Özetle bunu da ağzımıza yüzümüze bulaştırdık.
Tayyip beyin bu seçimlerden sonra daha da hırçınlaşacağını yazmıştım, bir önceki yazımda. Nitekim beklenen oldu. “Altı bakanı kapının önüne koyabilirim” diyen bir Başbakan. Artık olay çiftçi, tüccar ve memur olmaktan çıkıyor ve doğrudan kabineye sıçramış görünüyor. “Ananı da al git” falan kesmiyor Başbakan’ı.
Ekonomik kriz konusunda ağzımda tüy kalmadı uyarmak için. Bizimkilerin ayırdıkları para ve ekonomik paketleri duyunca çıldırmamak elde değil. Ortada iki büyük yanlış var. İlki paketin hacmi küçük. ABD hatırlarsanız kendi bütçesinin iki katını ayırdı bu hastalıkla mücadele için. Yani öyle bir veya beş milyar lira değil trilyon dolarlık paketlerden söz ediyoruz. Bir milyar, beş milyar devede kulak.
İkinci yanlış. Erdoğan hükümeti aynı Bush yönetimi gibi sermayeye destek oluyor, çalışana değil. Otomobilde ÖTV’yi kaldırmak kime yaradı? Parası olana. Yoksul karnını doyurmaktan aciz, nerde kaldı otomobil alsın. Patronlara arka çıkıyor. Aynı Bush yönetimi gibi. “İşten adam çıkarmayın size destek oluruz” diyen Erdoğan hükümeti Bursa yöresinde kendilerine yapılan başvuruların 20’de birine bile cevap vermiş değil. Dedik ya aynı Bush gibi yatırım sermayeye.
Oysa Obama doğru yolda. O orta sınıfı, çalışanları para harcamaya itecek programlar düzenliyor. Bir tüketim ekonomisi olan ABD’de tüketim sağlanacak ki üretim de ona göre artsın. Bunun için, 1.2 trilyon dolar para ayırdı. Zengin ve patronlara dağıtılan ikramiyeleri geri alabilmek için de yasa çıkardılar.
Ve ekonomi olumlu karşılık verdi. Büyük bir olasılıkla 2009 yılının son üç aylık döneminde burnunu havaya dikerek düzelmesi bekleniyor. Şu anda da bunu doğrulayacak belirtiler elde edilmeye başlandı. Bizimkiler ise bugüne kadar ABD ekonomisinde başarı sağlamayan bir sistemi ve çözümü kullanmaya kalkıyorlar. Ne diyebiliriz?
Tayyip beyin “ümük” edebiyatının da ne kadar boş olduğu ortaya çıktı IMF konusunda. Şimdilerde seçim de bitti, bakın görün ne yeni kazıklar girecek yaşamımıza! IMF bırakın ümüğü her türlü organımızı sıkacak anlaşılan. Emekli maaşlarına vergi ve bazı emeklilik konularında zorlaştırma yolda demektir.
Bugünlerde bizim boyalı basın, yeni ABD Başkanı’nın Türkiye’ye hangi konuları getireceğinden daha çok ne tür bir benzin nereden ve nasıl getirilmiş onlarla meşgul. Yani anlayacağınız hâlâ işin magazin yanındalar. Asıl önemli olan Obama ne isteyecek, bunu bulun bakalım.
Ermenistan ve Ermeni soykırımı konusunda neleri vurgulayacak. Ekümenik veya Fener Patriği konusunda neler yumurtlayacak? Kıbrıs ya da Iraklı Kürtler konusunda ne talepte bulunacak...
Obama acaba iyi niyetle mi geliyor, ya da bize mi öyle geliyor. Göreceğiz, şurada ne kaldı ki?

Yazarın Diğer Yazıları