Erdoğan demokrasi kahramanı olur mu?
Yerel seçim öncesi, "İllet, Zillet, Terörist, hapse gireceksiniz" gibi hakaret ve tehditler yapan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'u da kaybettikten sonra, "Kızgın demiri soğutmalı" diyerek "Türkiye İttifakı" önerdi.
Sadece demiri değil, Türk halkını da "kızgın" hale getiren Erdoğan'ın yüzde yüz üslup değiştirmesi kuşku yok ki milli egemenliğin ve seçmenin gücünün eseridir.
Cumhuriyet Halk partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun daveti ile dün sabah kahvaltılı basın toplantısına katıldım.
Eli boş gitmek olmaz diyerek bir sokak simidini de yanıma aldım.Kahvaltı başlarken Ajda bardakta bir çay alarak Kılıçdaroğlu'na, "AKP Genel başkan yardımcısının ve Erdoğan'ın "simit artı çay bir lira" hesabını hatırlattım ve ancak simit 1 lira değil 1,5 lira yani Ankara sokaklarında zamlı diyerek ikramda bulundum.
Kemal Bey, "Evet tam günün haberine uygun, asgari ücretle bir ay yaşasınlar da göreyim" diye yanıtladı.
Sohbet konusuna gelince Kemal Kılıçdaroğlu'nu kilo vermiş olarak gördüğümü ancak yüzünde de sürekli kazanmanın verdiği güveni gördüğümü vurgulayayım.
Genel Başkan olduktan sonra ilk kez 31 Mart seçiminden sonra CHP'lilerin "Olağanüstü Kurultay" istemediklerini hatırlatmam üzerine Kılıçdaroğlu, "Kurultay demokratik bir hak. Önümüzde olağan kurultay var onu yapacağız" diye yanıt verdi.
CHP'li belediyelerin sadece Sayıştay ve kamu tarafından yapılan denetimle değil bağımsız denetim kurulları tarafından da şeffaf şekilde denetlenmesini sağlayacaklarını belirten CHP lideri şöyle konuştu:
"Belediye Meclisi'ni canlı yayınlayacak, ihaleleri şeffaf yapacak, liyakat sahibi memurlara ve işçilerle görev yapacak CHP'li belediyeler yoksul semtlere öncelikle kreş açacaklar ve istihdam yaratacak başta tarım olmak üzere alanlara yatırım yapacaklar.
CHP'li belediyeler Genel Merkez'e sürekli bilgi aktaracak bir birim de oluşturacaklar ki yaptıkları icraatları denetleyebilelim."
Erdoğan'ın, "her şeyin sorumlusu benim" anlayışında olmasını "Tek Adam yönetimi" olarak eleştiren Kılıçdaroğlu'nun, Dış politikada ve Ekonominin düzelmesinde katkı vermeye hazır olduğunu söylemesi de dikkat çekti.
KHK'lı oldukları gerekçesi ile YSK tarafından Başkanlıkları iptal edilenlerle ilgili olarak soruya Kemal Bey, "Demokrasiye de hukuka da aykırı. Türkiye büyük miktarlarda tazminat ödeyebilir" diye yanıt verdi.
Sayın Kılıçdaroğlu, KHK'lıların yerine AKP'li Başkanlar mazbata aldı. Erdoğan demokrasiye, milletin egemenliğine ve kararına saygılı ise AKP'li belediye başkanlarını istifa ettirsin, oralarda seçimler yenilensin dedim.
Kılıçdaroğlu bu yorumuma, "Bu yolu açarsa Erdoğan demokrasi kahramanı olur" diye yanıt verdi.
Ben açıkçası "demokrasi kahramanı" olacağına asla inanmıyorum ama buradan bir kez de Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı olarak Erdoğan'a çağrıda bulunayım.
Sayın Erdoğan, Türkiye'de hukuka, adalete ve milletin kararına saygı duyan herkes KHK'lıların yerine geçen belediye başkanlarına "istifa edin" talimatı vermenizi bekliyor. Böylece o yörelerde seçimler yenilenir.
Kılıçdaroğlu ile sohbete dönecek olursak, bence sözlerinin en önemli noktası, "CHP'nin yerel yönetimlerde göstereceği başarı şu sonucu ortaya çıkarır: CHP ülkeyi de çok güzel idare eder" sözleriydi.
Anlaşıldı ki Kılıçdaroğlu 2023'de veya AKP Türkiye'yi yönetemez duruma geldiğinde yapılacak bir erken cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmanın şartını belediye başkanlarının başarısına bağlıyor.
Erdoğan'ın, "Ben olmazsam Türkiye olmaz" anlayışında olduğunu belirten Kılıçdaroğlu ekonomi ve dış politikadaki başarısızlığı "Saray bürokrasisi ve devlet bürokrasisi farklı anlayış içinde" diye yorumladı.
Sözcü Gazetesinin yazarları ve çalışanlarına FETÖ iddiası ile yargılanmalarına ilişkin sorumu Kılıçdaroğlu, "Bu iddianameye kargalar güler. Sözcü boyun eğmeyecek" diye yanıt verdi.