Enflasyonda çözüm umudumuz kalmadı
Enflasyon bütün kötülüklerin anasıdır. Türkiye de TÜFE’ ye göre yüzde 60 geçinme endekslerine göre yüzde 70 üstündeki enflasyonu çözmek için;
- Demokratik, hukuki kurumsal altyapılarda (Devlet – eğitim) reform yaparak dip yapmış olan güveni yeniden oluşturmak gerekir. Güven sorunu nedeni ile üretici ve tüketicinin yaşadığı paniği önlemek gerekir.
- Para ve maliye politikaları ile diğer iktisat politikalarını koordineli olarak ve bir istikrar programı içinde uygulamak gerekir.
- Piyasada oligopol yapıyı kırmak, kartelleri kaldırmak, faktör verimliliğini artırmak, yeraltı ekonomisini önlemek; gibi yapısal sorunları çözmek gerekir.
Son yıllarda dünyada artan enflasyonu, yalnızca faizleri artırarak ve enflasyonun üstünde reel faiz vererek, birçok ülke çözdü. Ancak bu ülkelerde TÜFE oranı yüzde 10 dolayında idi. Söz gelimi ABD’ de yüzde 9 ve Brezilyada yüzde 12 idi. Arjantin’de ve bizde yüzde 70 ve üstündeki enflasyonu yalnızca nominal faizleri artırarak çözmek imkanı yoktur.
Merkez Bankası faiz açıklamasında enflasyon nedeni olarak;
- Yurt içi talebin yüksek olmasını,
- Hizmet fiyatlarındaki katılığı;
- Jeopolitik riskleri gösterdi.
Standart and poor’s ve birçok uluslararası kuruluşun, Türkiye’de seçim sonrası Haziran ayı yıllık enflasyon tahmini yüzde 60’dır. Bankaların halen mevduata verdiği azamı faiz yüzde 48’dir. Seçim sonrasına göre; bugün mevduata para yatıran, yıllık bazda yüzde eksi 7,5 oranında reel faiz alacaktır. Yani mevduata para yatıranın satın alma gücü düşecektir. O zamanda TL’ den kaçış, tüketim ve talep artışı da devam edecektir.
Hizmet Fiyatlarının katılığı piyasa ve güven sorunudur. Bu sorunu çözmekte MB’nın da içinde bulunduğu ekonomi yönetiminin ve siyasi iktidarın işidir.
Jeopolitik riskler, moda olduğu için ve bir bahane olarak yanlış söylenmiştir. Zira Rusya savaştadır ve Rusya’da enflasyon yüzde 6’dır.
MB bir uygulama olarak;
“Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirerek parasal sıkılaştırma hızını yavaşlatmıştır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarını en kısa zamanda tamamlamayı öngörmektedir. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.”
MB siyasi iktidarın seçim popülizmine uygun olarak, parasal sıkılaştırmayı zaten kaldırmak zorundadır. Zira AK parti iktidarının temel seçim politikası popülizmdir.
Mamafih, 2024 bütçesinde, sosyal güvenlik açıkları için ödenek konulmuştur. Sosyal amaçlı transferler içinde ödenek konulmuştur. Ama aynı zamanda; Kar amacı gütmeyen kurumlar için (Bunların çoğu vakıflardır), Hane Halkına yapılan transferler I ve Hane halkına yapılan diğer Transferler II için, bütçenin yüzde 10’ kadar ödenek
ayrılmıştır. Bunların yüzde 90’ı yandaş seçmene para dağıtma aracıdır.
Öte yandan her seçimde olduğu gibi bu seçimde de iktidar KOBİ’lere ve Esnafa Kredi dağıtacaktır.
Bağımsız bir merkez Bankası seçim falan dinlemez ve istikrar için para politikası uygular. Bizimki bu şartlarda zaten parasal sıkılaştırmaya devam edemezdi.
Hükümet ve MB seçim sonrası istikrar için daha sıkı önlemler alarak, enflasyonu düşüreceğini zannediyor. Ama , faiz nas örneğinde olduğu gibi ekonomik istikrar bir gecede bozulur ve fakat ne yaparsan yap çözmek için uzun zaman ve acı reçeteler gerekir.