Enflasyona çalışmışız
Borsada, dövizde ve altında spekülatif artışların ve düşüşlerin temel nedeni enflasyondur. 2009 yılını yüz kabul edersek, 2014 yılı ekim ayında TÜFE (Tüketici Fiyatları Endeksi )146.6 olmuş, yani son beş yılda TÜFE endeksi yüzde 46.6 oranında artmış. Başka bir ifade ile, 2009 yılında ortalama yüz lira olan bir malın fiyatı 2014 ekim ayında 146.6 lira olmuş.
Enflasyon, finansal yatırım araçlarının nominal getirilerini de şişirmiş. Enflasyonun etkisini bertaraf edersek finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarına ulaşırız. Reel getiri oranları satın alma gücündeki artışları veya düşüşleri gösterir.
Son beş yılda finansal yatırım araçları içinde, yalnızca altın yüzde 21.5 oranında tasarruf sahibine reel getiri sağlamıştır. Borsa ve dolar aynı seviyede yalnızca yüzde 3 reel getiri sağlamış, euro yüzde 11 oranında mevduat ise yüzde 5 oranında reel kayıp getirmiştir. Yani altın dışında piyasa enflasyona çalışmıştır.
Aşağıdaki tabloda, 2010 ile 2014 yılları arasında, finansal yatırım araçlarının yıllık reel getirileri yer almaktadır. Tablonun son sütunu, 2009 yılında bir finansal yatırım aracına yüz lira yatıranın, 2014 Ekim’inde bu yüz lirasının reel değerinin ne olduğu gösteriliyor.
1) Mevduat reel faizi son beş yılda hep eksi değerde olmuş. 2009 yılında bankaya yüz lira yatıranın, 2014 Ekim ayında satın alma gücü olarak elinde 94.9 lirası kalmıştır.
Eksi reel faiz varsa, yatırımların artması gerekir. Ne var ki ülke riskinin yüksek olması nedeniyle para spekülatif yatırımlara gidiyor. Altın, borsa, dövize olan talep artıyor... Türkiye’de borsanın artması sanki işlerin yolunda olduğu ve piyasanın istikrar içinde olduğu şeklinde tercüme ediliyor. Bunun içindir ki siyasi iktidar sürekli faizlerin düşmesini istiyor.
Sonuç olarak gerek tasarruf sahibi ve gerekse piyasa, enflasyona çalışmış oluyor, enflasyon da sanal bir refah görüntüsüne yol açıyor.
2) BİST 100 Endeksi son beş yılda istikrarsız bir trent izlemiş. Sanki borsa üstünde görünmez bir el sürekli maniplasyon yapıyor... İniş çıkışlar sonucu beş yılda borsanın reel getirisi yalnızca yüzde 3.2’dir. Demek ki borsa endeksindeki şişkinlik yalnızca enflasyon kadardır.
3) Doların son beş yılda reel getiri oranı borsadan biraz daha fazla yüzde 3.9 oldu. Euro ise bu son beş yılda yüzde 10.8 oranında reel kayıp getirdi. En fazla reel kayıp getiren finansal yatırım aracı oldu.
Euro’nun TL karşısında bu oranda reel kayıp getirmesinin nedeni,
Euro/Dolar kurunun düşmesidir. 2010 Ekim ayında Euro/Dolar kuru 1.4096 iken, 2014 yılı ekim ayında 1.2653’e geriledi .
4) Son beş yılda, yüzde 21.5 oranında, en fazla reel getiriyi altın sağladı.
Ne var ki altın yüz yıl önceki altın değil. Altın üretiminde, arz ve talebinde de spekülasyon yapılıyor. Bunun içindir ki altın da artık güvenli yatırım aracı olmaktan çıktı.