Enflasyon için halk değil AKP kemer sıkmalı
Yeni Ekonomi Programı'nda temel hedeflerden birisi, bu sene yüzde 20.8 olarak tahmin edilen enflasyon oranını, kademeli olarak 2021 yılında yüzde 6 seviyesine indirmektir. Bir karşılaştırma yapmak için 2018 yılında dünyada bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ortalama enflasyon oranının yüzde 6 olduğunu söyleyebiliriz.
Bugünkü yönetimin popülist anlayışı enflasyonla mücadele şifrelerini barındırmıyor. Enflasyon ekonomide istikrarsızlığın ölçüsüdür. Bugüne kadar bizde ve dünyada ekonomik istikrar sorunu için, kemer sıkma tabir edilen önlemler dizisi alınmış ve anti enflasyonist politikalar uygulanmıştır. Ayrıca IMF çıpası her zaman kullanılmıştır.
Söz gelimi 2001 krizinde IMF ile birlikte ''Güçlü ekonomiye geçiş programı'' hazırlandı. Bu program ücretleri ve tarımsal destekleri azaltmaya, kamu harcamalarını düşürmeye, bankaların maliyetini sosyalize etmeye yönelikti. Bunun içindir ki Ecevit Hükümetini götürmüştür. Biz krizin yükünü halk çekti dedikse de bu program enflasyonun köpüğünü de almıştır. Yüzde 10 dolayında AKP iktidarına yapısal enflasyon kalmıştır.
Her şeyden önce kronik yapı kazanan enflasyonlar için yapısal önlemler almak gerekir. Ne var ki AKP'nin ağzından yapısal önlemler düşmemiş ve fakat anlaşılan odur ki konuşanlar yapısal önlemlerin ne olduğunu bilmeden konuşmuştur. Gerçekte;
1- Piyasa-devlet optiumum dengesi sağlanamamıştır. Piyasada rekabet şartları bozulmuş, oligopol yapı devam etmiş, ayrıca stokçuluk yapılmıştır. Bankaların tamamı özellikle kredi kartlarında azami faizi uygulayarak kartelleşmeye gitmiştir. Sıcak para dolaylı veya dolaysız kontrol dışı bırakılmış ve spekülatif piyasa oluşmuştur.
Anayasaya göre devletin piyasada rekabeti sağlaması ve kartelleşmeyi önlemesi gerekirdi.
2- 2003-2012 yılları arasında sıcak para girişinin cari açıktan fazla olması nedeni ile kur baskısı oluşmuştur. Üretim ithalata bağımlı yapı kazanmıştır. Kur hareketleri doğrudan enflasyonu etkilemiştir. Ara malı ve ham madde ithalatını sınırlamak ve üretimi ithalata bağımlı olmaktan çıkarmak için sektörlerde ithal ikameci programlar uygulanması gerekirken, yapılmamıştır.
3- İktidar, Devleti siyasi arenada pazarlık aracı olarak kullanılmıştır. Söz gelimi Fetö'cüler devleti işgal etmiş. Devlette bürokrasi artmış ve yatırım yapmanın maliyeti artmıştır. Kamu hizmetlerinde verimlilik düşmüştür.
Yetmedi, özellikle turizm sektöründe devlet boş arsa olarak verdiği arsalarda, yatırımı kendi yapmış gibi kiraları on kat artırmış ve turizm sektörünün cazibesi düşmüştür. Cari açığı kapamada önemli bir sektör olan turizm sektörünü, AKP'nin anlayışı ve düz mantığı zora sokmuştur.
Enflasyonu azdıran kur artışı için AKP yıllardır seyirci kaldı. Senelerdir dalgalı kur sisteminden kontrollü kur sistemine, zaman içinde yumuşak geçiş yapmamız gerektiğini yazdım. Yapılmadı.
Enflasyonla mücadelede bugün halkın kemer sıkmasına gerek yoktur. Zira enflasyonun nedeni kamu harcamalarının siyasi popülizm için kullanılmış olmasıdır.
2018 bütçesi içinde yatırımların payı yüze 11'dir. Bu pay ancak mevcut kamu yatırımlarının amortismanına yeter. Devlet yatırım yapmıyorsa, arz-talep dengesini sağlayamazsınız.
Kamu-özel iş birliği yatırımları ise, dış kaynağa dayandığı için ve yatırım maliyetleri yüksek olduğu için maliyet artışlarına yol açmış ve bu da yollar ve köprülerin geçiş fiyatlarını artırmıştır.
Bütçenin denk veya bütçe açığının düşük kalması mali disiplin demek değildir. Mali disiplin bütçe kaynaklarının verimli ve etkin kullanılmasıdır. AKP iktidarı bütçe kaynaklarını popülist amaçlı kullanmıştır. Söz gelimi 2018 bütçesinde hane halkına yardımlar 13.8 milyar liradır.
Sosyal amaçlı transferler 14 milyar liradır. Eğer bu kaynaklarla yatırım yapılmış olsaydı, hem üretim artardı, hem de işsizlik düşerdi. Yani normal olarak devletin görevi poşet dağıtmak değil istihdamı artırmaktır.
Kaldı ki her seçimde kamu araçları ve kamu kaynakları kullanılmıştır. Mitinglerde devlet boşalmış ve iş aksamıştır. Devlet siyasileşmiş ve verimlilik düşmüştür. Saray şatafatı kamu harcamalarının çarçur olmasına neden olmuştur.
Enflasyonu düşürmek istiyorsak artık halk değil, AKP kemer sıkmalıdır.