En uzun ve en hızlı koşu!..
Olmadı!.. Hiç olmadı!.. Yakışmadı sana Feridun abi...
Bahçede, sabahlara kadar oturup sohbet ettiğimiz, batak, okey oynadığımız günleri hatırlıyorum.
Seninle aynı masada oturup hele bir de ortak olmaktan büyük keyif alırdım. Oyunun kurallarından hiç taviz vermezdin. Cıvıklığa müsaade etmez, şakayla karışık olsa da hile yapanlara suratını asar kızardın. En yakın dostuna “oyunu oyun gibi oynayın” diye çıkışırdın. Sahtekârlık yapan can ciğer arkadaşına bile küskünlük koyar kendini sana affettirene kadar aylarca aynı masada oyun oynamazdın.
Dürüst ve ilkeli kişiliğinden oyun masasında bile asla taviz vermezdin.
Hele o sadece namaz için ara verdiğimiz, saatler süren genellikle tek gündemi siyaset olan sohbetler... AKP bürokratı Hazine Müsteşar Yardımcısıydın ama Recep Erdoğan ve Abdullah Gül’ün en yakın adamlarının yanında bile doğruya doğru, eğriye eğri derdin. Yanlışları, haksızlıkları, usulsüzlükleri açık açık en yüksek sesle dile getirir, bizlerin “abi dur, Hazine Müsteşarlığı koltuğunu tehlikeye atıyorsun. Erken yaşta emekli olacaksın” uyarılarımıza bile kulak asmaz tam gaz giderdin. Eleştirilerinin altında kalıp üste çıkmaya çalışan AKP üst düzey bürokratları, milletvekilleri zeytinyağı misali üste çıkmak için “sen eski solcu idin sonradan milli görüşçü oldun...” hatırlatması yapınca, peygamber efendimizin ahlakından, Kur’an’dan ayetlerle müminin nasıl olması gerektiğini ne güzel anlatırdın. Haksız uygulamalara koltukları ve istikballeri uğruna geçit veren arkadaşlarına sık sık hesap gününü hatırlatırdın. Siyasetçilere verdiğin etik siyaset, bürokratlara verdiğin etik bürokrasi derslerini hiç unutmuyorum.
Okuyucularımızın affına sığınıyorum; ilk defa bir yazımda bir siyasetçiye, bürokrata, çok yakından tanısam bile “abi” diye hitap ediyorum. Gazetecilik mesafe çizgisini ihlal ediyorum.
Çünkü;
Geleceğin Hazine Müsteşarı gözüyle baktığımız, kaderin cilvesi olarak yakın arkadaşı Lütfi Elvan’ın Ulaştırma Bakanı olmasıyla önce Bakanlığa Müsteşar olan, ardından da seçim sebebiyle 3 aylığına Bakanlık koltuğuna oturan Feridun Bilgin, bende büyük hayal kırıklığı yarattı.
Feridun abi, yıllar önce Hazine’de Teşvik ve Uygulama Genel Müdürü iken aynı zamanda Türk Telekom’un da Yönetim Kurulu üyesi idi. Telekom camiasında da çok sevilen bir isimdi. Asla ve kata haksız uygulamaların altına imza atmaz ve sonuna kadar karşı dururdu. Bir gün geldi eski Ulaştırma Bakanı ve Recep Erdoğan’ın sağ kolu Binali Yıldırım ile karşı karşıya kaldı. Haksız bir uygulama yüzünden Bakan ile ters düşen Feridun abi, tüm baskılara rağmen geri adım atmadı. Binali Yıldırım baskıyı artırınca da Türk Telekom Yönetiminden istifasını sundu. Bakan, odasına çağırdı istifasını geri almasını istedi, Feridun abi “hayır” dedi. Kendisine siyasi ikbal vaat edildi. Elinin tersi ile itti. Genel Müdürlük makamını bile boşaltmaya hazırdı. Siyasi irade, dürüstlüğü ile tanınan Feridun abiyi infiale yol açacağı için yerinden oynatamadı. Daha sonra Hazine Müsteşar Yardımcılığı görevine getirildi. Binali Yıldırım’ın Ulaştırma Bakanlığı’nı bırakmasından sonra geldiği Müsteşarlık görevinde yakın arkadaşı Lütfi Elvan’a rağmen dışarıdan bazı Binali Yıldırım operasyonlarına direnen isim oldu.
Fakat, birçok fani için geçerli olan ona da nasip oldu!.. Demek bir yere kadarmış.
Önceki gün yandaş ve havuz tivilerinde dün de yandaş ve havuz gazetelerinde gördüğüm boy boy“Türkiye’nin en uzun ve en hızlı koşusu Türk Telekom 175. yıl” ilanları beni Feridun abi bozgununa uğrattı.
Benim tanıdığım Feridun abi, seçim öncesi böyle bir tezgâha izin vermemeliydi. Eğer bu da milyonlarca liralık bir seçim rüşveti, kıyağı-adına ne derseniz deyin- değilse “Kardeşim herkese ya eşit mesafede olun. Ayrımcılık yapmayın. Ya da bu işe hiç girişmeyin” deseydi.
Tanıdığım adaletli ve dürüst kişiliği hem de en azından şu 3 aylık dönemde yasal olarak içinde bulunması gereken tarafsız konumu bunu gerektirirdi Feridun abiye.
“Yahu Türk Telekom özelleştirildi. İstediğine istediği gibi reklam, ilan verir” derseniz de... O zaman size “altın hisse”yi hatırlatır. Ne demek istediğimi daha iyi anlatabilmek için Türk Telekom Yönetim Kurulu üyelerine bakın derim.
“Beyt-ül mal” ...
Feridun abi!..
“Türkiye’nin en uzun ve en hızlı koşusu”şimdi kafama daha iyi oturdu.
Feridun abi...