En ağırı: Kıtlık
Tarımda Kasım ayı ÜFE fiyat endeksi açıklandı.
*Tarım ÜFE, aylık 4,57, yıllık 24,35
*Tahıllar, aylık 7,40, yıllık 43,03
*Lifli Bitkiler (taze sebze-meyve) aylık 25,32 ve yıllık yüzde 105,21 oldu.
1. Halkın yüzde doksanının harcama sepetinde ekmek, gıda yüksek yer tutuyor. Fiyatlar bu kadar artarken, maaş ve ücretler açıklanan TÜFE''ye göre artarsa, işçi ve memur, TL kazananlar, mal olsa da alacak güçleri olmaz.
2. Kaldı ki, Türkiye buğday ithal ediyor. 2020''de 1,7 milyar dolarlık buğday ithal ettik. Arpa ve mısırı da ithal ediyoruz.
Türkiye tarımda net ithalatçı ülkedir.
TARIMSAL DIŞ TİCARET (MİLYAR DOLAR)
Kaynak: TÜİK
Dolar kurunun 14-15 lira seviyesine çıkması, eğer devlet tahıl ithal edip dağıtmazsa ithalat zora girecek ve kıtlık riski artacaktır.
3. Kur arttıkça tarımda ilaç, gübre ve mazot maliyetleri de artıyor. Çiftçi zarar ediyor.
Ayrıca tarımsal destekler de düşüktür. 2001 yılında IMF programı uyarınca tarımsal destekler yarı yarıya düşürüldü. AKP, 2006 yılında kanun çıkardı. Kanunda tarımsal destekler GSYH''nın yüzde birinden az olamaz dedi. Ama yüzde yarımın da altında kaldı. Halen yüzde 0,44 oranındadır. Çiftçi ekmezse, gıda kıtlığı çıkar.
TARIMSAL DESTEKLERİN GSYH İÇİNDEKİ PAYI (YÜZDE)
Kaynak: Türkiye Ziraat Odaları Birliği
4. Marketlerde yağ, un, kahve sayılı veriliyor. Kıtlık psikolojisi içinde herkes ilaç ve gıda stoku yapıyor. Mal arzı aynı oranda artmıyor. Marketlerde raflar boşalırsa şaşmayalım.
5. Türk Eczacılar Birliği, Kasım sonunda 650''den fazla ilaçta sıkıntı var diye açıklama yaptı. Neden olarak ilaç fiyatlarında Euro kurunun 4,57 olarak sabitlenmesi gösterildi.
Dahası ilaç üretiminde ithal girdi oranı yüksektir. Çünkü Türkiye''de AR-GE yapılmıyor. İlaç şirketleri ham maddeyi ithal etmek zorunda kalıyorlar. Kur arttıkça ham maddeyi Avrupa gibi ülkelerden almak pahalı geliyor ve bu defa aynı ham maddeyi Hindistan gibi ülkelerden alıyorlar. İlaç kalitesi düşüyor.
Dahası zarar etmek istemeyen ilaç fabrikaları, bakanlık kapatmasın diye üretimini durdurmuyor, ama kısıyor. Bu da ilaç arzını azaltıyor.
Sağlık Bakanlığı''nın denetim yapıyoruz demesi ise tamamıyla popülist amaçlıdır. Çünkü ecza depolarında ve eczanelerde mevcut ilaçların merkezî sistemde görünen kare kodu var. İlaç satılınca zaten sistemde görünüyor. Nerede hangi ilaç var, bakanlık zaten biliyor.
İlaç sıkıntısı tamamıyla bakanlığın yanlışlarından kaynaklanıyor ve tırmanıyor.
İktidar ''bu politikalar 4-5 ay sonra sonuç verir'', diyor. Ama 4-5 ayda ortada ekonomi kalmaz. Kıtlıkların yanında dış borç sorunu yaşarız. İçeride döviz borcu olanlar ve bankalar zora girer.
Yeni Hazine ve Maliye Bakanı ''ya hep beraber çıkarız, ya hep beraber batarız'' diyor.
Kars''ta Osmanlı döneminde aşar için bir söz söylenirmiş. Eken de yok, biçen de yok. Harmanda ortak Osmanlı.
Şimdi Maliye ve Hazine Bakanı, iş adamıyım diyorsun, Bakansın, yönetiyorsun, faydası sana zararı niye bana olsun?