Ekonomik istikrarda dünyadan ayrıştık

Küresel ortalama büyüme oranı 2011-2018 arasında yüzde 3,6 oldu. 2019 yılında bu oranın yüzde 2.7 olması bekleniyor. 2018 ikinci çeyreğinde küresel ekonomide yavaşlama bu sene de devam etti. 2020 de de küresel büyüme oranının yine yüzde 2.7 düzeyinde kalması bekleniyor.

Bu sene büyüme olarak gelişmiş ülkeler daha olumlu bir görünüm sergilerken, Doğu Avrupa ve Latin Amerika'daki gelişmekte olan ülkeler daha zayıf kalmıştır.

Buna rağmen ABD Merkez Bankası FED-(Federal Reserve'in son olarak fonlama faiz oranını yüzde 1.75 - 2.00'e düşürmesinin gerekçesini, küresel risklerin artmasına ve küresel büyümenin zayıf kalmasına ve olası resesyon riskine karşı bir güvence yaratılmasına bağladı.

FED'in faizleri düşürmesi, uluslar arası sermaye hareketlerini de etkiler. Sermayenin daha yüksek faiz veren gelişmekte olan ülkelere gitmesini teşvik eder. Ne var ki, ABD'de faizler halen yön verici değil. Dünya ekonomik konjonktürü de eskisi kadar rahat olmadığından uluslararası sermaye bir bekleme dönemi içinde olabilir. FED faizleri daha da düşürürse yabancı sermaye girişi artacağından gelişmekte olan ülkelerde büyümeyi olumlu etkiler.

Çin'de de bu sene son 28 yıla göre daha düşük, yüzde 6.2 büyüme yaşanıyor. 2020 yılında büyümenin biraz daha düşeceği ve yüzde 6.0 olacağı tahmine diliyor.

ABD-Çin ticaret savaşı şimdilik durulmakla birlikte zaman zaman farklı şekilde ortaya çıkacaktır. Zira ABD, sürekli Çin'e olan dış ticaret açığından yakınmaktadır.

Euro bölgesinde büyüme bu sene yüzde 1.1 olarak tahmin ediliyor Ayrıca, anlaşmasız bir Brexit senaryosunun, gelecek yıl İngiltere'de Avro bölgesinde büyümeyi olumsuz etkilemesi bu nedenle Avrupa'da büyümenin yaklaşık yüzde 0,4 puan düşeceği tahmin edilebilir.

Genel olarak, Dünya da ekonomik gidişat birkaç yıl yatay seyredecektir.

Türkiye ekonomisi büyüme olarak Dünya'dan ayrıştı. Son üç çeyrektir GSYH küçüldü. 2019 yılında GSYH olarak sıfır büyüme bekleniyor. 2019 fert başına gelir ise eksi yüzde 1 dolayında küçülecektir.

Türkiye de, başkanlık sitemi ile, hukukun üstünlüğünde ve demokraside geri düştü. Güven sorunu oluştu. Bu sorunların aşılması hukuk ve demokratik altyapının yeniden kurulması, kamu da denetim sisteminin çalışması ve en doğrusu parlamenter sisteme yeniden dönülmesi ile mümkün olur.

Öte yandan Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) son raporunda, Dünya da istihdamın arttığını ve küresel işsizliğin azaldığını açıkladı. İLO'ya göre, Dünya da artık istihdam sorunu-işsizlik sorunu değil, kaliteli çalışma ve ücret koşulları sorunu var. Söz gelimi, Dünya da çalıştığı halde 700 milyon kişi geçim sıkıntısı çekiyor.

2019 ortalama işsizlik oranı, Afrika'da yüzde 4.5, Kuzey Amerika'da yüzde 41. Arap ülkelerinde yüzde 7.3 ve Asya Pasifik ülkelerinde ise yüzde 3.6'dır.

Avrupa'da işsizlik oranı halen yüzde 7.6 düzeyindedir.

Türkiye de, TÜİK tarafından açıklanan en son işsizlik oranı yüzde 13.9'dur. İş aramayıp çalışmaya hazır olan işsizleri de katarsak fiili işsizlik oranı yüzde 19.6 oldu.

Dünya da gençler arasında işsizlik oranı daha yüksektir. Türkiye de, yüzde 27.1'dir. Gençler arasında işsizliğin daha çok artması, yeni yatırımlarda daralma, otomasyonda tecrübeli ve uzman çalışanlara talep neden oldu.

Yine, Türkiye'de de, son 4 çeyrektir yatırımlarda eksi büyüme, daralma var. Bu nedenle Türkiye, istihdam yaratamıyor.

OECD son raporunda, OECD ülkeleri içinde istihdam oranının yüzde 51.8 ile en düşük ülkenin Türkiye olduğunu açıklandı. Türkiye'yi yüzde 54.8 oranı ile Yunanistan takip ediyor.

Enflasyona gelince… Dünya enflasyonu çözerken biz kronik enflasyon yaşıyoruz. Temmuz 2019 verilerine göre, Dünya da en yüksek ortalama enflasyon (Venezuela hariç) Latin Amerika ülkelerinde yüzde 7.9'dur. 2019 Dünya ortalama enflasyon gelişmiş ülkelerde yüzde 1.5, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 1.5'tir.

Yazarın Diğer Yazıları