Ekonomi savaşları

Tarih: 29 Mart 2014
Kırım’ı ilhak eden Rusya’ya karşı dünya çaresiz. İşte o an ABD’li spekülatör George Soros’tan bir öneri gelir.
Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesini değerlendiren ünlü spekülatör, “Rusya’ya karşı en sert yaptırım, ABD’nin stratejik rezervlerinden petrol satışına başlanarak piyasada arzın artırılması olur. Bu sayede Washington, petrol fiyatlarının ciddi şekilde aşağı gelmesini ve Rusya bütçesinin petrol gelirlerinin azalmasını sağlayabilir. Rusya’nın bütçe dengesini sağlayabilmesi için petrol varil fiyatlarının 100 doların altına düşmemesi gerekiyor” dedi.
Soros’un bu açıklamayı yaptığı gün petrolün varil fiyatı 110 dolardan işlem görüyordu. Aradan sadece 10 ay geçti ve petrol bugün 48 dolardan işlem görüyor. 100 doların altında bütçesini dengeleyemeyen Rusya, ekonomik olarak darmadağın oldu.
Daha bir kaç ay öncesine kadar dünya finans piyasalarında boy gösteren Rus bankaları fonlanmaya muhtaç hale geldiler. Rus para birimi Ruble dolar karşısında 28’den 70’e fırladı. Yani Rus halkı 2 ayda fakirleşti, alım gücü azaldı. Rus şirketleri resmen bir bir dökülüyor.
Dökülen sadece Rus şirketleri değil.
Venezuela gibi petrol üreticisi ülke de çöktü. Halk neredeyse ekmek bile bulamaz hale geldi. Halkın ihtiyaçları karne ile dağıtılıyor.
Amerika artık akıllandı. Irak’taki gibi silaha başvurarak ülkelere bomba atmıyor.
Olayı ekonomik savaşa dönüştürdü. Ekonomi ile kafaya taktığı ülkeyi bitiriyor yok ediyor.
Putin gibi Rus halkı tarafından yüceltilen o liderin sesi soluğu kesildi. Putin’e olan halk desteği halen devam ediyor. Ancak halk fakirleştikçe homurdanmaya başladı. Bir süre sonra Amerika yeni bir plana geçecektir. O plan da Putin’i kendi halkına devirttirme...
Putin gidene kadar Amerika, petrol silahını aktif olarak kullanacaktır. Ölümcül darbeye kadar o silah Putin’den çok Rus halkının canını yakacak.
Ya Türkiye?
Gelelim Türkiye’ye.
Art arda kazandığı seçimlerle kendisine “dünya lideri unvanı” verilen Erdoğan’ın Türkiye’sinde neler olacak? Amerika ve Avrupa ile son bir yıldır adeta kavga eden bir liderin ülkesinde de ekonomik silah kullanılırsa ne olur?
Petrol fiyatlarındaki düşüş, cari açığımızı da düşürüyor diye adeta seviniyoruz. Ancak petrol fiyatlarındaki düşüş aynı zamanda Türkiye’nin ihracatını da bitiriyor. Çünkü Türkiye’nin ihracatı, Rusya gibi petrol ihracatı yapan ülkelere yönelikti. Avrupa zaten daralan pazar ile bırakın ithalatı, kendilerine don alacak dermanları yok. İran ve Irak yine aynı durumda. Suriye pazarı çoktan bitmiş durumda.
İç tüketim deseniz, borçsuz kimse yok. Borç, borçla dönüyor. 3 milyon insan, borcunu ödeyemediği için yasal takipte.
Bize karşı ekonomik silah kullanılırsa ne olur sorusuna gelince; bana göre Amerika’nın Türkiye için özel bir çaba harcamasına gerek yok. Zaten 70 milyonluk ülke her geçen gün biraz daha batıyor. Son açıklanan ekonomik veriler Türkiye’nin kendi ayağına kurşunu sıktığını gösteriyor. Kasım ayı sonu itibariyle kısa vadeli borç stoku 138 milyar dolar.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 28 Kasım 2014 tarihi itibariyle brüt döviz rezervi 133 milyar 442 milyon dolar.
Yani; 2015 yılının ilk 8 ayında Merkez Bankası tüm rezervini verse bile kısa vadeli borcun sadece yüzde 96’sını karşılayabiliyor. Cari açığı da finanse etmesi halinde bu oran yüzde 76’ya iniyor. 2015 yılının ilk gününde başı belada olan bir ülkenin ve yönetenlerin akıbetini artık en iyi zaman gösterecektir bize.
Ancak bilinen bir gerçek var ki 10 yıllık AKP iktidarının reklam dönemi bitti. Şimdi gerçekle yüzleşme zamanı...

Yazarın Diğer Yazıları