Ekonomi kabadayılık kaldırmaz
Standart and Poor’s, kredi notumuzu BB’pozitiften BB’durağana çevirdi. BB derecesi, “yatırım yapılamaz, spekülatif ” anlamına geliyor.
Ülkelere not veren 4 adet büyük uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu var. Bunların verdiği, ülke veya devlet kredi derecelendirmesi yatırım ortamının risk seviyesini ifade eder, politik riski de hesaba katar. Yabancı ülkelerde yatırım yapacak yatırımcılar tarafından kullanılır.
Standart and Poor’s, Moody’s, Fitch ve JCR’... Dördünün notu da B derecesinde. Bunlardan üçü “yatırım yapılamaz spekülatif ” notu yanına durağan, Mody’s ise pozitif eklemiş.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının yatırım yapanlara doğru yolu göstermeleri gerekir. Aksi halde kimse güvenmez... Para kazanmanın ideolojisi de olmaz’85 Bu kuruluşların yanlış yapması sonları olur.
Standart and Poor’s Türkiye’nin kredi notunu durağana çevirmesine temel gerekçe olarak Türkiye’nin dış şoklara karşı kırılgan olmasını gösterdi.
Gerçekten herşeyden önce, Avrupa Birliği’nde devam eden borç ve istikrar sorunu Türkiye’yi yakından etkiliyor. Zira Türkiye’nin en büyük ticari partneri Avrupa’dır.
2011 yılında yaşadığımız yüzde 8.5 oranındaki büyüme, bu sene en fazla yüzde 4 olacaktır. Birçok uluslar arası kuruluş, daha da düşük bir büyüme bekliyor. Büyüme oranındaki bu sert düşüş, elbetteki Türkiye’nin dış yükümlülükleri için bir sorun oluşturacaktır.
Bu nedenle kırılganlık nedenlerinin başında da, cari açık ve dış yükümlülükler gelmektedir.
2011 cari açığı 77 milyar oldu. Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın yüzde 10’una ulaştı. Bu oran dünyanın en yüksek oranıdır. Söz gelimi ABD’nin de cari açığı yüksektir. Ancak bu oran ABD’de yüzde 3.1’dir.
Cari açıktan bakanlar da şikayet ediyor. Ancak çözüm için ne bir program var’85 Ne de bir adım atıldı. Tersine Merkez Bankası başkanı, TL’nin değerleneceğini ve bu yolda politika oluşturduklarını söylüyor. TL’nin değer kazanması, cari açığın daha çok artmasına neden olacaktır.
Öte yandan, Türkiye doğal gaz ithal ediyor. Bu ithal ettiği doğal gazla içeride elektrik üretiyor. Yani dışa bağımlı bir enerji politikamız var. Petrol ve doğal gaz fiyatları arttıkça da, cari açık artıyor.
Cari açığın düşürülmesi için, teşvik tedbirleri açıklandı’85 Ancak bu güne kadar ne Bakanlar Kurulu kararı var, ne de bir yönetmelik var.
Özel sektör dış borcu 220 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin 361 milyar dolar yatırım pozisyon açığı var. Ayrıca, sıcak para girişi ve çıkışı, spekülasyonu artırıyor.
Not için bir gerekçe de enflasyondur. Dün açıklanan Nisan ayı enflasyonu yüzde 11.14 oldu. 2012 yılı dünya enflasyon ortalaması yüzde 3 olarak bekleniyor.
Türkiye’de 2004 Nisan ayında enflasyon oranı yüzde 10 idi. 8 yıldır enflasyon yüzde 10 dolayında geziniyor. Zira artık enflasyon kronik yapı kazanmıştır. Hükümetin, kamuda verimlilik artışı, kredi maliyetlerinin düşürülmesi, kırılganlığın önlenmesi gibi yapısal önlemleri devreye sokması gerekir.
Bizim yapmamız gereken, gerekli önlemleri alarak, plan-program yaparak, kırılganlığı kaldırmak, cari açığı azaltmak ve enflasyonu düşürmektir. Bunun yerine Başbakan ve bakanlar, Standard and Poor’s ’u suçluyor. Tehdit ediyor.
Söz gelimi, Başbakan Standard and Poor’s’a sert tepki gösterdi. “Bunu kimse yutmaz. Sen bunu Tayyip Erdoğan’a yutturamazsın. Bunun sonucunda ’seni bir kredi derecelendirme kuruluşu olarak tanımıyorum’ lafını görürsün” şeklinde gösterdi. Başbakan böyle söylerse, Türkiye’de ciddi yatırım yapmak isteyen yabancı sermaye daha fazla tedirgin olur. Piyasa daha çok sıcak para ve spekülatörlere kalır.