Eğitimde değişen bir şey yok

Yeni eğitim-öğretim yılı 12 Eylül''de başlayacak. Binlerce öğrenci okulun yolunu tutacak. Hükümet ve eğitim yöneticileri eğitimde başardıklarını güzel sözlerle anlatacaklar. Yeni öğretim yılına hazır olduklarını haykıracaklar.

Peki, yeni öğretim yılına hazır mıyız?

Daha da önemlisi, yeni öğretim yılı yenilikler getirecek mi?

Köy okulları açılacak mı, okul öncesi eğitime önem verilecek mi, kariyer sınavı gerçekleşecek mi, mülakat kalkacak mı, ek atama yapılacak mı, ders kitapları, müfredat programı ve ders saatleri değişecek mi, öğretime başlama ödeneği verilecek mi?..

Bu beklentileri istediğimiz kadar uzatabiliriz. 38 yıllık bir eğitim yazarı olarak eğitim adına güzel şeyler yazmak isterdim. Nedense yıllardan beri söylenenler ve ortaya konulan düzenlemelerin, boş olduğunu söylemek isterim. Her yıl söylenenle, biraz daha ileri gideceğimize hep geride kalmışız. Bu söylenenleri üzülerek söylüyorum. Yıl 2014 yılı okullar eğitim ve öğretime başlıyor. O zaman çalıştığım gazetede okulların açılışıyla ilgili köşe yazımın başlığı eğitimin atlası. Sevgili okuyucularım o yazıyı sizlerle paylaşıyorum. Takdir sizlerin.

İşte Türkiye''nin eğitim atlası!..

Türk Eğitim Derneği''nin düşünce kuruluşu tarafından hazırlanan ve Türkiye eğitim sistemini makro düzeyde genel bir bakış açısıyla değerlendirmek isteyen araştırmacılar ve eğitimle ilgilenenler için bir kaynak olarak planlanan Türkiye eğitim atlası, basına tanıtıldı.

Atlas, her yıl düzenli olarak yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı örgün eğitim istatistiklerinin yanı sıra yükseköğretim istatistikleri, uluslararası öğrenci değerlendirme programında çıkan bilgileri içeriyor.

Verilerine göre, 2011''de Türkiye''deki yetişkin nüfusun yüzde 68''i ortaöğretim düzeyi altında eğitime sahip iken, OECD ülkeleri ortalamasında bu oran yüzde 25.

Norm fazlası öğretmen sayısı

MEB ve ÖSYM verilerine göre, tüm kademelerde özel okullardaki erkek öğrenci sayısı, kız öğrenci sayısından daha fazla. Geçen yıl 128 bin 867 öğretmen açığı bulunurken, halen 1792 norm fazlası öğretmen bulunuyor. Halen görevde olan on binlerce öğretmenin sınıf dışında, yönetici, uzman, görevli gibi konumlarda olması, gerçek öğretmen açığı ve dağılımının nasıl gerçekleştiğinin belirlenmesini zorlaştırıyor.

Öğrencinin yüzde 74''ü temel beslenemiyor

4. Sınıf düzeyinde temel beslenme eksikliği nedeniyle öğretimi aksayan öğrenci oranı Türkiye''de yüzde 74, uluslararası ortalamada yüzde 29, Rusya Federasyonu''nda yüzde 17 iken, 4. sınıf düzeyini içeren okullarda kütüphanesi olmayan okul oranı Türkiye''de yüzde 24, uluslararası ortalamada yüzde 13, Rusya Federasyonu''nda yüzde 17.

Türkiye''de 4. Sınıf düzeyinde dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu okul oranı yüzde 63 iken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde 30, Rusya Federasyonu''nda yüzde 13. 4. sınıf düzeyinde Türkiye''deki okulların yüzde 38''inde disiplinsizlikten kaynaklı sorun yaşanmazken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde 61, Rusya Federasyonu''nda yüzde 65.

Öğrenci başına 19 bin lira harcıyoruz

OECD verilerine göre, 2011''de Türkiye'' deki yetişkin nüfusun yüzde 68''i ortaöğretim düzeyi altında eğitime sahip iken, OECD ülkeleri ortalamasında bu oran yüzde 25.

6-15 yaş aralığında öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye, Lüksemburg'' un onda biri düzeyinde bulunurken, harcama sıralamasında Türkiye, 19 bin 821 dolar ile son sırada, Lüksemburg 197 bin 598 dolar ile ilk sırada yer alıyor.

Sosyal, kültürel ve ekonomik olarak alt düzeydeki (-1 altı) öğrenci oranı Türkiye''de yüzde 69, Rusya Federasyonu''nda yüzde 12, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 15. 2011''de yetişkin kadın istihdam oranı Türkiye''de yüzde 31, Rusya Federasyonu''nda yüzde 72, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 65, AB ortalamasında ise yüzde 66. 3-4 yaş nüfusunda bir eğitim kurumuna kayıtlı nüfus oranı Türkiye''de yüzde 12.

Sonuçlarına göre eğitim

*Türkiye''de evlerinde eğitim kaynağı az düzeyde olan öğrenci oranı yüzde 54. Bu oran uluslararası ortalamada yüzde 21, Rusya Federasyonu''nda yüzde19.

*4. sınıf düzeyinde temel beslenme eksikliği nedeniyle öğretimi aksayan öğrenci oranı Türkiye''de yüzde74, uluslararası ortalamada yüzde29, Rusya Federasyonu''nda 17.

*4. sınıf düzeyini içeren okullarda kütüphanesi olmayan okul oranı Türkiye''de yüzde 24 iken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde13, Rusya Federasyonu''nda yüzde1''dir.

*Türkiye''de 4. sınıf düzeyinde dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu okul oranı yüzde 63 iken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde 30, Rusya Federasyonu''nda yüzde 13''tür.

*4. sınıf düzeyinde Türkiye''deki okulların sadece yüzde 38''inde disiplinsizlikten kaynaklı sorun yaşanmazken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde 61, Rusya Federasyonu''nda yüzde 65''tir.

OECD verilerine göre:

*2011 yılında Türkiye''deki yetişkin nüfusun yüzde 68''i ortaöğretim düzeyi altında eğitime sahip. OECD ülkeleri ortalamasında ise yüzde 25.

*6-15 yaş aralığında öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye Lüksemburg''un onda biri düzeyinde. Harcama sıralamasında Türkiye 19.821 dolar ile son sırada, Lüksemburg 197.598 dolar ile ilk sırada yer almaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları