Duvara toslamak

İlk Hakan Ateş söyledi bu sözü.

"Türkiye duvara toslayabilir!"

Siyasiler bu cümleden hiç ama hiç hoşlanmadılar. Ancak son büyüme rakamı açıklandıktan sonra gerçekten bütün ekonomistler aynı cümleyi söyledi. Türkiye, yüzde 4.8 gibi ciddi bir rakamda büyümüştü ama halen ekonomi için uyarılar yapılıyor ve Türkiye duvara toslayacak diyorlar.

İyi de neden?

Bir çok Avrupa ülkesinden daha fazla büyüyen bir ülke neden duvara toslasın.

Bunun nedeni aslında çok açık.

Türkiye harcayarak, dahası tüketerek büyüdü.

Büyüme tümüyle özel tüketimden ve devlet harcamalarından kaynaklandı. Yani yatırıma dayalı bir büyüme değil. Bu da ekonomistlerin en tehlikeli bulduğu büyüme yöntemi. Bu şekil büyüyeceğine hiç büyümesin daha iyi.

Türkiye artık üretmiyor. Ne özel sektör ne de yabancılar ülkemize yatırım amaçlı geliyor. Mevcut olanlar da pılını pırtısını toplayıp kaçıp gidiyor. En son kaçıp gidenler arasında Kipa'nın sahibi İngiliz Tesco var. Tüm mal varlığını neredeyse yarı fiyatına verdi ve Türkiye'den arkasına bile bakmadan kaçıp gitti.

Özellikle Avrupalı şirketler artık Türkiye'yi yatırım yapılabilir ülke olarak görmüyorlar.

Piyasalarda sadece Amerikalı birkaç yabancı fon var. Onlar da borsada kendi futbol sahasıymış gibi tek kale oynuyorlar.

Mesela önceki hafta Vezneciler'de bomba patladı, bu ülkenin 7'si polis 12 evladı yaşamını yitirdi. O gün İstanbul Borsası neredeyse rekor kırdı.

Borsa bir hafta soluksuz yükseliyor ertesi hafta soluksuz düşüyor.

Adamlar resmen Türk borsası ile dalga geçiyorlar. Tek tuşla bir günde para sokup yine tek tuşla geri çekiyorlar.

Şu anda yabancı yatırım denilince akla haftalık bazen ise günlük pozisyonlar geliyor.

Bu şartlarda Türkiye nereye gidiyor dersek, tabii ki duvara doğru hızla.

İflas erteleme rekoru

İflas erteleme başvuruları gerçekten korkuttu. Tüm zamanların en yüksek rakamı çıktı. İflas erteleme için mahkeme kapısına giden şirketler öyle sıradan değil, köklü ailelerin yılların emeği ve birikimi verilmiş firmaları.

AKP ekonomi kurmayları ise hâlâ dalga geçer gibi bu şirketlerin hükümeti güç durumda bırakmak için iflas ertelemeye gittiklerini iddia ediyor. Allah aşkına kim şirketini batırmak ister ki?

Asıl iflas davalarının artmasından korkulan ay ekim ve kasım. Çünkü turizmin resmen dibe vurmasının ağır faturası asıl o aylarda çıkacak. Şu anda halen turizm için umutlu haberler çıkıyor. Yok Arap turistler yok İranlılar gelecek. Haziran ayının ortasına geldik ve şu ana kadar turistik tesislerin kapısını ne Arap ne de İranlılar çaldı.

Üstüne üstlük Türkiye'ye Rusya'dan sonra en çok turist yollayan Almanlar da bu yıl yok. Antalya ve bölgesinde Alman turist sayısı bir önceki yıla göre yarı yarıya azalmış durumda. Turizmin faturası oldukça ağır olacaktır.

Allah ekim ve kasım ayında ülkemizin ve insanlarının yardımcısı olsun.

Yazarın Diğer Yazıları