Dünyaya diktatörler hâkim oldu
25 Eylül 2015’te Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi'nde ''Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi'', isimli eylem planı hazırlandı.
Bu planda, 2016-2030 dönemini kapsayan 15 yıl boyunca tüm dünyada insanların refah içinde yaşaması için, yoksulluğa son, açlığa son, sağlıklı ve kaliteli yaşam, nitelikli eğitim, insana yakışır iş ve kaliteli büyüme gibi 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı, 169 hedef tespit edildi. (Hedefler TÜİK Web sayfasında yer alıyor.) Bu amaçlar içinde alt başlık olarak hukukun üstünlüğü de var. Ama demokrasi yok.
Oysaki eğer kalkınmanın temel amacı insan refahı ise Birleşmiş Milletler eylem planında demokrasi başa konulmalıydı. Demokrasinin olmadığı ülkelerde insan refahı da olmaz… Söz gelimi düşüncesi nedeniyle hapse giren insanların olduğu otokratik toplumlarda, sağlıklı ve kaliteli yaşam olur mu?
Dahası otokraside, birçok alanda fırsat eşitliği yoktur. Gelirler belirli gruplara, siyasi iktidar yandaşlarına gider. Gelir dağılımı politikası uygulanmaz. Mesela Rusya’da devleti sınırlı bir oligarklar grubu idare etmektedir. Putin, kendisine ters düşen iş adamlarının servetine dolaylı yollardan el koyabilmekte veya son Wagner olayında olduğu gibi ortadan kaldırabilmektedir.
Yani Birleşmiş Milletler eğer insan odaklı iş yapmak istiyorsa, amaçların başına demokrasiyi koymalıydı. Koyamadı çünkü Dünya giderek otokrasiye kaydı. Demokrasi azınlığa düştü.
Dünyada, Freedom House insan hakları ve siyasi özgürlükler endeksinde;
*Özgür ülke sayısı 1970 yılından sonra 2012 yılına kadar arttı. Son on yılda 46’ dan 43’e geriledi.
*2013 yılında Dünya nüfusunun yüzde 34’ü özgür iken, bu oran 2023’te yüzde 20’ye geriledi. Bu gün dünyada beş kişiden yalnızca birisi özgürdür.
*Yine bugün maalesef Merkezi Asya’da özgür ülke sayısı sıfırdır.
*Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da nüfusun yüzde 3’ü özgür, yüzde 4’ü kısmen özgür ve yüzde 93’ü özgür olmayan statüdedir.
Aşağıdaki tablolarda, Dünya nüfusu ve ülkeler itibariyle, İnsan hakları ve siyasi özgürlükler olarak, ülke ve nüfusun dağılımı yer alıyor.
Türkiye 1972 yılından, 1980 darbesi dahil, 2017 yılına kadar kısmen özgür statüde bir ülke idi. 2018 başkanlık sisteminden sonra, özgür olmayan ülke statüsüne geriledi. Üstelik dünyada son on yılda demokrasi kulvarında en fazla kan kaybeden beşinci ülke oldu.
Kaynak: Freedom House
Dünyada demokrasi talebi düşünce, diktatörler artıyor. İnsanlık akıl tutulması yaşıyor. Çünkü; diktatörler kendi gelecekleri için savaş dahil insanlığı tehlikeye sokacak her yolu mübah görürler.
Türkiye’de, 1980 sonrası otokrasiye ortam hazırlandı. Muhalefet partileri, başta CHP, hukuk yürüyüşü yaptı ve fakat ses çıkaranı partiden ihraç etti. Demokrasi dedi ve fakat parti içi demokrasiyi tamamıyla ortadan kaldırdı.
İnsanlık kendi geleceğine sahip çıkmalı, demokrasi talep etmeli ve mücadelesini yapmalıdır.