Dünya spekülasyona teslim oldu
Bu defa küresel ekonomik sürecin, kendi yarattığı sorunlarla devam etmesi olanaksız görünüyor. Sorunun temelini, reel ekonomi ile finansal yapı arasındaki uçurum oluşturuyor. Oluşan balonun havasını almadan bu sistem uzun süre devam etmez. Kısa süre için alınan parasal önlemler, sorunu çözmez... Erteler... Mutlaka dünya bir düzeltme yaşayacaktır. Yeni düzende sektörler arasında dengeyi sağlayacak önlemler alınmalıdır. Örneğin, emek ve mal hareketleri de aynen sermaye gibi serbest olmalıdır. Ya da üretim faktörlerinin dolaşımı aynı oranda kısıtlanmalıdır. Aslında küresel düzende konjonktürel hareketlerin artması ve kriz aralığının daralmasını, kapitalizmin sonu gibi görmek doğru değil. Yaşanan kapitalizmin getirdiği bir sorun değil, sıcak paranın ve spekülatif sermayenin küresel ekonomiyi esir almasıdır. Dünya Bankası başkanı Zoellick de bu defa dünya ekonomisini tehdit eden risklerin daha büyük ve farklı olduğunu söyleyerek “2008’deki krizde insanlar daha az borçluydu. Piyasalar küresel ekonomideki gelişmelere bu kadar duyarlı değildi ve gelişmiş ekonomilerin daha fazla manevra alanı vardı” şeklinde görüş bildirdi.
Bu küresel süreçte, Türkiye sıcak para ve spekülatif sermayenin getirdiği geçici refahı en fazla yaşayan ve fakat aynı zamanda üretmeden yiyen, ithalata bağımlı bir büyüme sergileyen ve en yüksek cari açık vererek geleceğini tüketen ülkedir. Spekülatif sermaye spekülasyona devam etmek için, özellikle bizim gibi sömürmek istediği ülkelerde, Soros vakfı gibi siyaseti de etkileyecek organizasyonlar kurmuştur. Bu organizasyonlar için paralı askerler devreye sokmuştur. Kalemşörler tutmuştur. Ne var ki şimdi çatırdayan düzen önce onların başına yıkılacaktır. Bunu sezen borsa spekülatörü George Soros birkaç hafta önce emekliye ayrılacağını açıkladı.
Küresel düzenin zararını yalnızca bizim gibi cari açık veren ülkeler görmedi. Çin gibi cari fazla veren ülkeler de görüyor... Çin’in 2 trilyon dolar döviz rezervi var. 1.3 trilyon dolar da ABD hazine kağıdı var. Bu nedenle küresel sorunlar Çin’in büyümesini durduracak ve makro dengelerini bozacaktır. Düşünün ki, 1.5 milyar Çinli üretiyor, ABD’ye ihracat yapıyor... Ancak aldığı dolarlarla yine ABD’yi finanse ediyor.
Bu nedenledir ki, Çin Merkez Bankası başkanı Zhou Xiaochuan, bir süre önce, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından kontrol edilen yeni bir küresel para birimi önerdi. Küresel kriz olursa, tek bir ülke parasına güvenmenin tehlikesini açıkladı. Küresel sorunlar, aynı zamanda herkeste bir panik yarattığı için daha da riskli oldu. Bizim hükümet üyelerinin sık-sık halka akıl vermesi de bu panikten ileri geliyor.
Avrupa’yı sıkıntıya sokan da, yalnızca Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi ülkelerin borç sorunu değil, aynı zamanda karar birimlerinin çok dağınık olmasıdır. Örneğin İtalya ekonomi bakanı Giulio Tremonti, bölgenin borç krizinden çıkışı için en iyi çözümün Euro bölgesi ortak tahvili “Eurobond” olduğunu söyledi. Buna karşılık, önceki gün bir araya gelen Merkel ve Sarkozy “Euro tahvilin çıkarılması şu andaki krizin çözümünde yardımcı olmayacaktır” gerekçesi ile karşı çıktılar.
Merkel ve Sarkozy, tahvil yerine halktan “Finansal İstikrar Vergisi”ne ihtiyaç olduğunu söylediler. Bu verginin hedefi kuşkusuz krizin yükünü vergi yoluyla bütün Avrupa toplumuna yaymaktır.