Dünya para sistemi yenilensin
Para ve sermaye piyasası, ekonominin kan damarlarıdır. Ekonomik krizler, bu piyasalarda başlar, sonra reel sektöre sıçrar.
2008 finansal krizi ve bugün AB’de yaşanan borç krizi, küreselleşme sürecinde kriz aralığının daraldığını gösteriyor.
Dünyada savaş sonraları ve ağır kriz sonraları, öncelikle para sisteminde çözüm aranmıştır.
Söz gelimi, 1944 yılına kadar dünya para sistemi altına bağlıydı. Altın rezervlerinin dünya ticaretinin gelişmesini sağlamakta yetersiz olması üzerine, 1944 yılında dünya para sistemi dolara bağlı bir sistem olarak kuruldu.
IMF ve Dünya Bankası da bu sistemin birer parçası olarak kuruldular.
IMF’nin temel misyonu; dış ödemeler dengesinde sıkıntı çeken ülkelerin, bu sıkıntılar nedeniyle ithalat kısıtlamalarına gitmesini önlemek olarak tasarlandı. Bu sıkıntıları yaşayan ülkelere IMF borç vererek, ithalatın kısıtlanmasını önleyecek ve bu yolla dünya ticaretinde daralmanın önüne geçilecekti.
Bugün küresel kriz riski, 48 yıl önce kurulan para sisteminin yürümediğini gösterdi. Kaldı ki bu sistem yoluyla ABD, yaşadığı krizlerin maliyetini dolar rezervi tutan ülkelere ve tüm dünyaya sosyalize edebiliyor. Bu yolla dünyayı sömürüyor.
Bu küresel kriz, para sistemi ile birlikte, IMF’nin de değişmesi veya yeniden organize edilmesinin gerekli olduğunu ortaya koydu.
Ekonomik krizlerde birkaç yıl için, toplam talebin düşmesi, dünya ticaretinin daralmasına ve büyüme oranının düşmesine neden olmaktadır. Bu krizler aynı zamanda dünya ekonomisinde negatif enerji birikmesine yol açmaktadır. Bir patlama halinde yapısal hale gelmiş olan sorunları, IMF’nin destekleri çözmeye yetmez.
Küresel krizde, IMF’ye başvuran ülkeler çok az sayıda ve küçük ekonomilerdir. Maalesef bu ülkelerin arasında Türkiye’nin olması, Türkiye’nin hâlâ kendi ayakları üstünde duramadığını göstermektedir.
ÖTE yandan dünya para sistemini tek başına dolara bağımlı olmaktan çıkarmak gerekir. Dünya para sistemini dolar yerine, dolar, euro, yen ve Yuan = Renmenbi’den oluşan bir sepete bağlamak daha doğru olacaktır.
Bu sepette yer alacak her dört para da, ülkelerin GSYH’sı ile orantılı olacaktır. Böyle bir sepete bağlanacak dünya para sistemi daha güvenli ve istismara imkan vermeyecek bir sistem olacaktır. Dünyanın ABD’ye ve dolara çalışmasını önleyecektir.
Dörtlü sepete bağlı para sistemine geçildikten sonra, on yıllık bir hazırlıkla Dünya Merkez Bankası kurulabilir.
John Maynard Keynes, 1944 yılında bir Dünya Merkez Bankası kurulmasını önermişti. Keynes’e göre bu banka bütün ülke merkez bankalarının üstünde bir uluslararası Merkez Bankası konumunda olacak ve Bancor adlı bir rezerv yaratabilecekti.
Keynes’in önerisi bugün için geçerli bir öneridir. Birleşmiş Milletler kararı ile ve arkasında Birleşmiş Milletler’in olduğu bir Dünya Merkez Bankası ve bu bankanın yaratacağı rezerv para Bancor (altın para), para sisteminde istikrar sağlayacaktır.
Dünya para sisteminin yeniden kurulması, ülkelerin daha kolay ulusal iktisat politikası uygulayarak, dolara olan bağımlılıktan kurtulmalarını sağlayacaktır.