Dünya lideri
Yani, ne diyebilirim, Türkiye kadar, dünyada, şanslı kaç ülke var. Ülkenin başında, çok çeşitli meziyet ve bilgisi olan, jinekolog, eğitimci, inşaat mühendisi, ekonomist, imam, sosyal barış uzmanı, öğretmen, psikolog, askeri stratejist, doktor, filozof. Uf artık sayamıyorum. Özetle, saymakla bitmeyen meziyetleri olan biri var. Son özelliği, askeri strateji konusundaki derin bilgisini de yeni açıkladı. Obama’ya, Ayn el-Arap’a yardımın, bir işe yaramayacağını söylemiş. Bakın ki onun söylediği doğru çıkmış, yanlışlıkla Amerikan uçakları, bir kısım malzemeyi, IŞİD’in eline geçecek şekilde atmış.
Tabii açıklamadan sonra, sosyal medyada patlama yaşandı. Yayınlanan resim ve karikatürleri gördüm. Çoğu da, benim kafamdan geçtiği gibiydi. Ey büyük Allah’ım, ben bunları okurken, her halde kalp krizi geçireceğim. Amerikan askeri hata yapmaz diye bir kural yok. Bugüne kadar yaptıkları yüzlerce, binlerce hata var. Ama beni şaşırtan, askerliğini kantinde geçiren bir kişinin, derin ve engin görüşleri. Askerle arası olmayan, sevmeyen ve güvenmeyen, etrafına, kendini korumak için polisten duvar ören ve onları da, altı ayda bir değiştiren birinin, kalkıp bu lafları edebilmesi için, bugünlerde, mucizeler yaratan Fuat Avni’nin ileri sürdüğü şeylere sahip olması gerek, diye düşünüyorum.
Hadi, size biraz bilgi verelim. New York Times ve Washington Post, Obama’nın Erdoğan’a telefonunun bilgi bile değil, uyarı amacıyla yapıldığını yazdı. Obama ayrıca, bu malzeme atımı için, izin falan da istememiş. Erdoğan havadayken, bu operasyon başlamış bile. Yani, bir grup malzeme atıldıktan sonra, mangalda kül bırakmayan arkadaşa bilgi verilmiş. Ayrıca, Ankara’nın politika değişikliği, ani çark edişler, artık bu konuyu en bilmeyen kişilerin bile dikkatini çekecek boyutta.
“Peşmergenin Ayn el-Arap’a geçiş teklifini ben yapmıştım” dedi. Hemen gündeme oturdu. Şimdi bu lafları bile, uluslararası alanda, Türkiye karşıtı bir durum. Peşmergenin geçişine izin veriyorsa, Meclis’ten çıkardığı tezkereyle çelişmiyor mu? Peşmerge resmî bir yabancı askerî güç değil. Hele hele o tezkereye destek veren muhalif parti liderlerinin çıkıp da konuyu eleştirmesine ne demeli. Diyorum ya Türkiye’den muntazam haber izleyen insan kolay yoldan akli dengesini kaybedebilir.
Türkiye dolaylı olarak, Kürt devletini onaylamış oldu. Yani ABD’nin Irak’taki yönetimi devirme amacını kabul etmiş olduk. Amerika’nın, Orta Doğu’daki politikalarını anlamak veya takip etmek zordur. Bugün, böyle söyler, düşmanlarına karşı, düşman yaratır, ertesi gün, o düşmanını ABD, dostları ile tepiştirir. Bu konuyu takip edebilmek veya yarışabilmek için sizin de elinizde kozlarınız olması, açığınızın bulunmaması gerekir. Bizdeki, hem açığı çok, elindeki kozları olmayan bir sistemi, ham diye, misalini yaşadığımız şekilde, mıncık mıncık, oynarlar. Sonra da dışarı çıkıp, yalancı pehlivanlar gibi, kahramanlık menkıbeleri anlatırlar.
Irak’ta ve Suriye’nin kuzeyinde sahneye konan son oyun bana, bir planın parçası gibi geliyor. Bu plan, sır falan değil, birkaç kez yazıldı çizildi. Bence, Kuzey Irak’ta kurulan Kürt devletinin, Akdeniz çıkışı gerçekleştirilmiş oldu. Bu geçiş, Kürtlerin elindeki petrolü, Türkiye’ye bağımlı kalmadan, yükleme şansı verecektir. PYD’nin, Iraklı Kürtlerden, ayrı durma politikaları da, IŞİD sopası ile halledildi. Şimdi aklınıza gelebilir, iyi de IŞİD kimin için çalışıyor diye. Sorun bakalım kendinize, El Kaide’yi kim kurdurdu ve sonra kime karşı döndü?
Ama beni esas şaşırtan, AKP’nin tezkeresine destek verenlerin sonradan, peşmerge ve PYD için yardımlarda bağırması. Ne yani, Irak sınırından, Suriye sınırımıza, yabancı kuvvet olarak, Kızılderililerin mi geçmesini bekliyorlardı. Sen önce destek ver, ardından bağır, olmuyor.