Dünya çözdü, biz neden çözemiyoruz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2021’de Merkez Bankası’nın bağımsızlığını kaldırmasından sonra, Merkez Bankası görev yapamadı. Kanunda tek görevi olan TL’yi korumayı gerçekleştirmedi. 2020 yılı Temmuz ayında bankaya 100 lira mevduat yatıran bir tasarruf sahibinin, faizleri de aldıktan sonra, mevduata eksi reel faiz verildiği için, üç yıl sonra 2023 Temmuz ayında elinde satın alma gücü olarak 46 lira kaldı. Başka bir ifadeyle, 2020 Temmuz ayında 100 lirası ile 100 birim mal alabilen bir tasarruf sahibi, 2023 yılı Temmuz ayında mevduatta kalan bu parası ile ancak 46 birim mal alabiliyor.
Bu durum açıkça göstermektedir ki; MB, TL’yi koruyamamış ve görevini yapmamıştır.
Bunun yanında, eksi reel faiz nedeni ile ekonomide canlanma da bir işe yaramamış, bu yıllarda sağlanan büyüme potansiyel büyüme imkânlarını bitirmiştir. Çünkü spekülatif piyasa oluşmuş, fiziki yatırımların yerini dolar, altın gibi spekülatif finansal yatırım araçları almıştır. Ekonomide kırılganlık ve belirsizlik fiziki yatırımların azalmasına, sanayinin daralmasına neden olmuştur. Bu nedenlerle, bundan sonra düşük büyüme yaşayacağız ve TL krizi ekonomik bunalıma dönüşecektir.
ABD ve Avrupa Birliği de, 2009 krizinden sonra eksi reel faiz uyguladı. Ama eksi reel faiz oranı yüzde 3, yüzde 4 dolayında kaldı. Bizde ise Temmuz ayı itibariyle yıllık olarak, 2022 yılında reel faiz oranı eksi yüzde 35,26 ve 2023’te eksi 21,27 oldu.
Yüksek eksi reel faize rağmen, Merkez Bankası Başkanı, mevduatta faiz oranını yüzde 30’a düşürdüğünü övünerek söyledi.
Bugünkü enflasyon ve dış borç iflas riskinden kurtulmak için önce gösterge faizini reel faiz seviyesine çıkarmak gerekir. Dünyada örnekleri çoktur.
ABD'de Temmuz 2022’de TÜFE oranı yüzde 9,1 idi. FED faizleri 0-0, seviyesinden 5,25-5,50 seviyesine çıkardı. TÜFE oranı bir yıl sonra 2023 Temmuz ayında yüzde 3,0’e geriledi.
Gelişmekte olan ülkeler içinde, bize en yakın ve başarılı örnek Brezilya’da yaşandı.
Brezilya’da Mayıs 2022’de TÜFE oranı yüzde 12,3 idi. Merkez Bankası faizleri kademeli artırdı ve Başkan Lula’nın itirazına rağmen enflasyonun üstüne yüzde 14’e çıkardı. 2023 Temmuz ayında TÜFE yüzde 3,16’ya geriledi. Nisan 2023 itibarıyla son bir yılda 89,7 milyar dolar yabancı yatırım sermayesi girdi. Şimdi, Brezilya Merkez Bankası gösterge faizini indiriyor. (Aşağıdaki Grafik.)
Aslında bırakın dünyayı Türkiye de 2018 kur şoku ve enflasyonunda aynı uygulamayı yaptı ve başarılı oldu.
Bu gerçeklere rağmen bugün Türkiye'de neden reel faizler eksi tutuluyor.
Borsayı korumak içinse, borsada yüksek manipülasyon var. Balon yapınca aniden düşer.
Ekonomi canlansın diye ise, kısa vadede etkili oldu ve fakat orta ve uzun vadede durgunluk yaşayacağız.
Kur artsın ve ihracatta rekabet gücümüz artsın diye ise; çalışmadığını gördük. Çünkü üretim dışa bağımlıdır. İthal girdi payı yüksektir. Kur artışı maliyetleri artırıyor ve ihracat malı rekabet gücü kazanamıyor.
O zaman, bizde ve dünyada örnekleri olduğu halde, Türkiye neden eksi reel faizde direniyor?