Döviz tehdit etmeye başladı
Merkez Bankası’nın açıkladığı ödemeler dengesinde, 2014 yılı 11 aylık cari açık, bir önceki seneye göre yüzde 31.7 oranında azalarak 38.7 milyar dolara geriledi.
İhracat aynı 11 aylık dönemler itibariyle yüzde 4.9 oranında arttı, ithalat ise yüzde 3.6 oranında azaldı. Sonuçta 2014 yılı 11 aylık dış ticaret açığı da 2013 yılına göre yüzde 21 oranında azalarak 56.7 milyar dolar oldu.
Bu demektir ki 2014 yılı, yıllık cari açık 42-43 milyar dolar olacaktır.
2014 yılında, bir önceki yıla göre cari açığın düşmesinin temel sebepleri, kur artışları ve bu nedenle ithalatın daha pahalı gelmesi, petrol fiyatlarının düşmesi ve sonuçta enerji ithalat maliyetinin azalması ve devam eden durgunluktur.
2014 yıl cari açık GSYH’ya oranı yüzde 5 dolayında olacaktır. Bu oran genel olarak risk sınırı olarak kabul edilmektedir. Ne var ki Türkiye açısından yine çözülmesi gereken ve sürdürülemez bir açıktır.
Türkiye, üretimde girdi olarak yüksek oranda ithal ara malı ve ham madde kullandığı sürece cari açık devam edecek ve istihdam yaratamayacaktır. İşsizlik artmaya devam edecektir. Ayrıca dünya konjonktürü sıcak paranın azalması yönünde gitmektedir. Türkiye döviz yaratmadığı sürece, sıcak para ve yabancı sermaye çıkışlarını karşılamakta ve mevcut dış borçlarını ödemekte sıkıntıya girecektir.
Ocak-Kasım arası 11 aylık döneminde ödemeler dengesi finans hesabında dikkat çeken gelişmeler şöyledir:
1. Yurt dışına doğrudan yatırımlar için 4.3 milyar dolarlık sermaye çıkışı olmuş.
2. Yabancılar 2.5 milyar dolar portföy yatırımı olarak hisse senedi almışlar,
3. Devlet iç borçlanma senetlerinde yabancıların net alımı çok düşük kalmış ,
4. Devlet uzun vadeli kredilerde 0.7 milyar dolar net geri ödeme yapmış,
5. Dışarıdaki Türk vatandaşlarının Merkez Bankası’nda tuttukları mevduat hesaplarından 2.2 milyar dolar çıkış olmuş,
6. 11 ayda, devlet, bankalar ve özel sektör, tahvil satışı ve dış kredi almak yoluyla 33.9 milyar dolar borçlanmıştır. (Aşağıdaki Tablo)
Sermaye çıkışı, cari açık ve dış borç yanında, Merkez Bankası döviz rezervleri yetersiz kalmaktadır. Merkez Bankası’nın toplam rezervi, 133.1 milyar dolardır. Bu rezervin yüzde 38.3’ü yani 51.1 milyar doları, döviz ve altın olarak kendi parasıdır. Kalan yüzde 60.7 oranındaki 80.8 milyar doları ise bankaların mevduat munzam karşılığı olarak tuttukları dövizlerdir.
Bankalarda mevduat azalınca, bankaların Merkez Bankası’nda tuttukları dövizlerin bir kısmı da açığa çıkacaktır. Yani Merkez Bankası’nın başkasının rezervine güvenerek hesap yapmaması gerekir.
Sonuçta, önlem alınmaz ise Türkiye, cari açığı daha fazla finanse edemez ve maliyetlerine daha fazla katlanamaz, dış borçları çevirmekte zorlanır.