Döviz neden düşmüyor?

Ekonomide tansiyon bir türlü düşmüyor. Merkez Bankası’nın faiz artırım kararından sonra 2.160’a kadar gerileyen dolar yeniden 2.200’ün üstüne çıktı.
Döviz neden düşmüyor? Oysa bir kaç gün önce Başbakan her şeyin artık kontrol altına alındığını, ülkeye yeniden döviz girişinin başladığını açıklamıştı.
Başbakan’ın bu açıklamasından bir gün sonra döviz yeniden yükseldi. Hatta 2.30 seviyesine bile yaklaştı.
İyi de döviz neden düşmüyor? En büyük neden, siyasi istikrarsızlık mı gerçekten?
Siyasi istikrarsızlığın elbette etkisi çok büyük ama bu hiç bir zaman ekonomideki gerçeklerin önüne geçemiyor. Yerel seçimlerden AKP istediği kadar güçlü çıksın, dövizin ateşi yine de düşmeyecektir. Çünkü bu sorun sadece Türkiye’nin değil, bir çok gelişmekte olan ülkelerin sorunu. Türkiye’nin sorunu biraz daha büyük. Bunun nedeni ise son 10 yıldır bol Amerikan parasını borçlanarak hoyratça harcamamız oldu.
Özel sektörün şu anki borcu 176 milyar dolar. Bunun yüzde 60’ının üzerindeki rakamın geri ödemesi bu yıl içerisinde yapılacak. Yani en kötü ihtimalle Türkiye’de özel sektör en az 90 milyar dolar bulmak zorunda. Dünyada doların kıt olacağı bir dönemde Türkiye gibi bir ülke 90 milyar doları ne kadar kolay bulabilir o tartışılır bir durum.

Zor bir yıl olacak

2014 Türkiye için gerçekten zor bir yıl olacak. Nitekim Türkiye ile ilgili bugüne kadar yorum yapan ekonomist ve finans kuruluş uzmanları hepsi aynı noktada buluşuyor. Türkiye’nin cari açığı en büyük sorun. Türkiye bu cari açığı dövizdeki ciddi artışa rağmen düşüremedi. Hatırlarsanız geçmiş yıllarda dövizdeki en ufak kur artışı direkt cari açığı olumlu etkiliyordu. Son verilere göre maalesef bunun böyle olmadığını gördük.
Bu şu sonucu çıkartıyor:
Dövizdeki kur artışı cari açığı frenlemek için yeterli olmadı. Nitekim bunu büyük finans kuruluşları da söylüyor. Şu anda 2.160’ın altına bir türlü düşmeyen dolar için yıl sonu 2.50’in üzerinde tahminde bulunuyorlar.

Sendikasyon tehlikesi

Dövizdeki bir başka ateşleyici unsur ise bankaların kredi olarak satmak için yurtdışından aldıkları sendikasyonlar. Bankalar son 5 yılda dövizdeki düşüşün de etkisiyle mevduat yerine yurtdışı kaynaklara yöneldiler. BDDK verilerine göre, bankalar vatandaşa konut, ihtiyaç ve benzeri kredileri kullandırmak için yüzde 80 yurtdışı kaynağa yani sendikasyona başvurdular. Dövizin yıllarca hiç yükselmemesi ve FED’in bol para politikası, doğal olarak bankaların büyük kâr yazmasına neden oldu.
Ancak şimdi her şey değişti ve FED bol para dönemini geride bıraktı. Şimdi bir çok gelişmekte olan ülke bankaları gibi Türk bankaları da öyle yurtdışından çok ucuz kaynak bulamayacaklar. Bulsalar bile maliyeti yüksek olacağı için çok da cazip olmayacak.
Nitekim geçen hafta S&P ve Moody’s bir rapor yayınlayarak 2014 yılında bankaların kırılganlığına dikkat çektiler. Bu iki kuruluşun raporunda ortak nokta ise konut ve KOBİ kredilerinin riski dikkat çekildi. Bankalar Türkiye’de konut piyasasını resmen kredi ile manipüle ettiler. Şimdi tıkanan piyasa bankaların kendi kazdıkları kuyuya düşmelerine neden oldu.
2014 yılında aynı zamanda ödenmeyen kredilerde ciddi bir artış bekleniyor. Tüm bu gelişmeleri üst üste koyduğumuzda, dövizin o kadar da kolay düşmeyeceği görülüyor.

Yazarın Diğer Yazıları