Döviz ihtiyacı ve riski arttı

Yer yerinden oynasa Çin'in döviz sorunu olmaz. Çünkü 3,1 trilyon döviz rezervi var. Yıllardır cari fazla veriyor ve bu nedenle döviz rezervi yüksektir.

Biz ise zamanında ''eğer büyümeye destek oluyorsa cari açık sorun değil'' diye diye, 2003 ile 2019 yılları sonuna kadar toplam olarak 822,8 milyar dolar dış ticaret açığı ve 574,5 milyar dolar cari açık verdik. Ancak son yıllarda bu açıkların sürdürülemez olduğu anlaşılınca şimdi herkes sus-pus oldu. Üstelik pandemi zaten artmakta olan döviz riskini daha da artırdı.

Döviz ihtiyacı ve kur riskinin başta gelen nedenleri; giren dövizin azalması ve buna karşılık çıkan dövizin artması, TL'den dolara kaçış ve ve kısa vadeli dış borçlar için döviz talebinin artması, Merkez Bankası rezervlerinin azalmasıdır.

1. Giren döviz azalıyor; Bu süreç Pandemi'den önce başladı.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü (UNCTAD) 2020 dünya yatırım raporuna göre, Türkiye'ye 2015 yılında 19 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım sermayesi girmişken, 2019'da bu tutar 8,4 milyar dolara geriledi. UNCTAD 2020 yılında pandemi nedeniyle dünya sermaye hareketlerinin yüzde 40 azalacağını hesaplıyor.

Türkiye ye Ocak- Nisan 4 ayda doğrudan yabancı yatırım sermayesi olarak 1,4 milyar doları gayrimenkul olmak üzere yalnızca 1,5 milyar dolar girdi.

Yurt dışı bankaların yurt içi mevduatları da 1,4 milyar dolar arttı.

2. Çıkan döviz artıyor. Ocak-Nisan 4 ayda;

Cari açık 12,8 milyar dolar oldu;

Portföy yatırımlarında 8,7 milyar dolarlık net çıkış oldu.

Bankalar ve diğer sektörler, 2,2 milyar dolar yurtdışı tahvil geri ödemesi yaptılar.

3. İçerde dövize talep arttı ve döviz tevdiat hesapları da arttı.

Geçen yıl 2019 Mayıs ayında toplam 183 milyar dolar olan Döviz tevdiat hesapları bu sene Mayıs ayında 200,2 milyar dolara yükseldi.

4. Bir yıl içinde vadesi dolup ödenmesi veya çevrilmesi gereken kısa vadeli 86,8 milyar dolar dış borç var.

Kalan vadeye göre bir yıla kadar olan kısa vadeli dış borç tutarı 164,6 milyar dolardır. Ancak mevduatlar artar veya azalır. Sorun 86,8 milyar dolarlık dış borcu çevirmektir. Faizleri yüksek olmakla birlikte bu dış borçları çevirmek Türkiye için çok zor değil. Ancak diğer faktörlerle üst üste gelince döviz talebi ihtiyacı ve riskini artırıyor.

esf-tablo.jpg

5. Yılbaşında 106,3 milyar dolar olan ulusular arası rezervler, Nisan ayında 86,3 milyar dolara geriledi.

Rezervlerin düşük kalması, Türkiye'nin uluslar arası risk pirimi (CDS) oranlarının ve sonuçta dış borçlanma faiz oranlarının da artmasına neden oluyor.

SONUÇ; Bu şartlarda döviz ve kur riskini günübirlik önlemlerle ancak kısa dönemde çözebiliriz. Kalıcı çözüm için önce güven sorununu çözmemiz ve sonra planlama ile iktisadi bünyede dönüşüm yapmamız gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları